Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '17

 
Kategori
Deneme
 

Aslan Oğlum

Aslan Oğlum
 

Yorgun Kalemim


Umuduma yol, yaşantıma anlamsın.
Tanrım, benim bu dünyada yalnız kalmamam, neslimizin devamı için seni bana vermiş.
Sonsuz teşekkürler…

Aslan Oğlum,
Huzuru hiç görmeden gelip geçen insanlar vardır bu dünyadan. Ömrümce başı dik olmanın sembolü oldum. Acıları kendi içimde yaşarken kimileri güldü kimileri takdir etti. Hiçbir şeyi takıntı yapmadım. Biliyordum benim de bu dünyada görevlerim olduğunu. Yavrularımı eğitmek, öğretmek ve geleceğe taşımaktı. Hiç yorulmadım. Hep ileriye baktım. Gözyaşlarımı kimse görmedi. Yaşamın daraltıcı yokluğundan geçtim. Genelde endişelendiğim, üzüldüğüm olayların çoğu gerçekleşmiyor bile. En önemlisi hiçbir şeye üzülmemem gerektiğini anladım. Her şey çok gerilerde kalıyor. Bir insanın yüreğine en çok merhamet yakışıyor. Acılar da olgunlaştırıyor.
Biricik Annem öldüğü gün elimden hayallerim, umutlarım düştü kırıldı sanki. Sayısız anılarım hem gitti. Hem de beynimin kat kat raflarına anılarım oturdu. Yüreğimdeki son durağım oldu. Biten bir ömür, yaşanan acı tatlı anılardan çıkmamak çok zor olacaktı. Oysa ben güler yüzümü gösterdim hep yaşama...

Umutlarım, hayallerim vardı, geleceğe dair. Gençken sabırsızlıkla beklediğim gelecek günleri, anları. Yarın olmazsa, diğer gün belki dediğim. Bekler, beklerdim hem de büyük umutlarla... Yaşlanmak bana çok ama çok uzak diye düşünürdüm. ''Hayat göz açıp kapatacak kadar kısaymış aslında” bunu ne zaman anladım, biliyor musun? Bir film şeridi gibi gözlerim kapalı da olsa ruhunda yaşattığım acı veya tatlı anılarımda. “Daha dün gibi, dün gibi” demeye başladığında…

Benim hayatımda hiç bir şey hiç bir zaman kolay olmadı. Hiç vazgeçmeden, hep mücadele etmek zorunda kaldım. Yavrularım için, sevdiklerim için, sevenlerim için. Yüreğim hassastı, kırılgandı. Gözyaşlarım vardı benim de, dışımdan içime akan. Hayata hep gülerek baktım. Sığındığım limandı sevgi Yalnızlığımı şiir sevenlerimle paylaştım.
İnsanların nankörlükleri ile karşılaştım.
Yaşamın ölüm karşısında aciz olduğunu gördüm.

Seslerini unutamadığım kayıplarım var benim de. Onları hiç unutmayan ruhum... Koca bir ömrü anlamanı beklemiyorum oğlum. Beni anlaman için benim yaşadıklarımı yaşaman gerek. Hayatın telaşına kapılma.

Kimseye ikiyüzlü davranmayacak kadar cesur bir Baban var.
Bütün fotoğraflarımda gülerek poz veriyorum. Sevdiklerimi hiç ihmal etmedim. Kendimden ikramlarımı esirgemedim. Sevenlerimle tek ve özel olduğumu hep hissettim.
Giydiğimi yakıştırıyorum üzerime. Çok değerli dostlar biriktirdim gönül heybemde. Başım sıkıştığında arayabileceğim.
Hayatımda ne kadar çok dönemeç olduğunu, İrademin çok zayıf, hatta hiç olmadığını gördüm. Karanlık gecelerde yüreğimi sevgi ışığına ayarladım… Bundan sonrası mı nasıl geçerse geçsin oğul ne kaldı ki şuracıkta…

Yaşamda karşılaştığımız her şeyin bize öğreteceği bir şeyler vardır. Her zorluk içinde, onu yenmek için olan gücü taşırken, karşılaştığımız ve şer gördüğümüz her problemin içinde bir hayır vardır. Yüce Allah’ın izni ve meleklerin yardımı ile sadece onu görmeye niyet et. Bu şekilde hayatı bambaşka bir açıdan görmeye başlayacak ve pozitif düşünceleri kendine çekeceksin.
Ben seni hep seveceğin kadın için büyüttüm. Birlikte sevgimi taşımanı, gelecek nesillere örnek olmanı dileyerek. Senin sevdiklerin benim sevdiklerimdir.
Yaşamak için çok çetin bir mücadeleye gerek yok. Zorlama, yapabileceğin kadarını yapıyorsun.
Ayakta kalmak için yem olmayacak. Yaşamak için yemek bulacaksın. Hırslı olma. Çalışkan ol.

