Aşkta yeni versiyon: Seni seviyorum yerine sana alıştım..

Aşk her zaman kendini geliştirir..

Sevgili dostlar, uzun bir aradan sonra tekrar bir aşk blog yazısıyla karşınızdayım..

Aşk her ortama göre şekil alan bir duygu sağanağıdır. Kimi zaman aşkı masum bir ilişkinin dokunuşunda yaşarsınız..kimi zaman ise fırtınalı şekilde yaşarsınız..

Hatta ayrılıkları bile fırtınalı olur.. Komik olan ise :

- Beni aşk çok yıprattı..Adi adam benim duygularımla oynadı..

-Bir daha asla aşk yok..Gönül defterimi bir daha açılmamacasına kapattım..

Şimdi :

--evet sizin yüzünüzden evet..siz erkekler yokmusunuz ..evet sizin yüzünüzden..

düşünceleriniz bu doğrultuda olabilir.

Belki de boşanmak üzere karar vermek noktasında olabilirsiniz..

Belki de boşandınız..Mutsuz , keyifsiz hatta çok çok kötü bir ruh halinde ilaçlara gömülmüş olabilirsiniz..

Bu gün bu kötü duygular ile bu yazımı da yarıda bırakıp, okumaya devam da etmeyebilirsiniz..

Pekiyi yarın ? İlkbahar da ...her yerin yeşermeye başladığı günlerde nasıl bir ruh halinde olacaksınız?

Hele hele yaz günlerinde ?

Eğer yeniden doğacaksanız  veya aşka tekrar yelken açmak sizin için her an mümkün ise şu an neden karalar bağlayarak çok üzülüyorsunuz?

Aşk özeldir ve özel yaşanır. Sıradışıdır..Sizi alır her yere götürebilir..18 Yaşınıza da dönebilirsiniz.

Bana göre ise, eğer otuzlu yaşlarda iseniz, en güzel dönemde aşkı yaşıyorsunuz demektir.

Hele kırklı yaşlarda bunun tadı bir kat daha artar.

Elli li yaşlarda ise daha duru ve dingin ama inanılmaz güzel hislerle yaşanır aşk..

Ya 18 -25 yaşında yaşanılan aşklar...

Saatlerce konuşursunuz..Bıkmadan usanmadan mesajlarla zenginleşir hatta buluşma anına kadar geçen süre ise ıstırap verir..

HER YAŞTA AŞK GÜZELDİR..

Aşka inanmayan kadın veya erkeklerde arada çıkar..

İşte son dönemde yeni versiyonu aşkın: Seni sevmiyorum ama sana alıştım..

Sensiz yaşamak istemiyorum..Hayatımda hep kal ve ol..

Müdahale etme yalnız...ben özgürüm..Sahiplenme bana..baskı kurma..sevgini ve ilgini az tut..

Böyle düşünenler hızla artan sayıda aramızda var..

Evliliklerin uzun soluklu olması için özel alanların olduğu, birlikte değil ayrı evlerde yaşamın sürdüğü, ayrı tatile gidildiği bir döneme girdik..

Arada sırada başka kaçamaklar yaşansın..bu renktir demek normalleşti..

Pekiyi bu görüş doğrumu ? Bana göre çok riskli ve bize uygun değil..

Aşkı yaşamak özel ise bunun sonucunda kıskançlık ve ilgi ve sevgi olmalıdır.

AYRILMANIN BİLE ÜZÜNTÜSÜ AŞKTA ZORDUR AMA AŞKA DEĞER..

Aşıksanız mutlaka partnerinizi az bile olsa kıskanmalı ve ona ilginizi sonderece arzulu göstermelisiniz.. Bunu herkesin isteyeceğini düşünüyorum..

AŞKTA TUTKULU BİR YAŞAMI YAKALAYANLAR İSE SON DERECE ŞANSLIDIR.

Aşkın en zirvesi tutkulu aşktır. Zordur ve acı verir..Ama dayanılmaz zevklidir. Nefes keser ve enfestir.

Kıvamını ayarlarsanız tadına doyamazsınız..İz bırakır.. Hiç unutulmaz..

Kısa yazdım çünkü özel yazmak için hazırlanıyorum tutkuya..

Genel olarak , sizi seven birini bulduysanız neden kurgularınız ve endişeleriniz ile anı yaşamayı erteleyip, yarının srgulaması ile hayatı ıskalarsınız?

Bu konuyu bir türlü çözmedim, çözemiyorum..zor bir düğüm..

Aşkı yaşamakta acele ediniz ve AŞKA DEĞER VERENLERDEN OLUNUZ..

AŞKLA AŞKTA KALINIZ..

sevgilerimle..