Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

13 Haziran '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Aşkın -a- hali

Aşkın -a- hali
 

internetten alıntıdır


AŞK’ın –A- hali; Adamaktır kendini aşk adına. Yedi yirmidört hep aklında, geceye kapatırken gözlerini aklındadır. Uyumaz yürek gece bekçisi gibi sarıp sarmalar korumak adına hissettiklerini. Gözlerin sabaha ilk açıldığında da bekler aşkının sahibinin gözleri kendi yanında olmasa bile, ona uyanır sabahların, onunla tamamlanır günlerinin kalan saatleri. Hayatın demirden leblebilerini bile kolayca yutarsın yüreğinde aşk varsa. Renkler daha bir canlı, kokular daha bir keskin, yemekler inanılmaz lezzetli, acılar acılarını azaltarak gelirler üstüne.

Adamaktır kendini, kendinden geçmeden bilinçli bir kabullenişle. Yanında olmasa da haberi olmasa da onunla yaşarsın hayatı, hayatın kalanını yok saymadan. Zamanın öncesi sonrası kaybetse de önemini, önemli olan aşkı hissetmektir, önünde sevgiyle boyun eğmek, fayda etmese de yüreğine merhem sürmek, dilin, rengin, memleketin, yurdun, anan-baban, gecen-gündüzün, bile isteye adamaktır yarınını, hayatın kalanını. Her gün binlerce kez öldürmek olsa da kendini, kendinden yeni kendilerini doğurarak çoğalmaktır aşk. Aşkın –A- halinde ASLA yoktur varsa yoksa aşkının sahibi... Olsa da olur olmasa da, o olmasa da görür aşkı görmüş gözler görünmeyenleri. Sevdiğinin her ayrıntısını çizer görünmeyen kalemlerle bembeyaz sudan sayfalara. Kimse görmese de suya yazı yazan hiç unutmaz kendi kelimelerini. Gündüzler daha parlak, geceler bile aydınlıklı bir karanlık...

Bir tek kara yazılanı görmek istemez, onsuzluk olmasın adına, ister ki yanında olsun, sonu dönüşlü olsa bile gitmesin hiç uzaklara. Bundan ona, ondan buna sıçramaz, sevmez yapbozları, kararlıdır nerede demir atacağına. Gönlüne isteyerek aldığını hemen bırakmaz. Yirmidört aya dört-beş aşkı alelacele paylaştırmaz. Süresi yoktur ne aşkın ne adanmışlık halinin. “Rüzgar nereye ben oraya demez aşkın –A- hali. Rüzgarı, dalgası, denizi, dağı, ovası, nehiri hep ona çevirir pusulasını.

Geçilmesi gereken keskin bir viraj gördüğünde geriye takmaz vitesi, yüreğinin direksiyonu hep aşk yolundadır. Yakıt bitse de çakıllı yollarda, kanayacağını bilerek yalınayak devam etmeye meyilli bir gönül vurgunu. Birlikte huzurla yenilen her yemek, her uyku en büyük en lüks saraylardan daha kıymetli. Gözlerinden yansır aşkın pırıltıları, gözü gören, yüreği aşka vurmuş herkes görür yüreğinde aşk olanı. 

Aldatmak yoktur aşkın –A-halinde. Aşk, cinsiyet ayırmadan sever sadakati. Açlıktan ölse de önüne geleni değil gönlündekini ister yüreğiyle bedeni. Zor süreçler, zor sınavlar çıkarır hayat aşkın önüne. Aşkı hisseden hiç anlamadan geçer o sınavı. Bütün dünya karşı gelse de vazgeçmez savaşmaktan. Bir tek aşkının sahibi tarafından yok sayıldığı derinlikteki kırılma noktasında pes haline döner –A-hali. Bırakıp gitse bile aşkının sahibini, aşkını bırakmaz yüreğinden. 

Bitmez mi peki bu hal? Elbette zaman-zemin-kişiye göre sürer bitim halleri. Bazen iki tarafın ölümüyle son bulur ama bu haller bitirmez aşkı, yaşandığı şekilde anlatıldıkça sürer, anıldığı müddetçe de. Bazen tek taraflı başlar tek taraflı yaşatılır uzun süreçlerde. Boş bir heves kıvamı değil bir umuttur beklemek. Bu yüzden en güzel şarkılar, en güzel eserler, en güzel anlatımlar yüzyıllardır korur geçerliliğini. Sabahtan akşama, geceden gündüze hayatı yoğururken güzelleşir hayatın tüm evreleri. Sesini duymak, yüzünü görmek,... Sevebilmenin şükürlerinin zilleri kulaklarda, kulakları tırmalamadan. 

Aslolan aşktır hele de aşkı hissedebilmek başka hiç bir çerle çöple karıştırmadan... Hep yek gelse de zarlar, hep bir tek o yeki ister yürek. 

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..