Son günler yaşanacak günlerim. İnsanların hayatlarında iz bırakan olaylar vardır. Benimki daha fazlaydı galiba. Ne günler yaşadık ne aylar ne mevsimler bir ömür geldi geçip gidiyor…
Toparlanma zamanı geldi biliyorum. Kimseyi kırma, çocukları sevindir. Empati kurmayı öğrettiğim gibi yaşa. İnsanlara yardım edebildiğin kadar et. Paylaş. Her şeyin bu dünya üzerinde kurgu ve döngü olduğunu unutma. Çok sev. Çok üret. Güneşten erken uyan. Güneşin sıcaklığı gibi olsun sevgin. Dürüstlükten ayrılma. Her ne olursa olsun. Sakın menfaat peşinde olma.
Batan günü al karşına. Hak ve hukuka önem ver. Hiç kimseye haksızlık yapma. Adil ol. Unutma! Çınar ağaçlarının, çam yapraklarının, karıncaların bile hakkı var üzerimizde… Bir bakış bir dokunuş bile haktır.

Girişimci ol, korkma, takılıp kalma. Ümitsizliğe yer verme. Karmaşık bir dünyada akıp giden hayatlara naifçe dokun. Kimseyi incitme. Her gün yeni bir umutla doğarken, umutsuzluğa kapılma sakın. Bu dünya da insanca yaşamak için üzerine düşen neyse yapmalısın.
Yaşadığın yeri sev. Vefalı ol. Dostlarını arkadaşlarını ara. Zihnini, bedenini diri tutmak için sağlığına dikkat et. Hayal kur hem de en büyüklerinden. Peşinden koş. Sanatın içinde ol. Kalpten sevenlerin ellerini bırakma sıkı tut.

Kendine iyi bak. Sen kendine iyi bakarsan herkes sana bakar. Kendin önemlisin. Renkli giyin. İnsanlara eleştirel gözle bakma. Sana değer katacak, manevi kazanım sağlayacak dostlarınla birlikte ol. Dünya müziği dinle. Kendisinin veya en yakınlarının olumsuz yönlerini anlatan insanlardan uzak dur. Üretken insanlar yoldaşın olsun. Her kavşak noktasında bir ses, "Ya devam edersin ya da bitirirsin" diye fısıldar çıkacak karşına. İlk duyan sen ol. Pencerenin dışındaki değil, içindeki huzurla beraber ol.

Ruh halinin, yıllar önce beğendiği, artık eskidi dediğin gömleğini giy. İlk aldığında bedenine o kadar yakışmıştı ki. Sırf ruhuna saygıdan giy.
Evinin ve işinin kapısını erken aç. Farkındalık yarat. Bunlar senin güçlü olmanı sağlayacaktır. Nahoş, bencilce davranışlar senden uzak olsun. Bana ihtiyaç duyduğunda bir dua ile ulaş oğul.
Bu dünyada yaptıklarım, yazdığım şiirler duygusal şölenimdir. Onlara iyi bak. Sana emanetimdir.
Aslan oğlum,
Son nefesime kadar hissedeceğim, kalbindeki atışı.
Her dakika son dakikadır. Tüm güzellikleri, umutları, hayalleri ve sevinçleri yaşayacağın bir ömrün olsun…
‘’DOGUM GÜNÜN KUTLU OLSUN’’
Aslan oğlum;
Babalar çocuklarına sözlü nasihatler ederler. Bu genelde unutulur. İnsanoğlunun anlatılanları hemen unutması, bir süre sonra konuşulanlar hatırlanmaz. Bundan dolayı da atalarımız “ Söz uçar, yazı kalır” diyerek yazının önemine vurgu yapmışlardır. Bende sana anlattıklarımı yazı ile kalıcı hale getirirsem ilerde sen ve bunları okuyanlar bu gayemizden daha çok fayda sağlayacaklar. Bu mektubumun önemi birazda buradan kaynaklanmakta…
Bu mektubun bir amacı da bizlerin hatalarımızı telafi etmemizin öz eleştirisi ve başkalarına faydalı olmamızın sevinci olsun.

Sanırım bu mektubumla bir baba oğluna niçin mektup yazar? Sorusunun cevabını da almış olacaksın. İlerleyen zamanda mektubum hayata gelecek nesillere faydalı olacaktır…
Aslan oğlum;
Sevgiyle muhabbetle kucaklıyorum seni
Hayatının her döneminde mutlu ve sağlıklı olmanı diliyorum. Tüm hayallerin gerçekleşsin, hayat güneşin her daim seni aydınlatsın. Sevdiklerinle sevgi sıcaklığında bir ömür yaşa. ‘’DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN’’…
Şansın her zaman gülümsemesi dileğiyle.

Seni Seven Baban…
Ahmet Keskin & Yorgun Kalemim

Anıl Keskin ile birlikte.
 
Toplam blog
: 464
: 208
Kayıt tarihi
: 02.11.16
 
 

Merhaba Sevgili Okurlarım; Kendimden bahsetmek istiyorum. 1954 yılında Karamanın Esentepe köyünde..