Askerim Ama Müzisyenim (4)

Bodrum subay kampında asker olduğum dönemdi. Malumunuz askerim ama müzisyenim, bateristim, mecburen de garsonum. Aynı tarihlerde udi bestegar Coşkun Sabah' da Denizli' de askerdi. Coşkun Sabah' ın Avşar kızıyla birlikte olduğu zamanlar... Birde Coşkun' un kardeşi Taşkın Sabah vardır, kanun çalar. Taşkın' da aynı sıralar bir yerlerde askerlik yapıyordu.

Bizim Bodrum kampında dönem sonu eğlencesi yapılacaktı. Kampta on beş günde bir konuklar değişir ve her gruba dönem sonunda müzikli, hediye çekilişli eğlence tertiplenir. İşte o dönem eğlencesine Taşkın Sabah' ın geleceğini duydum. Zaten bende salonda görevliyim, ortamdayım yani... Gerçi Taşkın ile beraber sahne şansımız olmaz ama olsun. Çünkü o, ritm box eşliğinde tek başına kanun çalar, söyler, programını yapar.

Eğlence self servis yemek salonunda yapılacak ve bizler de orada hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz. Self servis sorumlusu baş çavuş on dakikada bir gelip askerlere "Taşkın geldi mi çocuklar?" diye soruyor. Vakitte akşama yaklaştıkça, başçavuş iyice pireleniyor. Bir arıza çıkmasın diye diken üzerinde, telaş içerisinde... Öyle aşırı bir merak içerisindeki, görseniz konser organizatörü falanmış da rezil olacakmış zannedersiniz.

Başçavuş hem etrafındakilere Taşkın' ı sorgu sual edip hemde hazırlıkları yönlendirirken ufukta Taşkın görünüyor. Ben tanırım, müzikle alakalı insanlar tanır da başçavuş resmini bile görmemiş sanırım. Gerçi öyle bir değişim geçirmiş ki asker olunca, neredeyse tanınmayacak! Bizim saçlar kamp modeli, sivil gibi uzun, onun ki üç numara. Birde zayıflayıf iskeletor gibi olmuş, Afrika yamyamları gibi kapkara yanmış mı sizee... Üzerinde de kot pantolon ve kıpkırmızı bir tişört var Taşkın' ın. O amele görüntüsüyle başçavuşun yanından geçiyor. Başçavuş izinden dönmüş er görünümlü Taşkın' a ters ters bakıyor ama birşey demiyor. Taşkın da gidip bara dayanıp etrafa bakınıyor.

Başçavuş gözden kaybolunca bende Taşkın' ın yanına gittim. Biz öyle havaydı, suydu, müzikti muhabbetteyken, telaşla başçavuş geldi yanımıza kadar... Problem aynıydı.

"Oolumm Taşkın gelmedimi halaaa"?

Sonra Taşkın' a bakıp sert bir şekilde sordu...

"Sen kimsin oolum, asker misin soytarımı? Sivil kıyafetle naapıyorsun burda"?

"Komutanım ben Taşkın Sabah"...

Askerliğin bir kötü yanıda bu işte... Gülünecek şey var ama gülemiyorsun!

Sonrası malum... O gece Taşkın' dan muhteşem bir program ve müzik ziyafeti.