Aşk üzerine önermeler...

Aşk; karşılıksız bir çeke ömrünü adama riskini göze alabilmektir,

Aşk; birlikte yürüyeceğini sandığın yolları, arkana baka baka tek başına geri dönmeyi göze alabilmektir,

Aşk; debisi yüksek bir nehre düşmektir, bazen nerede kıyaya çıkabileceğini, kıyaya çıktığında çıkmak istediğin yerin burası olup olmadığını bilememektir,

Aşk; gökyüzündeki bulutlarda sevgilinin yüz ifadesini görebilmektir,

Aşk; kaçamak bir bakışta buluştuğunda gözler, zamanı durdurmayı istemektir,

Aşk; Orhan Baba’yla “Vazgeç Gönlüm” demektir,

Aşk; ‘Güneş bugün ikimiz için doğuyor’ diyebilecek kadar optimizm ötesi bir hayalperestliğin, hayatın en normal haliymiş gibi düşünülmesidir,

Aşk; ‘Aşk’ diye başlayan tüm şiir ve yazıları keşke ben yazsaydım diye düşünmektir,

Aşk; bir göz doktoruyla, psikologun ‘bu benim hastam’ dediği kişi olmaktır,

Aşk; kalbinden midene inen o yakıcı sıvıya bazen şükretmek bazen küfretmektir,

Aşk; artık ‘çivisini çıktığını’ düşündüğün bu dünyada kısacıkta olsa iki kişilik arınma seansı yaşadığını düşünmektir,

Aşk; en çocuksu halinle aynı dirsek yarasına iki kişilik ‘üfff’ demektir,

Aşk; ‘yazmaktır, çizmektir, kendini paralamaktır’ yine de en sonunda ‘keşke’ demeyecek kadar cesur yürekli olabilmektir,

Aşk; nisanın 8 inde, istisnasız her dalının tüm santimetrekaresinde çiçek açmış bir erik ağacına öykünmektir…