Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '15

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkın ve sevginin kaynağı beyindir

Aşkın ve sevginin kaynağı beyindir
 

Görsel alıntı


Atalarımız, dedelerimiz, babalarımız ve biz hep sevginin, aşkın ve saygının membasını kalbimiz zannettik.

Ne çare güneş yüce dağları aşınca, vadilerde karanlık başlayınca, gün akşam olunca anladık ki sevginin mimarı beyindir.

Meğer kalp sevginin işlevini görmüyor. Bilim insanları sevginin kalbin işi değil, beyin işi olduğunu söylüyor.

Yani çam kozalağı büyüklüğündeki bu kıymetli et parçası kalp beynin gölgesinde yatan bir yiğitmiş.

Öyleyse sevgiyi meydana getiren kalp değil. Bütün vücudu harekete geçiren beyindir. Beyin direktifleriyle sevgi meydana geliyor.

Sağlımıza yön veren beyindir. Hastalıkların çoğu Bilinçaltı kodlara dayanır. Siyasete yöne veren beyindir. Oy verme kararı beyinde oluşur.

Aldatmaya yön veren beyindir. Eşi, arkadaşı, ortağı aldatma kararı beyinde oluşur. Cinsel ilişkiye yön veren beyindir.

Zevk Alma ya da cinsellikten kaçma kararı beyinde oluşur. Kadın ve erkek arasında kıskançlığa yön veren beyindir. Kıskançlık düşüncesi kıskançlık duygusunu oluşturur.

Kadın ve erkek arasındaki “Sevgi” “Saygı” ve olumlu yaşamaya yön veren beyindir. Olumlu ya da olumsuz düşünme beyinde oluşur.

Kadın ve erkeklerin beklentilerine yön veren beyindir. Beklenti içine girme ve beklentilere karşılık verme kararı beyinde oluşur.

Aşk hayatına, evlilik hayatına yön veren beyindir. Duygular beyinde oluşur. Kadın ve erkek arasında ilişki başlatan beyindir. Kişiliğimizin ve davranışlarımızın kodları Bilinçaltı Zihnimizdedir.

Vah ki, vah biz hep Aşk ve sevginin kalpte başladığını sanmıştık. Birde o çam kozalağı büyüklüğündeki kalp için ne şiirler, ne yazılar yazılmıştı.

 

Helal olsun insan beynine Aşk, sevgi ve kalp için yazılan, çizilen, söylenen o methiyeleri dinledi biraz üzüldü ancak hiç itiraz etmedi.

Evet, son yirmi yıldır yapılan bilimsel araştırmalar, beynin aşkın her safhasında sergilediği davranışları ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, insanların karar vermesinde fiziksel özellikler belirleyici oluyor. Araştırmada, bir kişiyi beğenince beyinde bazı kimyasal maddelerin dolaşımının hızlandığı belirlendi.

Bunun sonucu olarak beyin hücrelerinin iletişim kurmasını sağlayan dopamin ve norepinephrin hormonları, mutlu bir his oluşmasını sağlıyor. Beyinde meydana gelen hareketlenme, kalp atışını hızlandırıyor ve insani hafifçe terletiyor.

(DOPAMİNE, vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasaldır. Beyinde dopamine reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapar, NOREPİNEPHRİN ise beynin dikkat ve çevreye yanıt verme ile ilgili bölümlerini etkilerler. Böbreküstü bezlerin kısmından kana hormon olarak salınır)

Bilim adamları, aşkın beyindeki hormon hareketleri tarafından şekillendiğini ifade ediyor ve asırlardır "sevgi kalp işidir" şeklinde süregelen inancın artık geçerliliğini yitirdiğini öne sürüyor.  

Aşkın başlayıp büyümesinde sesin ve kökünün da büyük etkisi var. Beyin hücrelerinin iletişim kurmasını sağlayan dopamin ve norepinefrin hormonları, beyinde güzel hislerin oluşmasını sağlar.

Kalp beynin hizmetinde olan bir uşaktır. Beyin ona emir verir kalpte o emirleri yerine getirir.

Kaynak :http://okyanusum.com/makale/seven-kalp-yoktur-seven-beyin-vardir/

Duygularımızın merkezi ise kalp değil beyindir. AŞK duygusu kalbimizde değil, beynimizdeki korteks ve imbik merkezde oluşur.

Beynimizin emriyle salgılanan kimyasallar kalbimizin etrafında hissedildiği için, sevgimizi kalbimizde sanıyoruz.

Aşkların kalpte başladığı sanılır, oysa aşkın kaynağı “KALP” değil “BEYİNDİR.” Aşk bir beyin işlevi sonucunda oluşan duygulanmadır.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..