Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşk ve aşksızlık müsabakası

Aşk ve aşksızlık müsabakası
 

Aşkla başladı herşey çünkü herşey aşk.

 

Sessiz bir ovada bütün gürültüleri sağır eden çığlıkla tahtına kuruldu aşk

 

Eğriyi doğru, siyahı beyaz, kötüyü iyi, özgürlüğü teslimiyet, başıboşluğu düzen, uzağı yakın, sahteyi gerçek, olmazları olur, karanlığı aydınlık eden bir dengedir aşk.

 

Su kadar saydam, toprak kadar can, gökyüzü kadar uçsuz ve insanın merkezi...

 

Içi dışı bir.

 

Aşk kalem

Aşk el

Aşk kağıt

Aşk yazılan

 

Unutulmaya, kaybedilmeye, yoksayılmaya gelmeyen, izafi olmayan salt hakikatin adı aşk.

 

Aşk olmasaydı olanlar olmazdı.

 

Aşk olmuş, olacak ne varsa hepsinin tamamı.

 

Bu yüzden aşk insan aklıyla açıklanacak bir olgu olamıyor.

 

Varlığının etkisi ne kadar büyükse, uğramadığı yerlerdeki yokluğunun bıraktığı etki o kadar büyük.

 

Yüzyıllardır yazılır, söylenir, çizilir.

 

Insanoğlunun hüznüne, sevincine, bayramına, ibadetine, duasına, gözyaşına, dokunuşuna, özlemine yani hayatının her anına sebep oluşturmuştur.

 

Aşk toprak bir yolda yürüyenin adımlarıyla kaldırdığı tozları soluması fakat aynı zamanda yol almasıdır.Muhakkak bir bedeli ve ödenen bedelle gelen erdemi vardır.

 

Aşk insanı insan yapan en büyük öğretmen aslında nasıl ki her öğretmenin karakterinden kaynaklı farklı öğretme teknikleri varsa aşkında her insanda hakimiyeti bambaşka oluyor.

 

Hani bir söz vardır ya "anlattıkların karşındakinin anlayabildiği kadardır." Aşk kalbe gelir konaklar ve başlar anlatmaya ama o kalbin baktığı pencerenin yönüne göre anlam bırakır. Teşbihte hata olmasın aşk kıyafet gibidir her insanda başka durur. Ama günümüzde giyinmeyenler var diyorsanız zaten onlara aşk hiç uğramadığı için örneklemeye dahil değiller.

 

Aşkla varolan insanlığın ekmekten, sudan, havadan daha çok mutlak surette temel ihtiyacı aşktır.

 

Gelin görün ki Yunus Emre'yi halden hale koyan aşk maalesef bu çağın ilgi alanında değil.

 

Aşk; vazgeçmekle her an istemek arasında yapılan yolculuk.

Aşk; kendinden(ham) geçmek kendine(pişmiş) varmak.

Aşk; gürültüden değil sessizlikten sağır olmak.

Aşk; bir köşede beklerken hiç bir beklenti içinde olmamak.

Aşk; gözyaşının dudakların kenarında oluşan tebessümle kucaklaşması.

Aşk; uykuyla uykusuzluğun tam ortasında bir hal.

Aşk; dili kendine düğüm eden ahrazlık.

Aşk; terbiyedir.

Aşk; davetsiz misafirdir.

Aşk; karşılığı noktasında kesinlik sunmayandır.

Aşk; zalimin kalbini pamuk yapar.

Aşk; mazluma güç katar.

Aşk;sonsuzluk içinde biteviye bir tükeniştir.

Aşk; farkın farkına vardırır.

Aşk; gerçekleri doğrulara yakın eyler.

Aşk; sınır tanımaz.

Aşk; sonsuzluktur.

 

Dünyanın ağaçları kalem olsa denizleri mürekkep olsa yeryüzü kağıt olsa yinede yazmakla bitmez bu hal.

 

Hali anlatmak bu hali yaşamaya nazaran çok çok kolay.Yaşanmadığında nelerle karşılacağımızsa bugün gördüklerimizle aynılık arzetmekte.Sadece bir kaç örnek vermek isterim aşksızlık neticesindeki neticemizden.

 

Edebin tatile çıkması, erdemin ayaklar altına alınması, nezaketin alay konusu olması, saygı kavramının içinin boşaltılması, şehvetin esiri olunması, bireyler arası husumet, kibir, amaçsız yönsüz bir gidiş hali, samimiyet zaafı, şefkate duyulan hasret, durgun psikolojilerin ilaçlarda mutluluk arayışları, isteklerin bitmemesi, ben duygusunun tavan yapması, giderek yalnızlaşma, maskelerle hayat sürme, şiddet, boşanmaların artışı, cinayetlerin çoğalması, yardımlaşmanın tükenir noktasına taşınması, açlık ve sefalet, göç, insanların katledilmesi, menfaatler uğruna savaşmak...

 

aşkın getirisi hallerin tanımlarının sonsuzluğundan bahsettik aşksızlığında insana sirayet ettirdiği hallerin aynı oranda sonsuzluğundan bahsediliriz.

 

Aşk ve aşksızlık durumunu gönlümdeki sözlerle paylaşmaya çalıştım ve istedim ki şu an ki çokların aşkı sadece dünyevi yahut nefis kabul edişlerinin sonucunu şöyle özetleyebilirim.

 

Patates kızartması kadar yağlı, hamburger köftesi kadar kızarmıştır artık aşklarımız( aşk sandıklarımız), obez yalnızlıklarda sıfır beden gibi terkedilişlere mecbur kalmıştır yarınlarımız.

 

Köşe Yazısı: Denizhan Burhan

www.denizhanburhan.org

 
Toplam blog
: 55
: 154
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

Basın Danışmanı. Medya tanıtım uzmanı ..