Aşk ve sevgi üzerine

Sevgili Dostlar,

Ne güzel şeydir AŞK... Daha telafuz ederken bile içinizin ısındığını, kıpır kıpır olduğunuzu, yeni bir yaşam enerjisi ile dolduğunuzu hissediyorsunuz...

Son derece saf, yalın ve çocuksu bir duygu...

Aşık olunca yapılan onca çocuksu hatalar:-) Kaçamak bakış:-) Bir ses:-) Bir nefes:-) Bir dokunuş:-)
Sevgili Zülfü'nün dediği gibi "bir daha vursa idi nefesin nefesime" duygusu...

Onu göreceğin zamanki heyecan, titreyiş, hayaller ve mutluluklar...

Peki bu kadar güzel olan bu duygu; neden gün geliyorda birden bire bitiveriyor. Neden insanlar bir anda bir birine düşman kesiliyor. Neden "aaaa ben buna mı aşık olmuşum:-(" deniliyor...

Bu konu ile ilgili geçen yıl TV'de çift anadalda (nöroloji/psikoloji) uzmanlık yapmış bir profesörün konuşmasını dinlemiştim. Aşkın neden zamanla yok olduğunu ya da bazı durumlarda şekil değiştirip, sadece sevgiye dönüştüğünü ya da bazılarında nefret oluşturduğuna dair, nörolojik bir takım açıklamalar getirmişti. Çoookkk ama çokkk yararlı bilgiler olup, herkesin dinlemesi gerektiğini düşünmüştüm. Ama ne yazik ki bu kadar değerli, bu kadar toplumsal bir konu gece saat 02.00 civarında ve çok az izlenen bir kanal tarafından yayınlanmıştı. Oysa ki; reyting denilen şeyi alıp götüren programlardan birisinde; günün en rahat izlenecek saatlerinde bir hanım; en az 5 kez evlenip ayrılmış, oturuşu, duruşu, makyajı ve anlatımı ile değil bilgilendirip, aydınlatmak, tam tersi aileleri bir birine düşürecek bir bayana program yaptırtılıp, insanların kafasını daha da çok karıştırmasına sebep oluyorlar...

Dileğim; en kısa zamanda, gerçek eğitici, öğrentici yayınların, gerçek uzmanları tarafından, herkesin rahatlıkla takip edebileceği akış saatinde, bir an önce yayınlanmasıdır.

Aşk'ı en az bir kez tatmış olmanız dileğimle...

Aşk ile kalın...

SEMA