Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Askeri adalet sistemine ne oldu?

Askeri adalet sistemine ne oldu?
 

Askeri Adalet Sistemi neden çalıştırılmıyor?


Yeni gündem maddesi, kışla aramaları. Kozmik bürolarda yapılan incelemeler. Aramayı yapanlar Cumhuriyet Savcıları, Cumhuriyet'in hakimleri.

Mekan, askeri kışlalar, karargahlar ve ulusal sırların korunduğu kozmik bürolar.

Cumhuriyet Savcısı, adı üstünde, Cumhuriyet'in adalet sistemini her türlü etkiden uzak, bağımsız yargı sistemi içinde çalıştırarak görev yapan devlet memuru. Şüphesiz Cumhuriyet Savcısının görev alanı, Cumhuriyet'in egemen olduğu sahanın tamamı.

Yapılan işlem, ihbar yada şüphe üzerine arama, tarama.

Her şey hukuka uygun görünüyor. Ama rahatsız edici olan, Millet'in gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri'ni rencide edici tarz. Adeta Silahlı Kuvvetler, devlete karşı isyan ediyormuş da sayın savcılar bunu soruşturuyormuş gibi bir hava. Hele basındaki yer alış biçimi bir facia. Bu ülkeyi yıllardır kana bulayanlara, onların inlerine girmeyen görevliler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin harem-i ismetine dalış yapıyor.

Suç işlendiğine dair soruşturmalar elbet yapılmalı. Savcılarımız, yargıçlarımız Cumhuriyet'ten güç alarak adlarına yakışır şekilde incelemeler yapmalı. Adaletin terazisi mutlaka çalışmalı. Çünkü ''adalet mülkün temeli.''

Bu işlem, Silahlı Kuvvetlerimizi rencide etmeyecek tarzda yapılamaz mı? Elbette yapılabilir. Askeri savcılar, askeri hakimler ne güne duruyor! Onlar Cumhuriyet'in savcıları değil mi? Yoksa onlara güvenilmiyor mu? Eğer öyleyse ''ört ki ölem.''

Yoksa bu ülkede sadece birkaç savcı ve hakim dışında Cumhuriyet'in adalet terazisini işletecek savcı, hakim kalmadı mı? Öyleyse de vay ki vay halimize!

Olayın bir başka cephesi ise daha da önemli. Sayın savcıların arama yaptığı kışlalar, kozmik bürolar, devletin mülkü. Orada görevli askerlerin özel mülkü, bürosu değil. Ve her asker ya da askeri birlik silsile yoluyla en üst komutanlıklara bağlı. Sorumluluk silsileyi takiben Genelkurmay Başkanı'na kadar gider. Böyle bir durumda, hiç kimse ''işlem kurumlara karşı değil, kurumlar içinde yanlış yapanlaradır'' deme lüksüne sahip olamaz. Devletin mekanlarında bulunabilecek her türlü suç unsuru, sıralı tüm kademelerin sorumluluğu altındadır. Tıpkı, şehit mehmetçikten sadece askerler değil, Cumhurbaşkanı ve Başbakan sorumlu olduğu gibi.

Bu nedenle niyet öyle olmasa bile(?) hedef, Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur.

Eğer bu arama tarama faaliyeti tarzı, çeşitli kimseler tarafından iddia edildiği, basında yer aldığı gibi bilerek ve isteyerek seçilmiş ve yapılmış ise o zaman Cumhuriyet, adalet mekanizması ve Cumhuriyet'in en önemli koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı bir eylem söz konusu demektir.

Biz, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne güvendiğimiz kadar Cumhuriyet'in savcılarına ve yargıçlarına da güveniyoruz. Ümit ediyoruz ki adaletin terazisi sadece adaleti tesis için çalışsın; kurumlarımıza zarar vermesin. Ülkemizi bölmek, fesat çıkarmak, zayıflatmak için her şeyi istismar edenlerin ekmeğine yağ sürülmesin.

Kahramanları olmayan milletler esir olmaya mahkum olurlar.

 
Toplam blog
: 54
: 1444
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

Artvin Şavşat doğumlu, İstiklal Savaşı Gazisi oğluyum. Emekli subayım. Binicilik Engel Atlama mil..