Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkın iki yüzü

Aşkın iki yüzü
 

Herşey bir merhabayla başladı. O kadar güzeldiki birinden sıcacık bir merhaba duymak. Sonra onu gördüğünde kalbi hızlı hızlı çarpmaya başladı. Her konuştuğunda soğuk soğuk terliyor , nasıl hareket edeceğini nasıl duracağını bilmiyordu. Aklından çıkmıyordu hiç. İzlediği her filmde başrol oyuncusu O'ydu. Okuduğu her kitapta sanki O'nu okuyordu. Her şarkıda O vardı. Onu görüyor, Onu düşünüyor, Onu okuyor, Onu yazıyordu. Peki O napıyordu? Sadece merhaba demişti o kadar. Sadece kuru bir merhaba...

Artık sadece merhabalar, kısa konuşmalar yetmiyordu. Daha uzun konuşmak , daha uzun görmek, dokunmak istiyordu. Ama nasıl olacaktı ki bu? O görmüyordu bile. Sadece sıradan biri gibi konuşuyordu. Herkes gibi. Oysa bu çok ağırdı. Herkes olmak istemiyordu. Buralardan gitmeye karar verdi. Çok uzaklara O'nu bir daha görmek istemiyordu. O zaman işte o zaman Onu unatabilecekti. Bu imkansız olan aşkı unutacaktı. Kendine yeni bir hayat kuracaktı. Onsuz!

Gitti. Şehirler tanıdı, insanlar. Kısa süren ilişkileri de oldu ama Onu hiçbir zaman unutamadı. Gezdiği, gittiği heryere Onuda beraberinde götürdü. Şiirlerinde götürdü, şarkılarında. Onunlaydı ama Onsuz. Bir gün geri döndü. Onca yıldan sonra...

Kimseyle yapamadı, ne gittiği yere ait olabildi ne istediği yerde istediği insanla. Hep bi yerlere ait olma çabasıyla geçti hayatı. Elinde avucunda hiçbirşey yoktu. En azından uzaktanda olsa Onu görmek yerine hep boş şeylerle geçti hayatı.

Anılarını tazelemek istedi bi gün. Onu ilk gördüğü, ilk merhaba dediği yere gitti. Dolaştı bir müddet oralarda. Sonra oturdu gözlerini kapatıp Onun hayalini kurmaya başladı. Tam o sırada bir el dokundu omuzuna. Dönüp arkasına baktığında Onu gördü. Gözlerine inanamadı. O burda. Hayaliyle yetinmeye çalışırken tam da karşısında gerçeği duruyordu.

" Merhaba "dedi kız. " Yıllar sonra burdasın. Günler geçti, aylar ve yıllar. Gözlerimi kapatıp senin hayalini kurdum burda hep. Herşeyde sen vardın. Dinlediğim her şarkıda, okuduğum her kitapta, her yağmur damlasında, doğan her güneşte. Bir gün gelecek buraya dedim. Hep bunun hayaliyle yaşadım. Söyleyeceğim sözleri ezberledim. Ve nihayet geldi o gün ama keşke daha önce gelseydin. Artık çok geç. İmkansız bir aşk için yıllarca ağladım, üzüldüm." Bu sözlere hiçbir anlam verememişti. Burdaydı ya yanındaydı. İmkansız olamazdı hiçbirşey. Tam imkansız olamaz hiçbirşey diyecekken kız susturdu onu. Dinle dedi. Daha sözüm bitmedi. Yıllarca bugünü düşündüm bırakta bitireyim. Evet dedi keske daha önce gelseydin. Belki şu an yaptığım yanlış ama hayatım boyunca yanlış bir aşkın ardından ağladım bunları söylemeliydim sana.

Tam o sırada kızın alyansı gözüne çarptı. Evlenmişti. Hayatının aşkı artık bir başkasına aitti. Keşke onu hiç görmeseydi, keşke hep hayaliyle yaşasaydı. Bunları düşünerek yürüdü akşama kadar. Kendini hiç affedemedi. Belkide şu an Onunla çok mutlu olacakken şimdi Ona o kadar uzaktı ki. Ondan uzaktayken bile o kadar uzak hissetmemişti kendini.

O gece yağmurlu ve fırtınalı geçti. Ertesi gün balıkçılar ağlarını denize atmışken bir ceset buldu. Ardından bir ceset daha. Sanki balıklar korumuştu onları....

Bloğumdaki resim www.canim.net adresinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 63
: 512
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1984 zonguldak doğumluyum. İkizler burcuyum:) Z.K.Ü endüstriyel elektronik mezunuyum. İlgi alanla..