- Kategori
- Aşk - Evlilik
Aşka dair
Büyük suyun ötesinde bir kadın. Uzun bir soluklanma için orda. Metropolün, evin, işin stresinden uzakta; doğanın içinde, bir kuzey kasabasında, orda... Kaygılarını yaşamın bir kıyısında bırakmış, maskelerini çıkarmış, orda; öbür kıyıda... Bir adam, aşka dair ne varsa soyunup dökünmüş, burda; bu kıyıda, suya giriyor.
Bekletilmiş hasretlerin kirliliğini bırakıyor suya, son yirmi yılın yorgunluğunu...
- ''An gelir, ellerinin sıcaklığı aranır, an gelir yüreğinin devingenliği '' diyor adam. Sonra yalancı rüzgarlara bırakıyor dinginliğini aşkının...
Birşeyler mırıldanıyor yanısıra;
_'' Suyun üstünde aşkı bulamassın, derinlere bakmak lazım'' diyor. Sonra şu sözcükler dökülüyor dudaklarından;
- '' hangi yalnızlığımı sana uzatsam
ellerin gülüyor sensizliğime
ve gökyüzün ırmaklanıp çağlıyor
acılarımın tutsak denizlerine.
hırçın dağlarının sessizliğinde
yüzün doğuyor bir sabah vakti
ve gözlerin ışık olup ağlıyor
yoksulluğumun acı sevinçlerine.
eylül , yalnızlığımın sonsuz mabedi .''
Ve sudan çıkıyor adam, yürüyor, sonsuz yalnızlığına...