Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '20

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşk Uğruna Çekip Giden...

Bazen filmlerde görüp özeniriz, bazen gerçek yaşamda karşılaşırız. Bazen bir sevdiğimizi ölesiye sevindirendir aşk uğruna çekip giden… Bazen can dostumuzu kalbinden vuran…

Hayatta herhangi bir şey uğruna çekip giden, cesur dur, hem de çok cesur. Kabul edersiniz ki, öyle bir kalemde her şeyi bırakıp gitmek her babayiğidin harcı değil. En önce mangal gibi yürek ister; yanında sonsuz bir özgüven. Başını alıp giden; kendine yetebilen, kendi göbeğini kesebilendir kuşkusuz. Amma velakin, bunu başarırken, bencilliğini de ilan eder aleme. Gücünü sadece nefsi için kullananmıştır çünkü. Geride kalanın halini düşünmemiş, “Benden sonrası tufan!” diyebilmiştir tereddütsüz.

Aşk uğruna çekip giden güçlüdür ki, bir başınalığı göze almıştır.”Ben tek, siz hepiniz!” restini çekmiştir herkese. Ardında kendinden gayrı ne kalmışsa geride bırakmayı, tümünden tek kalemde geçecek gücü, iradeyi göstermiştir ama… Duygu dünyasında özünden başkasına yer olmadığını/kalmadığını da haykırmıştır bencilce. Bir ben, gerisi hiç! diyebilmiştir. Onun olan ne varsa yok saymıştır. Kendine hayranlığına, aşkına tapınır bundan böyle. Hem de hiçbir şeyi umursamamadan, ırgalamadan.

Aşk uğruna çekip giden, gemileri yakar da; gücünün sınırlarını da bilemez. Koca okyanusları bi başına aşacak değil ya! Fırtınalı aşklar, azmış, kudurmuş okyanuslara benzer. İşte bundan habersiz garibim!

Aşk uğruna çekip giden, hüsrana uğradığında, kırdığı kalplerin bedeliyle karşılaşır, kefaretini öder.

Çiğnediği onca yürek, gelir, teker teker intikamını alır. Peki nasıl mı? Şöyle canım: Terk edilmiş bir çekip gidenin minicik cam kırıklarıyla dolar teni, bedeni. Her kımıldadığında, ayrı yanar canı. Nefes almaktan bile çekinir hale gelir giderek. Aşkı uğruna çiğneyip, ezip geçtiği her can, kıymık kıymık batar etine, kemiğine. Neden olduğu her kalp ağrısı, yürek sızısı surete bürünür sevgili zalimliğinde.

Aşk uğruna çekip giden, yalnız kalır sonunda. Hem de öyle bir yalnızlıktır ki bu, eşi menendi görülmemiştir. Ne geriye dönüp bakabilir, ne önünü görebilir doğru düzgün. Vicdanlıysa, ahlanıp vahlanmakla geçerir uzun bir süreyi. Değilse, gider, devirecek yeni bir çam bulmakla ilgilenir.

Velhasılı kelam, önce sevdiklerine, sevenleine eziyet eder, aşk uğruna çekip giden; sonra benliğiyle ruhuna. Zalim bir işkenceciye dönüşür finalde; Dokunduğu yeri yakan, değdiği yeri ateşle kavurup küle çeviren. Çektiği çileyi hiç saymıyorum, söylemiyorum. Mahşeri burada yaşayana dönüşür çünkü.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..