Aşk ve sonrası!

Dış görüntümüz için sarfettiğimiz özel çabalar ne kadar önemliyse,iç duygularımızda kontrol edilemez olması nedeniyle katbe kat daha önemlidir.
Engin duygularımız sıkıştırılmış,avuç içi kadar küçücük kalbimize sığdırılmak istenmiştir çünki!
Koskocaman aşkı içinde barındırır,dizginlenmesi zordur.İsteğimiz dışında başımıza olmadık sorunlar açar.
Emirleri doğrultusunda bizi yönlendiren heyecanlara sürükleyen ağlatandır,güldürendir.
Tüm renkler pembeye dönüşür!Giyiminiz, saçınızı tarayış şekliniz, konuşma uslübunuz değişimden payını alır.

Aşk sizi esir alacak kadar güçlüdür.

Duygularınız, sözleriniz, davranışlarınız artık sizin değil onun kontrolü altındadır.

Aşık olunca aptallaşır, çocuklaşır, hassas ve kırılgan bir hale gelirsiniz,artık hayat büyülüdür.

Kanınız, damarlarınızda yarış atı gibidir,bir başka akar.

Kalbiniz kanı pompalamak için değil, onun adını tekrarlamak göreviyle oraya konmuştur sanki.

Yağmurun sesi, kapı zili,telefon zili, hep onu anımsatır,yüreğinizi hoplatır.

Şarkılar daha bir manalı gelir.İçkilerin buruk tadı yüzünüzü buruşturmaz.

Acı çekmekten zevk alırsınız,o güne kadar farketmediğiniz romantik yanınız olduğunuzu öğrenir, geceleri uyuyamaz en az bir iki şiir yazarsınız..

Kıskançlık, sevgi, özveri, heyecan, korku gibi pek çok duyguyu tarif ederken kullandığımız her sözcüğün içinde aşk kelimesi geçer.

Çünkü aşk insan hayatının,içinde en önemli rolü oynayan en kuvvetli duygudur.

Bir anda karşınıza çıkar ve sizi sağınızdan solunuzdan tokatlamaya başlar,sersemletir.

Aşık olduğunuz kişi ile gözgöze geldiğinizde gözlerinizi kamaştıran ışığın dünyanın diğer bir ucundan bile görülebileceğini zannedersiniz.

Bu frekans öylesine güçlüdür ki,mesafeler yakınlaşır içinizde yaşatırsınız aşkı.

Bu iletişimdeki olası kopukluklar sağanak yağışlara,fırtınalara dönüşebilirde!

Boynunuz bükülür,yanaklarınız alev alev yanar,gözleriniz parlar, kalbiniz eskisinden farklı çalışır.

Aşk acısıyla,tatlısıyla hizaya getirir insanı!

Aşk olmasaydı bugün son derece tatsız, renksiz yoksun bir dünyada yaşıyor olacaktık.

Olumlu yada olumsuz yan etkilerine rağmen aşkı yaşamayan veya varlığını tanımayan kişi, gelişimini tamamlayamamış demektir.

İnkar edilmez varlığının yanısıra, emrivaki olarak kabullenilebilir olması da ayrı bir derttir

Aşk, dünyanın her kuralına karşı koyan rakipsiz bir duygudur.

Güya dağları deldiği bile söylenir!