Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşka dair küçük bir yorum

Açıkcası, tesadüf eseri bulduğum bu sayfada başladığım zaman yazılarımın okunacağı aklıma gelmezdi. Şimdi bakıyorum ve mutlu oluyorum, çünkü verdiğim bilgiler ve hissettiğim duyguları dile getirip söze döktüğüm satırları okyan insanlar var. Onların yorumları ve düşünceleri benim için meğer ne kadar değerliymiş şimdi daha iyi anlıyorum. Bugün, yazdığım şiirime gelen bir yorum beni mutlu etti ve farkında olmadan birden aklımda oluşan tümceleri kaleme almak istedim. Konusu AŞK!

Öyle bir duyguki AŞK, bir an olur hayatınızdaki tüm güzellikleri, yaşadığınız onca yıla rağmen birden farketmenizi sağlar. Bir an olur en olumsuz hissettiğiniz anda, içinizde en şiddetli tusunaminizi oluşturacak kadar korkunç duygularla boğuşursunuz. Benim yazdığım şiirde de o an aşkı öylesine tadan bir insanın, sonrasında ayrılığın ızdırabının dile getirlmiş hali vardı. İlginç olan şu ki, yaşadığımız her an, paylaştığımız her şey aslında bize bişiler kazandırıyor. Benki şiiri okul döneminden beri sevmeyen insanım, bakıyorum şiir yazmışım. Burda önemli olan bence, her hissettiğiniz duygunun size önce kaybettirdikleri ama sonrasında zaman çare olduğu an yaralarınıza, geriye dönüp baktığınızda size kazandırdığı ve yeni farkına vardığınız becerilerinizdir. Bugün şiir yazıoyrsam, aşkımın dile gelmesini istediğim içindir. Yarın yağlı boya resim yapmayı düşünüyorsam, yine biliyorum ki kullanığım her bir renkte yine içimdeki duyguları aktarıcam. Belki çok koyu renkleri belkide çok açık renkleri kullanıcam ve karmaşık, bilmediğim şeyleri resimlicem öylesine. Ama şuna inanıyorumki sonrasında, içimdeki duyguların dindiğini hissettiğim anda, bitirdiğim resmi alıp karşıma koyduğum ve izlediğim anda yeni bir şeyleri kazandığımı görücem. Belki başta mutsuzluk, hüzün, acı ve kaosu hissettiren o duygular, sonrasında farklı bir dünyama ses getirecek ve yeteneklerimi ortaya çıkaran sihirli bir güç olacak. O nedenle, yaşamı, aşkı tatmaktan korkmamak gerekir. Sonrasında yaşayacakları düşünüp günleri bu denli zehir etmemek, aslında içimizde sakladığımız farklı yeteneklerimizin dışarı vurumuna yardımcı olmasına inanarak doyasıya yaşamak gerekir. Duygular nasıl bir sanatcının müziğindeki nota, ressamın resmindeki boya, heykeltraşın heykelindeki çamurda sanata dönüşüyor ve dile geliyorsa, insanın ruhundaki en gizemli ve en değerli yanlarını ortaya çıkaran bir sihirdir. Bu sihirin ilk adı Aşk, son noktası ise sevgi bağıdır. Yaşamaktan korkmalayalım.

 
Toplam blog
: 75
: 735
Kayıt tarihi
: 09.06.10
 
 

Dünü yaşamış yarını ise umutla yaşamaya devam etmek isteyen bir gönül dostuyum. Her söznüzle, her..