Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '12

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkın arka yüzü

Aşkın arka yüzü
 

Aşkın ben dili olduğu herkesçe bilinir. Bencillik o anda kanımıza işler ve başlarız, bu olmalı, ben onunla mutluyum, onu görmeden artık yapamam, duramam onsuz nefes alamam sanılır. Kocaman bir yalan.

Kalbin oyunudur aşk uzun soluklu olmaz asla olamaz doğasında yoktur. İnsanlar aşık'ken flört döneminde çiçekler, böcekler hediyeler alır. Bunun tek nedeni benimle kalsın gitmesin yani bencil duygulardır. Eğer bir insanı mutlu ediyorsanız sizi asla bırakmaz. Beklentilerine cevap verme yetiniz var ise bilin ki yanlız kalmazsınız, ama özünüze dönmeye başladığınızda bir anda ibre terse döner. Alışmıştır aşırı ilgiye aşk'a. Siz ise tamam artık benimle demişsinizdir ve normal hayatınıza dönme çabasındasınızdır ve normali budur aslında. Çünkü aşk yavaş, yavaş yerini sevgiye bırakmaya başlar. İşte bu ikisi arasında çok ince çizgi vardır. Aşk bencillik egonuzu tatmin etmiştir artık, sıra biz demeye gelmiştir. Erkekler buna hemen adapte olur kendi olmakta sakınca görmez ama kadınlar, hayır sen benim aşık olduğum adam olamazsın der. Aşk'da doz yoktur düpedüz deliliktir, sınır bilmez, acı verir bazen acıtır. Sonu ya ayrılık olur ya evlilik. Bilmiyorum belki bana kızanlar olacak ama şu bir gerçek ki gerçek aşkın sonu ayrılık. Evlenen insanlara bir bakın göz gezdirin fark edeceksiniz çok azı evli kalabiliyor, aşkla evlenenlerin. Görücü usulünü kesinlikle onaylamayan biriyim ama bi bakıma en sağlıklı evlilik türü o. Nasıl mı? Aşk anlık bir duygudur bir anda hissedilir eller dizler titrer, saçmalamaya başlanır. Asla insan kendi gibi olmaz etkileyebilmek için olmadığı biri gibi başlar ilişkiye. Evlendikten sonra aradan bencillik kalktığı için kendi gibi davranmaya başlar insan ve çiftler zamanla ben sana nasıl aşık oldum der. Bilirsiniz erkekler dağınık olduğu için, kadınlar kendilerine bakmadığı için şikayet edilir. Halbuki o cicim aylarında erkekler jilet gibi (bakımlı)olur. Anlatırken kendisini yalanlar söyler, kadınlarda kilo kilo makyajla çıkar gelir gerçek yüzünü göstermez. Her insanda kusur vardır bilirler ama aşkın'da gözü kördür.

Aşk aradan çıkıp yerini sevgiyi bırakınca yavaş yavaş acı gerçekle yüzleşir çiftler. Görücü usulü ise hiç tanımadığın bir insanla birkaç güne evleniyorsun. Huyunu suyunu bilmiyorsun ve yavaş, yavaş tanıyorsun. Belki iyi huyları ağır basıyor, belki kötü huyları, zamanla kendin keşfediyorsun bunu. Aradaki fark şu ; aşk ile yapılan evliliklerde yavaş yavaş ortaya çıkan gerçek can yakıcı sonuçlara, görücü usulü yapılan evliliklerde ise yavaş, yavaş ya çok güzel, ya da çekilemez sonuçlara gebe.

Aşk eğer acı bir duygu olmasa bu kadar şarkı, şiir nasıl çıkardı ki? Herkes bu bencilliği yaşar öyle ya da böyle. Biraz kendimiz olabilsek belki daha doğru olur. Her kadın bilir erkeklerin arkasını toplayan bir kadın var. Çünkü alışkındır erkek çekip çevirilmeye ama kadınlar bile bile yinede ben sana nasıl bakmışım der. Tahammül kelimesi birçok insanın lügatından da çıkmıştır. "Eh be çekemem seni " deyip çat kapı evden çıkılır. Buna sebep aşk bitmiştir, sular durulmuş gerçekler su yüzüne çıkmıştır. En acı sözlerde söylenmiş olur "kıyamam ki sana" derken "yüzünü görmek istemiyorum" denebilmiştir. Sonu güzel olan ilişki istiyorsak eğer insan olduğumuzu kusurlarımızın olduğunu asla unutmamalı, ve olduğu gibi görünüp kabul edilebilmeliyiz. Çikolatalı pasta kadar tatlı ilişkiler dilerim.

 
Toplam blog
: 5
: 596
Kayıt tarihi
: 21.08.12
 
 

Açık lise mezunu, Anadolu üniversitesi medya ve iletişim öğrencisiyim. Yazmak benim vazgeçemediği..