Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkın cinsiyeti olur mu?

Aşkın cinsiyeti olur mu?
 

Aklıma takılan bu soruda sanırım biraz bencilce davranıp aşkın erkekler tarafından daha yoğun bir şekilde yaşandığını düşündüm. Erkeklerin talep kadınların ise olumlu ise icap ettiği bir sözleşmeden de bahsediyorum, talep ile arzın kesişmediği yani piyasanın hiç oluşmadığı platonik durumdan da. Aşkta özlem vardır, özlem ayrılık demektir, O halde tüm aşıklar ayrılır şeklinde bir mantık yanlışına düşmeden aşkın birlikte yaşanabileceğine inanmaktayım. Sorun şurda neden tüm büyük aşklar ayrılık üzerine...

Siz Leyla ile Mecnun’un ya da Tahir ile Zühre’nin birlikte bir ömür geçirselerdi koşulu ile bu kadar ünlü olabileceğine inanıyor musunuz? Ya da birlikte bu insanlar mutlu olsalardı bu aşk yine bu kadar kuvvetli olur ama dillere düşmeden mi yaşanırdı. Aşkın erkekler tarafından daha yoğun yaşandığı konusuna dönelim tekrar, Eğer Mecnun aşkını dillendirmeseydi, Leyla’yı tanıyacak mıydık? Ferhat dağları delmeseydi Şirin sıradan bir isim gibi telafuz edilmez miydi?

Buradaki paradoksu ben İskender Pala’dan öğrendim. Mecnun aşkını dillendirdi, gidip çölde vahşilerle konuştu aşkını dile getirdi ama Leyla içinde yaşadı, kimseyle paylaşmadı. Şimdi bir daha düşünmek gerek, Leyla’nın mı Mecnun’un mu aşkı daha fazla? Bu savı en çok destkleyen bir konu da tarihte aşkın erkekler tarafından dile getirilmesi değil midir?

Fuzuli, Nazım, Necip Fazıl ya da aklıma sayısız erkek şair ismi gelirken siz bana 3 tane ünlü kadın şair söyleyebilir misiniz? Bu konuda da çok düşündüm, bazen suçladım kadınları ama sonra düşündüm, bizim için sosyal baskı, diğer milletler için sorun ne? Sonunda soruyu yine de Leyla’da çözdüm, Mecnun aşkını dillendirirken ben içimde yaşadım, acaba kim daha aşkı derinden yaşamış. Kadınların ve erkelerin aşka bakışının farklılığından kaynaklanıyor tüm mesele. Ve bir arkadaşımın tavsiye ettiği İsmet Özel şiiri, kadın şairlerin aşktan bahsettikeri zamanı anlatıyor.

KADIN ŞAİRLER AŞKTAN
BAHSETTİKLERİ ZAMAN


Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Mangalın küle mahcubiyeti artar
Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar
Ayırır denizin kibrini bin
parçaya ünlü keman

Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi
Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere
Attığı yumruk
tangır tungur

Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn
Nedir bu dersin ciyak ciyak
Sırası mıydı
şu öğle vakti.

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar
Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit
Kadın şairler aşktan
bahsettikleri zaman

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez
Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz
Kadın şairler aşktan bahsettikleri
zaman
Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz. İsmet ÖZEL Saygılarımla İlhan ÇİFTÇİ 16 Ekim 2009
 
Toplam blog
: 11
: 1343
Kayıt tarihi
: 17.06.09
 
 

İstanbul Üni. İngilizce İktisat Bölümünden mezunum. İstanbul Üni. Para, Sermaye Piyasaları ve Finans..