- Kategori
- İlişkiler
- Okunma Sayısı
- 115
Aşk ve Sevgiye Dair
Özgür iradenin olduğu yerde gelecek bilinmezdir. (Varsayımlar, hipotezler, rüyalar, sanmalardan... ibarettir.) Tanrı geleceği biliyorsa eğer özgür irade yok hükmündedir.
Alıkoymak, engellemek, sahiplenmek... Kainatın kalbine ağır gelir çünkü zerre kadar menfiyetin bile kendi kendini yok ettiği şuurda bilinç ve vicdan aynı terazide tartılır. Evrensel ve evrimsel boyutlarda düşünsellik ve duygusallık tekamül frekansıyla eş değer olduğundan rezonans denkliğine göre iletişimler gelişir.
Kötülük yapamayan ve kötülük düşünemeyenler aslında çabuk çözerler. Her şeye sahip olamayacağını anlar, kendilerinde olanla yetinirler. Sonsuzluğu deneyimlemek budur çünkü sınırlı ile sınırsız arasındaki mücadelenin tükettiği zamanı üretmenin tek koşuludur. Kötülük yapamayan ve düşünemeyen olmak bedensel hücrelerimizin varlık formu (tekamül düzeyi) ile ilgilidir. Yani her hücremizin atom altı parçacıklarının yaydığı frekans sorumluluk katsayısı ile çarpıldığında sonsuz sayıda görüntü içeren flaş patlaması gibi etki yaratıyor.O etkinin küçük şokları ise üretim faaliyetine dönüşüyor. Bu çarpma işlemini üst varlık formları gerçekleştirir.
Aşk bedensiz, sevgi nedensizdir. İçinde zerre kadar menfiyetin olmadığı yere ulaşmak için deviniriz. Oyalanmak ve oyalamak dürüstlüğün, açık sözlülüğün ,samimiyetin inan yollarının tamamı birbirinden akıştığı için hak ihlalidir. En ufak bir menfiyetin kendi kendini yok ettiği o yer tüm gönüllerin bir olduğu yerdir.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
