Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Aslı’nın aslını öğrenmesek ne olur ki, Kerem gücenir mi?

Aslı’nın aslını öğrenmesek ne olur ki, Kerem gücenir mi?
 

Adam duyduğunu söylüyor, gördüğünü yazıyor, belki yanlış belki doğru; ilmin hakikatlerinden haber vermiyor ya, hayatın sokaklarında nal topluyor. Yani yorum, duyum, hayal, tevatür… Söylediklerine ve yazdıklarına bakarak nükleer karışım mı yapacaksın. Bu detaycılara sinir oluyorum ya!

Konu bilimse, fense, tıpsa milimetrik detayları istersin; elinde diploması olmayanı ağzı olsa bile konuşturmazsın. Sana çobanı akademi platformuna koy diyen yok ki; ama çoban da konuşacak, kuzularını anlatacak, dağları, kavalını…

Şu bizim literatür düşkünü yazar, çizer, alim takımımız ellerinden gelse insanları hiç konuşturmayacaklar. Konuşmak için bir sıfatın olmalıymış. Yazdığın kitap, mevkii, şöhret, Sorbonne üniversite diploması… Yapmadılar olamadık, vermediler alamadık, deryaydık kıymetimiz bilinmedi… Bekraundun ne? Basılmış kitabın mı var, asılmış diploman mı?

Hayatın onda biri detay, geri kalan fasarya… Hayat hakkında düşünmek, konuşmak, hüküm vermek herkesin hakkı. Filozoflar çobandı. Eflatun’un diploması mı vardı? Sen var olanı okuyorsun ben ise olmayanı düşünüyorum. Yaratan, meydana getiren benim. Bulursam bir şeyler sen okumaya devam edeceksin. Değilse okuyacak kitap bile bulamayacaksın. Aslolan bilen değil yaratandır. Fizikçi deney yapar ben de gözlem. Dünyayı deney tüpüne sokamayız değil mi?

Sitede yazı yazdığımız zaman birileri “Bu konuda ne biliyorsun ki…” tarzında eleştiri getiriyorlar. İnsan yazdığı konuda bir şeyler biliyordur mutlaka. Zaten maşallah literatürü bitirmeden Türkiye’nin okullarından mezun olamıyorsunuz. Belli bir bilgi ya da uzmanlık lazım gelen şeylerde konuyu bilmek elbette gerekir. Gerisi yorumdur. Biz zaten yazdığımızda ilmi kaynakları referans gösteriyoruz. İstanbul’da bilmem ne şiddetinde deprem olacak diye kehanette bulunuyor muyuz? Çünkü alanımız değil. Ama yani konunun uzmanı değiliz diye hiç yazıp konuşmayacak mıyız? Çoğumuz hiçbir konunun uzmanı değiliz.

Söylediklerimiz, yazdıklarınız belli bir bilgi, deney ya da referansa dayanmayabilir. Sonuçta bizi okuyanlar da belli bir bilgi ve kültüre sahipler. Yazdıklarınız okunuyorsa fikirleriniz kabul ediliyor demektir. Eleştiri getiren arkadaşlarımızdan birisinin dipnotlarıyla doldurduğu literatür yazısı 500 defa okunurken onun benim “atmasyon”diye eleştirdiği yazım 2500 kere okunmuştu. Bu da bir ölçüdür. Kişilerin yorumları bile bazen gerçek bilgiden daha değerli olabilir. Çünkü zaten o bilgileri de düşünen akıllar yaratmıştır.

 

  

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..