Aslana, Hikmet Hoca Çelmesi

Kim ne düşünürse düşünsün; bu Hikmet Karaman gerçekten de başarılı hoca. Yolu her ne kadar İstanbul kulüplerine düşmemiş olsa da, çalıştırdığı her Anadolu takımında harikalar yarattı hep. Belki tek bahtsızlığı, çoğunun puan cetvelinin son sıralarında lige tutunma mücadelesi veren ve ekonomik olarak da can çekişen takımlar olmasıydı. Sezon sonunda puan tablosunun son sırasında yer almış da olsa, ligin zirve takımlarına kimi zaman kâbuslar yaşatarak gitti; Hikmet Hoca'nın çalıştırdığı her takım. Yeri geldi, takımını ligin en dibine çeken ekonomik imkânsızlıklarla cebelleşti; yeri geldi, onu kulübün antrenman tesislerine bile almayan ceberrut kulüp yöneticilerine bir başına kafa tuttu. Ama karşılaştığı her zorluktan, senelerin antrenörlük birikimiyle çıkmasını bildi Hikmet Hoca.

Sadece sahaya çıkan onbirler birbiriyle karşılaştırılıp, kıyaslandığında bile maçın şüphesiz mutlak favorisiydi Galatasaray. Belki Ankaragücü'nün sahaya çıkan ilk onbirinin toplam ederi bile, son haftaların yıldızı Mostafa Mohamed kadar etmezdi. Ama ligin son basamağına demir atan Ankaragücü, tüm bu dezavantajların üzerinden geçip, ligin en tepesindeki Galatasaray'ı üstün bir oyunla sahasında 2-1 mağlup etti. 

Bu sonuçla Galatasaray'ın ligde 8 maçlık galibiyet serisi de sona ermiş oldu. Maçın genelinde Galatasaray'ın oyuna hâkimiyeti pek yoktu. Geçen haftalara nazaran silik bir takım oyunu izledik Galatasaray'da. Mostafa Mohamed, belki geldiği günden bugüne kadarki en etkisiz oyununu sergiledi dün akşam. Ve 57. dakikada rakibi İbrahim Akdağ'a yaptığı sert hareket sonrası direkt gördüğü kırmızı kartla oyun dışı kalıp, takımını 10 kişi bıraktı. Mohamed hem oyunda kaldığı süre dahilindeki performansı hem de yaptığı sert hareket ve sonrasında gördüğü kırmızı kartla, son haftalarda gitgide yükselen form grafiğine kara bir leke düşürmüş oldu.

Maçın hakemi için bir değerlendirme yapmasam da olur. Yalnız ülkemiz futbol kamuoyunda şöyle bir algı oluşmakta; maç kazanıldıysa eğer, pozisyonları görsün ya da görmesin, penaltıları çalsın ya da çalmasın hiç önem arz etmiyor kulüp yöneticileri, teknik adamlar, futbolcular hatta taraftarlar için. Ama eğer maç kaybedildiyse; maazallah küfür, kıyamet. Siz hiç kazandığı maçın ardından federasyonu ve hakemleri yerden yere vuran, en sert kelimelerle eleştiren bir kulüp yönetimiyle karşılaştınız mı? Hani, nerede kaldı sizdeki Fair Play ruhu? Hiç işte, lafta.

Sonuçta Ankaragücü üstün bir oyunla haklı bir galibiyet aldı. Dahası ihtiyacı olan bir galibiyet aldı. Hem de Hikmet Karaman'ın üstün taktiksel zekâsıyla. Hikmet Hoca bunu hep yapıyor.