Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşk üstüne, aşk olur mu?

Aşk üstüne, aşk olur mu?
 

Erkekler ne ister? Hem sevgili karıları hem de
haremleri olsun isterler. Peki neden korkarlar?
Hem karısız hem de haremsiz kalmaktan
korkarlar.

Bu sözleri tastikleyen bir roman...veya "Aşka erkek tarafından bakış" olarak bence liretatüre geçmeli.

"Aşık olan terkeder" Erdoğan Aktaş'ın ilk romanı...

Katışıksız şehvet... Bir kadın ve bir erkek...

Erdoğan Aktaş, bu ilk romanında kadın-erkek ilişkilerini başarılı bir biçimde yorumlayarak hüzünlü ve sarsıcı bir öyküye imza atıyor. Aşık olan terk eder akıcı üslubu ve farklı bakış açısıyla elinizden düşüremeyeceğiniz bir roman. Hayatın ve aşkın romanı, diye anlatılıyor tanıtımında ama ben okuduktan sonra, aşk ve hayat konularında ya ben tecrübesizim ya da bu işte bir tauhaflık var diye düşündüm.Sonra birden jeton düştü ! bu kitap bir erkek tarafından yazılmıştı...

Bu aşk romanı kadın tarafından da yazılsaydı...anlatım, konunun işlenişi bence aynı olamazdı.Önemli farkların olacağından eminim.

Bu kitabı yeni okudum ve bana şiddetle tavsiye edilen bu romanı,ancak gizli ve kuytu yerlerde okuyabildim.Halbuki ben otobüste, dr. muayenesinde beklerken yani genelde toplum içinde kitap okumayı tercih edenlerdenim. Ama bu kitabı bir süre sonra okuyamadım,zira biz Türk milletine has bir davranış mıdır bilememem,ayrıca bu konuyu da çok merak ederim... sağınızda solunuz da illaki bir davetsiz okuyucu eşliğinde okumak zorunda kalıyorsunuz.

Ancak kitapta aşk denince bolca seks yapmak ön plana çıkarıldığından,kimsenin olmadığı yerlerde okumak zorunda kaldım.Sanırım ben hala geri kafalıyım. Ama beni rahatsız eden bu tarafı olmadı,ben başka noktalarda takıldım kaldım. Çoğunlukla kadınlar erkek lere güvenmez ama ben güvenilecek mutlaka birilerinin olduğuna inanırım.

Kitaba gelince erkek kahramanımız çok çapkın ama üstelikte karısına aşık bir erkek, işte tam bu noktada itirazım var benim.Zira tecrübelerimden edindiğim ve ona sımsıkı sarıldığım inancımı bu alt üst ediyor.Kanımca karısını gerçekten çok seven erkekler çapkın olamaz! Belki istemeden şeytana uydukları olabilir ama böyle devamlı daldan dal konan bir erkeğin mutlaka eşiyle ya cinsel ya da duygusal sorunları vardır.

Romandaki erkeğimiz ise,hem eşine aşık hem uzun süreli bir sürü ilişki yaşıyor,hem eşine düşkün hem de eve barka girmiyor.

Ne tuhaf bir çelişki bu...üstelik bu romancımızın, bir aşk romanı yazarken kullandığı ana tema da cinsellik.Cinsel yönden çok iyi anlaşan bu iki insan sevgiden aşka atlıyorlar. Benim bakış açıma göre ise bu ancak tutku olabilir aşk değil...

Bu kitabın yazdıkları doğru ise,beylere nasıl güvenip kalbimizi onlara açacağız? Özellikle beylerin, bu konuda fikirlerini duymak isterim,sevgiler.


 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..