Askerlik meselesinde çelişkiler

Tek-tip meselesi

Konu yoğun olarak son 2 aydır tartışılıyorsa da, haddizatında, en az 2 senedir gündemdedir. Bundan 6 ay kadar önce bir gazeteci, Vecdi Gönül’e soruyor: “Tek tip askerlikte gelinen noktayı açıklar mısınız?”

Gönül’ün cevabı: “Genelkurmay’da çalışma var ama henüz kanunlaşma aşamasına gelmedi.” (Cumhuriyet, 28 Nisan 2010)

Derken 30 Ağustos’a yakın, Genelkurmay’dan bir açıklama geldi: “Tek tip askerlik konusunda 2 senedir çalışma yapılıyor.”

Ve Eylül ayının ortalarında çalışmaların sonucu açıklandı: “Herkese 9 veya 12 ay askerlik!”

Vay canına!

Demek ki şu 6 kelimelik cümleyi söyleyebilmek için 2 senelik bir çalışma yapılmıştı! Acaba bu dev projede kaç kişi çalıştı ve bu dâhiyane çözümü nasıl ürettiler?

x x x

Hükümet çevreleri bu “çözüm”ün saçmalık olduğunu söyleyince…

Tek tip tahsil görmeyenlere tek tip askerliğin uygun olmadığı yazılıp çizilince…

Başka bir alternatif öne sürüldü: Üniversite mezunlarına 8, diğerlerine 12 ay formülü!

Eee, hani tek tipti?

Çelişki bununla da sınırlı değildi… Bir açıklama daha vardı: “yedek subaylık da tamamen kalkmıyor… Bazı mühendislik dallarından mezun olanlar ve doktorlar yedek subay olarak askerlik yapacaklar!”

O vakit adama sormazlar mı: Bunun eskisinden farkı ne ve neresi “tek tip”?

Tek fark var: Az okuyanların askerlik süresi azalıyor, çok okuyanların süresi artıyor. Bunun adı da “tek tip” askerlik oluyor.

Akabinde, “tek tip” terimi hoşumuza gitmedi; kavram “eşit süreli” şekline dönüştü.

“Eşit süreli” deyince; eşit süre eğitim görmeyenlerin eşit süre askerlik yapmalarındaki adaletsizlik daha fazla sırıttı. Dolayısıyla, şimdilik yeni bir adım atılamıyor.

Nasıl atılabilsin?

Mevcut şartlarda askerliğini 15 ay yapanların süresini 3 ay kısaltırsan onları sevindirip oylarını alabilirsin belki! Fakat kısa dönem yapanların askerliğini 2 ay uzatmakla da onları üzüp, oy kaybına uğrarsın!

Son tahlilde, beklenen şudur: Büyük çaptaki değişiklikleri seçim sonrasına bırakmak…

Velâkin şu anda askerde bulunanların süresini 3 ay kadar kısaltarak seçim öncesi bir “jest” yapmak!

Ve dahi kendilerinin ve ailelerinin oylarını kapmak!

x x x

EN BÜYÜK ASKER!

Bu tartışmalar bir başka çelişkiyi daha gözler önüne serdi…

Askere alma dönemlerinde; mahallelerde, bilhassa otogarlardaki şenliklere hepiniz şahit olmuşsunuzdur. Taze askerler, “en büyük asker bizim asker” avazeleriyle, davul zurna eşliğinde uğurlanıyorlar.

Yani çocuklarımızı neşeyle askere uğurluyoruz ve askere gidenler de seviniyor, hatta coşuyor!

Peki, askere böyle şenlikle gidenler, askerlik süresi kısalınca neden seviniyorlar?

Bizim onurumuz, şerefimiz olan askerlik süresini neden kısaltıyorsunuz, diye üzülmeleri gerekmez mi?

Hatta biraz daha uzatılırsa, iyi ki uzattınız diye teşekkür etmeleri icap etmez mi?

Bu çelişkileri nasıl açıklamak lâzım?

Zor açıklarsınız!

Açıklayamazsınız!