Aşkmosfer

Aşık olmak.. Zamansız ve bir o kadar da aheste.. sahibini bekleyen kalbinin "O "gelene dek saklı tuttuğun yerden bir anda fırlaması ve ben buradayım atmaya hazırım demesi..tüm vücudunla kalbinin içinde başlattığı senfoniye katılırsın artık sen yürüyen yemek yiyen kanlı canlı bir aşksındır.. rüzgar estikçe etrafın aşk kokar... uyurken başını aşka yaslarsın.. aşk yersin aşk içersin aşk gibi gülersin, tüm vücudunla, içten ve bir o kadar da esrarengiz .

Aşkın her hali güzeldir... Herşeyden önce hissetmek, paha biçilemeyen ve hiçbirşeye değişilmeyen.. Hani derler ya: aşık olunca içinde kelebekler uçuşur diye; aşk olunca kara kışlara güneş doğar, en soğuk havada bile üşümezsin aşkı giyersin mont misali sırtına, aşkmosferden çekersin o güzel miss gibi aşkı içine öyle yaşarsın..

Öyle bir hal alır ki bir süre sonra aşka aşık olursun.. Aşkın getirdiği güzelliklere, mutluluğa, aşk için çektiğin çilelere çetrefilli yollara... Gitme dersin EY AŞK! Terketme bu beni... Bazen gitmeye hazırlanır toplar bavulunu yavaş yavaş.. Getirdiği herşeyi alır yanına önce aşkmosferi değiştirir sonra sana verdiği herşeyi alır teker teker.. Üzülürsün kızarsın ama gitmeli, öyle istiyor.. Kalamaz seninle anlarsın ve bırakmaya çalışırsın gider.. Bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi hissedersin yas tutarsın... Yas tutarsın ve o gelene dek saklı tuttuğun şeyi tekrar yerine koyarsın hiç almamış gibi... hiç hissetmemiş gibi... O gider zamansız ve bir o kadar da aheste... Aşık olmak...