Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

26 Temmuz '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

AŞKIN K HALİ

AŞKIN K HALİ
 

internetten alıntıdır


 

Aşkın k halinde veda zamanını gösterir pusula. Yaşanan güzel şeyleri saklı tutmak ve güzelliğini korumak için fazla beklememelidir. Güzellikleri korumak için mühürlenir dudaklar bazen de savurganca dökülür tüm taşlar eteklerden. Fakat, güzellikler yaşanırken hiç kimsenin sokulmadığı o yeşil bahçeye, bitimlerde bütün tanıdık eş dost ortak edilir çekilenlerin haklılığını anlatabilmek adına.  Çoğumuz, bitimlerde iyi olanı başaramasak da, k halinde kapatmaktır defterin sayfalarını usulca. Uzun süredir bile-isteye aşk yüzünden kapalı olan gözler yavaş yavaş açılmaya başlar. Belki de aşkının sahibi açar o gözleri bazen bilmeden saklı-gizli, bazen de bile isteye. Yine görür gözler ama kirpiklerde gölgeler oluşur günün en aydınlık zamanlarında bile. Yine nefes alınır ama bıçaklar saplanır her solukta. Yine yaşanır ama anlamsızlaşır o zaman süreleri. Aşk sebebiyle yayılan o tarifsiz parlaklık yerini pörsümüş küllü bir griliğe bırakır.

 

Bütün o hayata barışık haller kendi içinde küskün odalar oluşturur yürekte ve her hücrede. Kişi kendini değersiz hisseder sahip olduğu tüm değerlere rağmen. Yetersiz bir çaresizlikte, çaresiz sessiz bekleyişler girer ilişkiyi yaşayanların arasına. Çaresizlikler, kaybetme duygusunu, paniği, korkuyu, şüpheyi, kararsızlıkları, belirsizlikleri doldurur kalenin bahçesine. Bahçede elleriyle yetiştirdikleri her şey susuzluktan büker boyunlarını, sahipsiz bir bakımsızlık içinde. Kimi zaman çözülür tüm düğümler kimi zaman da... Karanlığın bile gözleri var yazıyordu kitabın birinde. Görünmeyeni de görür aşkı yüreğinde hisseden o koca göz. Hislerinin gördükleri güzel görünmez artık gözlerine. Manzaralara mevsimsiz fırtınalar sızar istese de istemese de. Ne kadar kurtulmaya çalışılırsa çalışılsın hortumun en kuvvetli dalgasında dalgalanmalar.

 

Bol acabalı bekleyiş süreleri başlar. Gözlerin içine bakılmadan yapılan, kısa, anı kurtaran konuşmalar. Her hareketin ajan gözleriyle incelenmesi, her harekete yanlış anlamlar yüklenmesi, sokuşturmalı, bilerek kırmalı cümleler... Ters giden şeylerin çoğalmasıyla büyüyen yakan-boğan yalnızlıklar. Yalnızlıkların getirdiği o kimsesiz-sahipsiz-mutsuz-arayışlı-üzüntülü zamanların karalıkları. Karalıkların kararttığı gözlerde beddualı bakışlar. Hem olsun hemde olmasının çelişkili-sancılı-kıvranmalı gel-git zamanlarının en az zararla kapatılması gerekmektedir.

 

K halinde, kararlılıkla bitirme-gitme zamanıdır artık. Aşkın en kutsalı ölümle son bulan mıdır? Ölüm tüm umursamazlıkları, ihmalleri, kötülükleri siler süpürür mü gerçekte? Hayır. Ölüm ne kötülükleri örter toprakla ne de iyilikleri unutturur zamanla. Yaşanan örnekler dikkate alındığında, angut diye alay edilse de bu örneği yaşayanlar, tüm zamanların en gerçek kişilikleri de bu grubu kapsar. Bir ömürde kısa aralıklar içinde on-yirmi-otuz aşkı karıştıranların adı, her iki cins içinde geçerli olarak tamamen başka bir meslek içerir ki konumuz zaten bu değil.

 

Ne hikmetse en güzel anlatımlar, en güzel sözler, en güzel besteler de bu bölümde gösterir kendini. Aşkın en muhteşem anlatımlarını içeren son bölüm kusursuz anlatımlar içerir herkesin yüreğindeki telleri ayrı ayrı titreten. Aşkı yaşamamak mı yoksa her şeye rağmen hissetmek mi yaşamın anlamına kavuşmak için? Aşk olmazsa olmaz olmalı bana göre demek ki başkalarına göre de öyle ki bu kadar fazla güzel eser var dünyada. Sözlerini bilmediğimiz bir şarkının ezgisinde titriyorsa damarlarımızın içindeki kan, gözyaşlarımıza karışmışsa kan rengi, o rengi her şeye rağmen koruyabiliyorsak kimseye göstermeden aşk mutlaka olmalı.

 

Zamanda ve evrende kaybolmamasına rağmen, canlı-cansız hiç bir şey sonsuz değildir. Yalnız gelir insan dünyaya çırılçıplak, yalnız gider üstündeki kefene rağmen aynı durumda. Duygular, yalnızlıklar, acılar ve sevinçler tek kişiliktir kim ne derse desin. Bazen aynı frekanslarda paylaşılır hissedilenler, aynı yöne akar beynimizin-yüreğimizin nehirleri, paylaşılır ama aynı oranda değildir içimizde hissettiklerimiz-yaşadıklarımız. Duyguların en güçlüsü, yaşamın anlamını içeren tek duygu aşktır ama onun da bir bitim süresi elbette vardır. Bazen uzun bir süre bazen de ölüme kadar ama mutlaka etkisinin azalma gösterdiği süreçler yaşar.

 

Bunlar benim kelimelerimin tanımları. Ne kadar tanımlanırsa tanımlansın hep eksik hep yetersiz kalır kelimeler aşkın karşısında. Aşk, tüm tanımlarını içinde barındırırken bile tanımsızdır kendi bünyesi içinde. Başı yukarda, gözleri keskin, ayakları sağlam basar yerlere, ve nerede kalıp ne kadar sürede gideceğine de kendi karar verir kararlılıkla... Zamana-zemine-kişiye göre de değişkenlikler gösterir yaşandığı anlarda.

 

Aşk, bütün hallerinde bile, anlamsız görünen her şey yeniden anlam kazanır bulunduğu ortamda. 

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..