Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '18

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Asla Vazgeçme

Asla Vazgeçme
 

Asla Vazgeçme çok klasik bir söz gibi geliyor değil mi?

‘Dünyanın neresinde olursa olsun yürümeyi becerebilene kadar bir bebek ortalama 200 defa düşer.’
 
Şaşırdınız mı? Hepimizin gördüğü o minik yaratıklar sadece yürüyebilmek için 200 defa düşmeyi göze alıyor. Hem de her seferinde sanki hiç düşmemiş gibi aynı şevkle, hırsla ve kararlılıkla. Sadece yürümekten bahsediyoruz unutmayın. Aya roket göndermek ya da atomu parçalamak değil söz konusu olay; yürümek.
 
En son ne zaman bir şeyi çok istediniz. Demek istediğim 199 defa başarısız olmanıza rağmen devam edebilecek kadar çok istediniz? Cevapları duyar gibiyim.
 
Umut Etmiyoruz
İnanın bana; insan bedeni ve ruhu farkına varabildiğimizin çok ötesinde sınırlara sahip. Ne zaman ki biz bu sınırları zorlamayı bıraktık, işte o zaman imkânsız gelmeye başladı çoğu şey. Aslında değişen bir şey yok. Dünya yine aynı dünya, insanlar yine aynı insanlar, ruhumuz ve bedenimiz yine o çocuk iken 199 defa düşmesine rağmen bir daha deneyen ruh ve beden. Değişen sizce ne?
Ben söylerim;
 
Artık UMUT etmiyoruz!
 
Mazeretler
Herkesin kendince gerekçeleri olabilir. (Bana göre mazeret) En çok başvurulan mazeretlerimiz neler?
‘Zamanım yok, yeteri kadar vakit ayıramıyorum’ bunların başında gelir. Şimdi okuyacağınızı beyninizin iyi bir yerine not edin derim. — Resmi kayıtlara göre, Atatürk’ün okuduğu kitap sayısı 3 bin 997.– Bakın 57 yıllık ömrüne bir devlet kurmayı sığdırabilmiş birisi bile 3.997 kitap okuyabilecek zamanı bulmuş. Demek ki zamanım yok gerçekten sadece bir mazeret. Şimdi uzun uzun gün içinde nelere ne kadar boş vakitler ayırdığımızı yazmama gerek yok, herkes kendini biliyor sanırım.
 
Her Şey Para Değil
‘Ama benim yeterli maddi imkânım yok ki’ ikinci büyük mazeretimiz.
Bakın, ben 32 yaşındayım ve gerçekten bundan 15-20 sene önce bilgiye erişmek için çok daha fazla para harcıyorduk. Mesela ne yapmak istiyorsunuz, okumak mı? Şu an dünyanın bir ucundaki üniversitenin hocasından oturduğunuz yerden çayınız, kahveniz eşliğinde ders dinleyebiliyorsunuz. Yeni bir meslek mi edinmek istiyorsunuz? Size ücretsiz kursu olan yüzlercesini saniyenin binde bilmem kaçı süresi içinde önünüze seriveriyor bu www dünyası. Gidin ne olmak istiyorsanız olun, para da istemiyor kimse. Dil mi öğrenmek istiyorsunuz, dünyanın dört bir tarafında canlı canlı sohbet ederek öğrenebileceğiniz yüzlerce sayfa mevcut. Bundan 20 sene önce sadece bir yabancı dil sözlüğüne kaç para verdiğimi söylersem şaşar kalırsınız. Yani günümüz; param yok mazeretini de ortadan kaldırdı.
 
Bunun dışında tabi ki hayalperestlik de değil bahsettiğim.
 
Doğal Sınırlar
Şimdi bu yaştan sonra nasıl bir Messi olamayacak olmam doğanın kanunu ise ( Futbolcu olabilmenin doğal sınırlarından kaynaklı olarak ) elbette bazı şeylerde ‘DOĞAL SINIRLAR’ mevcut. Söylemek istediğim bunları geçmek değil elbette fakat o sınıra kadar zorlamak 200 defa düşmeyi gerektirebiliyor.
 
Bakın; çok süslü kelimelerle de yazabilirdim bu konuyu. Edebi bir dil belki başka konularda tercih edebileceğim bir yol olabilir ama bu yazıda değil. Çünkü bahsi geçen söz, ASLA VAZGEÇME, gerçekten öyle hayal dünyasından çıkma, havada gezen, ayakları yere basmayan bir söz değil. Gayet gerçek, gayet anlamlı ve mümkünün sınırları içerisinde bir söz.
 
Gerçekten isterseniz olur, gerçekten olur. Yukarıda da bahsettiğim gibi, doğal sınırlarına ulaşmamış her hayalin peşinden gidilebilir ve gerçekten istenirse, defalarca yenilmeyi göze alabilirseniz olur. Sakın kendi mazeretlerinize sığınmayın.
 
Gerçekten İstedin mi?
İnsan bu hayata bir kez geliyor. Önceden çok da umursamazdım bu sözü ama yaş ilerledikçe daha bir anlamlı gelmeye başladı. Gerçekten hayat sandığımız kadar uzun değil. Sevmediğimiz bir işte çalışıyor olabiliriz, hoşlanmadığımız bir birlikteliğin içinde çeşitli sebeplerle bulunuyoruzdur, aslında hiç keyif almadığımız bir rutinin içinde sıkışmış ve her sabah yataktan zorla kalkıyor da olabiliriz. Kendinize göre bu cümleleri çoğaltabilirsiniz.
 
Bir gece, sadece bir gece durup düşünün. Gerçekten bu hayattan ne istiyorsunuz. Hoşunuza gitmeyen şeyler neler, değişmesini istediğiniz, artık olmasını veya olmamasını istedikleriniz neler. En sonunda bir soru daha sormanız gerek; BUNLAR İÇİN NE YAPTINIZ VEYA YAPIYORSUNUZ?
 
ASLA VAZGEÇME!
Bizim 200 üncü düşüşten sonra yürümeye başlayan bebeğimiz bile yemek yemek için ağlamak zorunda unutmayın. Sanıyor musunuz o hayallerinize oturduğunuz yerden ulaşabileceksiniz?
Yazıya şu an, evet tam da şu an son vermeye karar verdim. Bu yazıyı da daha fazla okumayın. Hemen gidin ve ne yapmanız gerektiğini düşünüyorsanız onu yapın.

 

https://www.aykirisesler.com/edebiyat/denemeler/asla-vazgecme

 
 
Kayıt tarihi
: 07.02.18
 
 

AYKIRISESLER | HEP AYNI SESLERİ DUYMAKTAN SIKILMADIN MI? | Güncel olarak kaleme alınan kişisel bl..