Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '08

 
Kategori
Öykü
 

Aşkta dürüst olmak

Aşkta dürüst olmak
 

http://img0.bloggum.com/upload/lib/img/10871/p300/r_518fhdou4w0el4c8f98v.jpg


-Ben haklıyım! dedi adam....

"Ben..."

Genç kadın yavaşça başını kaldırdı. Yere bakan gözlerini adama yöneltti. Ve dedi ki;

-Ben sana ne diyeyim! Yaşadığımız bunca şeyden sonra...insaf valla...

Adam, "...insaf" kelimesini duyar duymaz, az önce kendisine yönelen bakışın altında ezildi adeta...

Bu bakışı hatırlıyordu, bakışta yatan ifadeyi; ana fikri hatırladı...ama daha derinden, farklı...

Derinlerde bir sızı kaplarken içini; o kısacık zaman biriminde; zihnine binlerce düşünceyi misafir etti... Yüzünün bir tarafında hissettiği yanmayı tanıyordu. Yüzü kızarmıştı! Ama o, hemen diğer yüzünü gösterdi genç kadına...

Devam etti; "n'olmuş yani, n'olmuş, heh hehe...hayatta herşey oluyor, hep sen misin haklı olan?"

Bunu söylerken, içine düştüğü ve açık etmemek için her yolu denediği ikilemin ağır yükü ile koltuğa çöktü ve oflamaya başladı. Nefes alış-verişi sıklaştı, her yanı yanmaya başlamıştı. Sonra...sonra tüm oyun gücünü salıverdi bir kenara...ve annesinin ölümünden bu yana ilk kez; yıllar sonra ilk kez gözyaşlarına boğuldu...çocukluğunun gözyaşlarını yaşamak istercesine...

Genç kadın, elini adamın omuzuna koydu.

-Gerçekler ürkütücü...endişelendiriyor, korkuyorsun değil mi?

Önce kendine itiraf etmekten, sevdiğin için sevdiğini söylemekten, sevmediğinde yalnızca duygunu ifade etmekten, ilişkilerinde sorumluluk alan taraf olmaktan, kendini değiştirip kabuğundan dışarıya çıkmaktan, değişirken; egonu, sevdiğini değiştirme çabasından uzak tutmaktan, sevgini coşkuyla yaşamaktan, karşılık beklenmeden sevilebileceğini kabul etmekten ve buna göre yaşamaktan, hatta belki; özgürce uçan kelebeğin kanat çırpışındaki ilahi sevgiden, böceğin doğanın şartlarına uyum gücünden, özgür olmaktan; yalnız kalmaktan, sevmek için sevgiye değecek insanı bulamamaktan ve bulduğunda kaybetmekten, Allah 'ın sevgisine; merhametine; rahmetine rağmen; paylaşmaktan ve daha birçok şeyden...farkında olmadan korktun ve hala korkuyorsun değil mi? Korkuyorsun ; endişe içinde yaşamaktan, isteklerini elde edememekten...

-Biliyor musun;
Seni saran bu korku nedeniyle bu noktalara geldi ilişkimiz...artık farkındasın değil mi?
derken kadın...iki eliyle adamın ellerini tuttu. Her zamankinden daha şefkatle...dostça...

Adam, ellerini tutan kadife tenli iki eli öptü...öptü ve yanağına götürdükten sonra; yavaşça "haklısın" dedi.

-Haklısın...hep kaybetme korkusu...peşinde olduğum işleri, arkadaşlarımı, şirketimi, sevgilimi, en sevdiğim arabamı, hatta takımımın renklerini...

-Korkularla aşk olmaz oysa!... Sen korkulara şartlandırmışsın kendini..Böyle giderse eğer, Korkuların gerçek olur... Oysa sen değişmelisin! Değişim kararını vererek çaba sarf etmeli; inanarak, severek, sabırla gücünü ortaya koymalısın...

-Yine haklısın...haklısın da, bunun için bana yardım edecek kim var? Sen yardım eder misin?

-Sen samimi ol yeter! Ben bunca yıl, senden bu dürüst tavrı bekledim.

-Ne yani, ben dürüst değil miyim?

-Onu demek istemediğimi sen de biliyorsun...İlk kez, evet ilk kez...kendine karşı dürüst oldun. En zor olan adım bu, farkındalık için vazgeçilmez olan ve bir okadar da zor olan...
Kendine karşı açık olmak; kendi gerçeğini görebilmek... İyi yönlerini görüp kabullenmek kadar; yanlışlarını da görmek... Tüm açıklık ile hiç kimsenin etkisinde kalmadan ve etkilenmişlik duygusuna kapılmadan...

-Sen kendi kendine "bunu nasıl farkedememişim şimdiye kadar" dediğin an; o düşünce, o görüş; o farkındalık senindir. Bunu bil!

-Dur! Anlıyorum, anladım...bunu yaşadım. İyi ki varsın. İyi ki seni tanımışım...doğrularımdan çok; yanlışlarımı şamar gibi vurduğun ; ortaya koyduğun için teşekkür ederim.
Seni seviyorum.
Seni seninle yaşamak istiyorum, lütfen...yaşattığım yanlışlar ve yaşatamadığım doğrular için affet beni!

Kadın muzipçe güldü...

-Şartım var. Bir dubleks ev...tabii ki sıfır olacak ve aynı zamanda teraslı...heh hehe...

-Hı, ne diyon yav? Ben...ben bu şartlarımla nasıl?..

-Palamut taciiiiir...
-Palamut olmak nasılmış ha?
-Bu ilişkinin devamı için; ben çaba sarf etmeye hazırım. Senden isteğim deminki...kendine karşı açık-dürüst tavırda ısrarcı olmandır.

-Söz! Önce kendim için söz veriyorum, bunu bil! Egoistçe oluyor ama, sen de bunu istersin herhalde...

-Tamam, önümüzde çoook uzun bir yol var. Çok çaba sarf edeceğiz birlikte...gün olacak çok yorulacağız, gün olacak isyan edeceksin -daha doğrusu egon isyanları oynayacak, seni kandırmak; bu süreçten geri çevimek için...erkeksin ya...-

-Farkındayım çoğunun, anladım artık.
-Yola devam...
-Seninle olmak için kendime ulaşmam gereğini kavradım. Kendime, özüme, benliğime kavuşmak...Sevgi için, merhamet için, dostluk, arkadaşlık için...
-Sıradanlıktan uzak olan tüm değerler için...aşk için...önce kendime dürüst olmam gerek...anladım seni sevgilim, anladım derinlerdeki değerini...

Tarık Toraman

07.Temmuz.2008

 
Toplam blog
: 38
: 629
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

Merhaba, MilliyetBlog 'un ilkeli yönetiminin yanı sıra; sağlamış olduğu sürekli gelişim içindeki ..