Aşkın -biz- hali..

di-li geçmişler.Miş-li geçmişler. Bunların hepsini geride bıraktım.

Aşkın -biz- halini seçmek istedim.

Seçip yaşamak.
Uzun soğuk kış gecelerinde konuşmaktan yorgun düşüp uyuyakalmak. Yanmakla yanmamaya karar veremeyen şöminenin başında kedi misali kıvrılıp yatmak.

Mumun gölgesindeki gölge oyunlarına başrol olmak. Şen kahkahalar atmak..Kelepçelerinden kurtulduğum yalnızlığın kokusu buram buram koktukça kaçmak. Gözlerimi kör eden güzellik. Kulaklarımı diğer seslere sağır eden büyülü ses.

Buğu..Gözlerime yerleşmekte ısrarlı olan buğu..Binbir bahane bulup beni esir alan..
Hasretin kokusu çok tanıdık. Kapılarını sıkıca kapattığım hüzün odalarından sızmaya başlıyorlar sanki...
Her birinde yılların birikimiyle beni karşılamayı bekleyen hüzün duvarları. Kocamn olmuşlar beni bekliyorlar.
Açmıyorum kapıları..

Aşkın -biz- halini seçmek istedim. geceleri yalnız ağlamamak için belki de.
Baharın kokusunu içimize çekebilmek için.

Geçmişden kurtulmak için geleceğe yol vermenin doğruluğunu sorguladı beynim. Cevap yok !
di-li geçmişlerde ki keşkeler..Miş-li geçmişlerdeki "ah" lar..Bunların hepsini bir kalemde silebilmek için yeni bir -biz-hali seçtim belki de kendime..Korkusuzca. Cesur olabilmek yeterli olabilirmiy di acaba ?

Yürümek karanlıklara..Işığın nerede ve ne zaman çıkacağını bilemeden. Yorgun düştüğünde bile dayanacak bir duvar bulamamak. Yüreğinin ellerini sıkıca kapamak. Yumruk misali ..

Ölümün soğuk nefesini hissedip de geri çekilmeye çalışmak. Terk edilişin diğer adı "ölüm". Nerede ve ne zaman karşılaşacağı bilinmeyen. Saatlerce ağlatan, şiirleri,şarkılları yarım bırakan .. Dinlemeyi duymayı yasak eden.

Yitip giden sevgilerin ardından buğulu gözlerle bakmak. Yüreğinin ta içine akan gözyaşlarına aldırmayan insancıkları izlemek bilinmez diyarlardan ..

Uçurum misali bakan gözlerden uzaklaşmak.. Şehirin kalabalık boşluğunda yuvarlanmak..Serseri kurşun misali..

Ben aşkın -biz- halini seçtim..Kimbilir belki de seçmek istedim..