Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Aşkın yer çekimi ve zaman

Aşkın yer çekimi ve zaman
 

Zamanın doğasını anlamak ne kadar zor ise senin doğanı da anlamak bir o kadar zor olsa gerek. Zaman, her ne kadar kişiye özel ise sen de kainattaki mevcudiyetinle bana özelsin. 

Her şey basit bir yer çekimiyle başlamıştı ve aşk geriye dönüş yolarını tıkayıp ileriye gidiş yollarını mümkün kılıyordu her defasında. Gel-gitler arasında savrulurken bedenim, geçmişimde yaşanılan acılarımın kainattaki en büyük yok edicisi olmuştun sen. Zaman ve mekan birbirine ne kadar bağlı bulunyorsa, ben de sana o kadar sıkı sıkıya bağlı bulunuyordum aslında ve aramızda oluşan bu bağ beni hayata bağlayan bir sır perdesi gibi aniden aralanmıştı adeta. 

 

Yer çekiminin azaldığı noktalarda zaman hızlıca akıp gidiyordu mekandan uzaklaştıkça. Zaman, git gide yavaşlıyordu mekana yaklaştıkça yer çekiminin artması dolayısıyla. Aşkın yer çekimi zamanla ters orantılı bir şekilde işlemekteydi ve zaman-mekan olayını adeta silip atıyordu bir kalemde. Zaman, su gibi akıp gidiyordu aşkın yer çekiminde, seninle aynı mekanda, aynı havayı soludukça ve zaman geçmek bilmiyordu aşkın yer çekiminin olmadığı, senden uzaklarda farklı mekanlarda yer aldıkça. 

 

Bedenimin her bir noktasında iklim değişikliği meydana getiriyordu senden uzaklarda geçirdiğim anlar. Yıkık dökük bir hale bürünen hayallaerimde belirsiz bombardımanlar oluşuyor ve düşüncelerimde başlayan savaş alanından hep yenik çıkıyordum. Sensiz soluduğum her anın frekans değişikliğinde sarsıcı depremler kuşatıyordu etrafımı ve okyanusun kontrol edilemeyen devasa dalgaları arasında boğuşarak can veriyordum defalarca. Bedenim gibi beynim de kontrol altına alınmış ve sensizliğin yaymış olduğu kıvılcımlar vücudumun her bir noktasında bir başka acıyı tetikleyen unsur olmuştu. Aslında her sarsıntı düşüncelerimde meydana gelen değişimin bir işaretiydi ve düşüncelerim her daim değişiyordu. 

 

Ölüme yaklaştığım her anımda uçurumlardan atlayıp gözlerindeki derinliklerde yok olmayı hayal ediyorum her defasında. Yükseklerden aşağı her düştüğümde kollarında bulmak istiyorum cansız bedenimi ve yüreğinde can bulup yeniden hayata dönmeyi umut ediyorum.  

 

Hayat, meydana gelen değişim paralelinde şekilleniyordu ve geçmişte yapılan her hata gelecekte ortaya çıkacak başka bir doğru olarak haneye yazılıyordu. Zaman, doğru ve yanlışların toplamından oluşan bir döngünün izlerini barındırıyordu her bir noktasında ve aşk, zaman yolculuğunda mağlubiyetleri kabul etmeyip her daim yeni galibiyetlerin varlığını işaret ediyordu, bu döngünün içerisinde yer alan her canlıya. 

 
Toplam blog
: 102
: 1428
Kayıt tarihi
: 24.06.11
 
 

Çukurova Üniversitesi Maliye Bölümü mezunuyum. 8 Nisan 1987 doğumluyum ve Adana'da Seyhan ilçesin..