Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşka dair söylemler

Aşka dair söylemler
 

Her zaman hayranlıkla izlediğim profesör Mehmet Sungur, aşkı şöyle tanımlamıştı; Aşk, bir görme kusurudur. Devamında da, evliliğin bu kusurun tedavisi olduğunu söylemişti.

Aşık Veysel ise; Seversin, kavuşamazsın, aşk olur demişti yıllar önce.

Sanırım aşk için söylenmiş sözler, hiçbir duygu için bu denli çeşitli ve çelişkili olmamıştır. Herkesin kendine göre bir aşk tanımı mutlaka vardır. Tabii herkesin aşkı algılayışı da farklıdır.

Masum aşklar, kutsal aşklar, ilâhi aşklar, ölümcül aşklar, imkansız aşklar vs vs uzar gider örnekler...

Dünya Edebiyatından Özdeyişler adlı bir kitabım var. Ertuğrul Saraçbaşı derlemiş 1968 yılında. Başucu kitaplarımdan biriydi öğrencilik yıllarımda. Aşkla ilgili bölümünden size örnekler yazmak istedim.

Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız hazza susamaktan başka bir şey değildir. ( Montaigne - Denemeler )

Yazık! Gerçek bir aşkın, pürüzsüz bir geçitten geçtiğini ne masal, ne tarih gösteriyor. ( Shakespeare - Bir yaz dönümü gecesi rüyası )

Böceklerin en çelimsizi bile, nasıl hiçbir şeyden çekinmeden ve karşı durulmaz bir irade ile çiçeğe doğru yürürse, aşk da yüreğin yolunu bulmasını bilir. ( Honoré de Balzac - Otuz yaşındaki kadın )

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa, davayı kazanamazsın ki! ( Mevlâna - Mesnevi )

Her yaş, aşka boyun eğer. ( Anton Çehov - Üç kız kardeş )

Aşkın acı tarafı ölüm yahut ayrılık değildir. İnsan bunları unutur. Aşkın en feci tarafı, kayıtsızlıktır. ( William Somerset Maugham - Çember )

Aşk öyle bir şeydir ki, istediği zaman gelir ve yine istediği zaman gider ve biz zavallı insanların bu konuda hiçbir sözü olmaz. ( John Galsworthy - Siyah çiçek )

Aşkı, aşktan başka bir şey söndürmez. ( Mevlâna - Fihi Mâfih )

Şairler de dizeleriyle tanımlamışlardır aşkı. Sen benim sarhoşluğumsun / Ne ayıldım / Ne ayılabilirim / Ne ayılmak isterim / Başım ağır / Dizlerim parçalanmış / Üstüm başım çamur içinde / Yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim...der Nazım.

Şimdi sen gidiyorsun, git / Gözlerin durur mu, onlar da gidiyorlar, gitsinler / Oysa ben gözlerinsiz edemem, bilirsin...der Süreya.

Aşk; insanın ruhunu üretken kılar, büyütür, acıtır, kanatır, kanırtır, mutlu eder, mahveder, hüzne boğar, öldürür, diriltir, yeniden yaratır, olgunlaştırır, çocuklaştırır. Bu da benim tanımım olsun!

Hayata aşkla bakmanız dileğiyle...

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..