Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşka doğru yol almaktayım

Aşka doğru yol almaktayım
 

Benim adım "Aşk "


Yağmur usulca yağıyor attığım her adımda. Damla damla sızıp saçlarımın arasından tel tel aşağılara iniyor, ta içerilerime süzülüyor oradan yavaşça...

Ben ise ona doğru yürüyorum karanlıkta, taşkın yüreğim ellerimde... Korkuyorum. Ya anlamaya çalışmazsa beni? Ya hesap sormaya kalkarsa ...

Duygularımı, düşüncelerimi, sezgilerimi, içimde her ne varsa bütün bunları yargılarsa ya ... İşte o zaman belki de her şey başlamadan biter, keskinliği merhametsiz bir bıçakla yok edilmiş gibi.

Korkuyorum! Zihnim kendi ellerimle ördüğüm karmakarışık örgülerle doluyken, bulamıyor beynimin içinde kendine ayrılmış olan yerini. Bu yersizlik deli ediyor beni... Bir yanda coşkunun, bir yanda hüznün olduğu aralıksız hissetmeler kaplamaya çalışırken inatla yüreğimi, savruk bir dirençle karşılık veriyorum bütün bunlara...

Kapışırken içimde iyi tarafımla kötü tarafım; bir zamanlar aşka dair; dostluğa, arkadaşlığa dair; paylaşımlara ve paylaşıldıkça çoğalan sevgilere dair yaşadıklarım geliyor aklıma.. En azından bunlara sığınabilirim diye düşünüyorum kendimi. Oysa öyle çok istiyorum ki telefonda sesini duyduğum ve biraz sonra görmek üzere ona doğru yol aldığım adamı.

Orda beni bekliyor olmalı. Zamanın durduğu ve sabırla beklediği bir yerde. Bu düşünce titretiyor içimi. Soluk alıp verişleri dehşetli, yakınımdaymışcasına sancılar sarıyor bedenimi...Gözlerimden alevler fışkırıyor sanki. Telefondaki söylediği güzel sözleri geçiyor sere serpe düşüncelerimin arasından...

Hele bir tanesi var ki, sınırsız taraflarımı simgeliyor onun sesinde. Neler düşünüyor? Neler düşündüğünü biliyorum aslında. Çekip çıkarmak istiyorum onu kendi yaşamımın sınırlı, baskıcı ve güvensiz uçurum kıyılarından. Doğurmak istiyorum yumuşak bedenini kim bilir kaçıncı defa sarp kayalıklı acılarımdan...

Bunalıyorum sapkın; ama cesur düşüncelerimden. Hissettiklerinden çılgına dönüyorum zevkli bir heyecanın tan orta yerinde...

Saate bakamıyorum koşarcasına yürürken ona doğru. Saniyeleri sayarak dakikalara ulaşmaya çalışıyorum içimden, belleğimdeki tozlu bulutlar izin vermiyor buna. Şaşırıyorum ve tekrar başlıyorum her defasında. En sonunda vazgeçiyorum bunu yapmaktan...Yararı yok biliyorum böyle bir yaz akşamında, geçmişi sisli anıları hatırlamanın. On'lar yüzünden geleceğimin, bir daha asla ışığı göremeyecek çıkışsız bir mağarada yitip gitmesi gibi...

Üzerimdeki giysiler bir beden büyük geliyor gibi hissediyorum bir an. Kayboluyorum onların içinde sanki. Sırtımda ki çanta bile ağırlığını yitiriyor, herhangi bir yük oluveriyor, herhangi bir yolculuğun içinde sızlanmadan taşınması gereken. Yeter artık, bitmeli bu yol, bu yürüyüş son bulmalı...

Ses sözle büyümeli, sevgi sarılışlarda kök salmalı, sarılışlar paylaşmalarda filizlenmeli. Sevgi davranacak bir yer bulmalı kendisine, benliklerimizin çoğaldığı ve benler benlerde olmaya başladığı boyutta...

Nihayet görüyorum onu işte! Gözlerimin içine bakıyor. Tariflerin yetersiz kaldığı bir insan "o". Bakarken karşımdaki yüze ve bedene, ondaki çok yönlülüğü fark ediyorum. O biraz delikanlı, biraz adam, biraz aşık, biraz baba, biraz dost; Ama en çok da insan...Ve işte o anda, böylesi bir ihtıyacım olduğunun ayrımına varıyorum...

Yol uzuyor. Sevgiyi fethetmek için çıktığım seferlerle özdeşleşiyor kilometreler sevdasız yolculuklarında yaşamın. Bu yol yaşamımın yolu olmalı. Mutlaka varmalıyım sonuna...

 
Toplam blog
: 86
: 1295
Kayıt tarihi
: 25.07.07
 
 

Kdz Ereğli doğumluyum. Üç tane yaşam çiçeğim var. Ailemle birlikte yaşama dair ne varsa yaşamın bize..