Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Aşkın ve Acının En Hali Frida Kahlo

Aşkın ve Acının En Hali Frida Kahlo
 

Frida Kahlo


     Frida Kahlo, yaşam hikayesi ve güçlü kişiliği ile “Neden her şey beni buluyor!” diyen insanlara “Kötünün en kötüsü benim başıma geldi” mesajı veren bir ressam olarak tarihte yerini almıştır.

    Ünlü ressam altı yaşında çocuk felci geçirmiş ve bir bacağı özürlü kalmıştır, aldığı eğitimler ile döneminin en iyi eğitimini almış ve sıra dışı fırçası ile farkını göstermeyi başarmıştır. Ressam döneminin birçok kadınına göre fikirlerini cesurca savunmuş ve cesareti ile herkese örnek olmuştur.

     Babasının erkek çocuk istediğini bildiğinden ara sıra erkek kıyafetleri giymiş ve belki de babasına eleştirisini gösterme şekli olarak fotoğraflarda öylece yer edinmiştir. Tam bir Meksika aşığıymış ki doğumunu Meksika’nın Devrimi olarak ilan etmesi ile ve “En büyük isteğim kendi ülkemde, evimde sergi açmak” diyerek bu aşkını sürekli dillendirerek halkının gözünde bir kez daha yüceltir kendini ünlü ressam.

Tuhaf bir çarpışmaydı bu; şiddetli değil, ağır ve yavaştı, herkesi sarstı, beni daha çok sarstı. İnsanın çarpışmanın farkına vardığı, ağladığı doğru değil. Gözümden tek damla yaş akmadı ve demir çubuk, kılıcın boğayı delmesi gibi beni deldi geçti. "
 

     18 yaşında trafik kazası geçirmiş, neredeyse tüm vücudu hasar almış ve çok uzun süre alçılı olarak kalmıştır, bir sürü ameliyat geçirmiştir. Ünlü ressam alçılarının üzerini resimlerle doldurmuş alçılarda yer kalmadığını gören babası ona resim malzemeleri almış ve zamanını resimler yaparak ve acısını bastırmaya çalışarak geçirmiştir.

" Yaşamım boyunca kaç korse kullandım? Kabaca otuz diyebilirim. Onları süsledim; boyalarla, küçük kumaş parçaları yapıştırarak, renkli tüyler, minik ayna parçaları ile süsledim onları.

     Yatağının üzerindeki aynaya bakarak kendi portrelerini çizmiş ve içindeki acıyı portreleri ile harmanlayarak ortaya şaheserler çıkarmıştır.

 “Kendi portremi resmediyorum çünkü çoğunlukla yalnızım, çünkü en iyi tanıdığım insanım.”

     Bir süre sonra tekrar yürümeye başlamış ve değişik gruplara katılarak yeni bir çevre edinmiş, ve bu çevresi yardımı ile hayatının aşkı Diego Rivera ile karşılaşmış ve çift kısa bir süre sonra evlenmiştir. ( Bazı kaynaklarda Diego’nun okuldan öğretmeni olduğu söylenir.)

     Frida kaza sonucunda hasar alan vücuduna inat doktorları dinlememiş ve hamile kalmış fakat hamileliklerinin hiçbiri istediği gibi gitmemiş ve çocuk sahibi olamamıştır.  Eşinin sadakatsizliğini ve kız kardeşi ile ilişkisini öğrenince eşinden ayrılmış, ve kısa bir süre sonra Frida’nın sakat olan bacağı kangren olmuş ve kesilmiştir.

     Daha sonra çift tekrar bir araya gelmiş ve Frida’nın ölümüne kadar ayrılmamışlardır. Diego eşinin resimlerini överken, Kahlo “Onlar sadece benim duvarlarımı süsleyen resimler, kendi halimde takılıyorum” demiştir.

     Frida eserlerinde kadınlığı, yaşadıklarını, acılarını kendi üslubu ile anlatmış ve eserleri Kahlo’nun fırça izleri ve hayatı olarak evleri süslemiştir. Hayatının hiçbir döneminde fırçasını ya da kalemini bırakmamış her anını çizmiş ve aşkını resmetmiştir. “Acı ve Aşk” vazgeçilmezleri olarak eserlerinde yerlerini almıştır.

     Eşinden ilk ayrıldığında “Hayatımda iki kaza geçirdim; biri sen biri otobüs kazası” demiştir ve bu cümle eşinin aşkını anlaması için gerekli olan her şeye zemin hazırlayan cümle olmuştur.

     İlk aşkı Frida’nın kaza geçirmesinden sonra onu terk etmiş, eşi onu kız kardeşi ile aldatmış, hayat ona doğumundan ölümünde kadar darbelerle eşlik etmiş fakat o asla resmi bırakmamıştır kimse için değil sadece kendi için resim yapmıştır. Kaza sonrasında ailesi masraflar için tüm paralarını harcadığından dolayı Frida yürümeye başlayınca resimlerini satmaya çalışmış fakat işler pek de yolunda gitmemiştir…

     Son anına kadar resim yapmaktan vazgeçmemiş, halkına sunacağı sergisinin olduğu gün doktoru yatağından çıkmamasını söyledi diye yatağı ile sergisine gitmiş ve orada acılarını, ölümünün yaklaştığı bilen eşinin bakışlarını, gülüşleriyle silmeye çalışmıştır. Son sözü “Çıkış yolunun güzel olacağını ve asla geri dönmeyeceğimi umarım.” olmuştur.

     Bu kadar acılar çekmiş biri bile fırçasını bırakmazken, insanoğlu en küçük acısında haykırır ve lanetler okursa Frida’ya haksızlık edilmiş olur. Ne acılar vardır ki geçer gider; ne acılar vardır ki ömür boyu çekilir fakat son nefes verildiğinde hepsi yok olur gider. Frida 6 yaşından ölümüne kadar acılarıyla resim yaparak savaşmış belki savaşını hiçbir zaman kazanamamıştır fakat hayattaki yenilgisi geleceğe tablolarını hediye etmiş ve insanlığa ders çıkaracak hayat hikayesini sunmuştur. Haykırmadan önce bir kez daha düşünelim, herkesin hayat hikayesi elbette ki mutluluk içermez ama bazılarının vardır ki ömür boyu sürer bir an ya da birkaç yıl değil.

     Şu söz de doğruluğunu böylece kanıtlamış olur “Beterin beteri vardır.”  

 

 
Toplam blog
: 57
: 280
Kayıt tarihi
: 18.07.15
 
 

1992 yılı İstanbul doğumlu. İlkokulu İstanbul'da okudu, ortaokulu ve liseyi Edirne'de bitirdi. Kara..