Aşkın X ve Y Hali

Biz Yeşilçam kuşağıyız. Diğer bir deyişle X kuşağıyız.

 

Fakir ama gururlu oğlanla zengin kız ve şımarık arkadaşlarının arasında geçerdi aşk hikayeleri. Yürürken araba çarpar ve kahramanımız kör olurdu, ama mutlaka sargı bezi açılınca görebilirdi.

 

Saçma belki ama biz ağlardık her filmde. Ağaçların arasında dakikalarca ağır çekimde birbirini yakalamaya çalışırlar sonra bir ağaca yaslanıp masumca öpüşürlerdi. El ele tutuşmak, göz göze gelmek haftalar alırdı. ilk öpüşmeler için aylar geçerdi.

 

Hele bizden önceki kuşağı bir bilseniz. Sadakat duyguları en yüksek kuşaktır.Bir tanıdığın getirdiği mendilden yar kokusunu aylarca kokladığını, bir tutam saçı yıllarca sakladığını biliyor musunuz? 

 

Bizim mektuplarımızın ucu hafiften yanık olurdu ya da parfümden ıslanmış olurdu kağıt. Bunca saçma görünse de anne babalarımız ömür boyu süren bir aile kurdular. Birbirlerine saygı ve sevgi gösterebildiler. Hem hürmetleri vardı hem de merhametleri. Kolayca gitmediler, gideni de Sadakatle beklediler.

 

Y ve Z kuşağının aşkları daha başka yaşanıyor.

 

Şimdi Facebook’tan profilini inceleyip çabucak arkadaş olduğunuz, İnstagramdan ekleyip çıkararak ilişki biçimlendirdiğiniz bir dönemde kimse 7 tane cücenin ormanda bulduğu pamuk prensese inanmıyor. Hele ki beyaz atlı prensin öpücüğüyle uyanmak çok saçma geliyor.

 

Birisinde gördüğünüz bir zaaftan dolayı hemen başka birine döndüğünüz, çok seçenekli ve hemen elde edilip çabucak tüketilen bir ilişkiler ağındasınız. Kimse kimseyeye tahammül etmek, sabretmek, anlayış göstermek veya özveride bulunmak zorunda hissetmiyor kendisini.

 

Sadakat duyguları gittikçe azalıyor.

 

Belki bu kuşağın saçmalıkları da bunlar.

 

Aşırı bireyci ve otorite tanımayan bir kuşaktır Y kuşağı. Hiç zora gelmez, kaçmak en bildiği yoldur.

Çok kolay elde edilip çabucak bıkılan sevgililer. Ne çekeceksin. Yürü dm den slm yaz cevabı imojilerle süsle. Sabah kahve, akşam bira gece yataktasınız.

 

Kaç gün süreceğini bilmediğiniz için elinizden telefonlarınız yine de düşmüyor. En uzun süren ilişki neredeyse bir kaç ayı geçmiyor.

 

Tek eşli canlılar ilken rastgele çiftleşen aleme doğru kayıyoruz. Bu yüzden herkes depresyonda. Bu yüzden doyumsuz ve tükenmişlik sendromunda. Tüketme ve Tükenme çağında yaşıyoruz. Mutsuz ve çöküntü içinde herkes. 

 

Bir kaç misketle, bir bez bebekle mutlu çocukluk geçirdik biz. Bir oda dolusu oyuncağın içinde sıkılan çocuklarsınız. Bunca kalabalık sevgili albümünüz olduğu halde hepiniz yapayalnızsınız.

 

Bence yanlış yöne koşuyorsunuz...

 

https://www.facebook.com/ali.zarin1

 

https://www.instagram.com/alizarin_ressam/?hl=tr

 

Alizarin'den sevgilerle...