Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '12

 
Kategori
Güncel
 

Aslında kurmaylık

Aslında kurmaylık
 

Kurmaylık zor zenaat


Kurmay subay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yüksek lisans yapmış ve karmaşık harekat planları kurma konusunda kıdemli subay anlamına gelir. Kara ve hava kuvvetlerinde spolet üzerinde kırmızı yama, deniz kuvvetlerinde ise apolet üzerinde yıldız ile gösterilen sınıf işaretidir. Kurmay subay olabilmek için girilen sınav oldukça zor olup, sınavı kazanabilmek, üst düzey bir askeri kültür ve genel kültüre sahip olmayı gerektirir. Generalliğe yükselmek için kurmay olmak bir avantajdır, Kurmay olmayan generaller en fazla Tümgenerallik rütbesine kadar çıkabilir.

Kurmay, genel anlamda ise bir parti ya da kurumun önde gelen, akıl danışılan üyesidir.

Bir işi başarmak için sadece niyet yetmez,  istek yeterli gelmez, bilgi yeterli olamaz.  Sabır dahi bazen işin sonunu getiremez. 

Özellikle askeri alanda kullanılan bu sınıf için başarının esas sırrı, zaferin anahtarı;  Strateji, plan, taktik, zamanlama, öngörü ve nesnel koşulları doğru okumaktır. Çanakkalede, sakaryada, inönüde kurmaylık ruhu vardı.  Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas hattında oluşup, Ankara’ya ayak basan kurmay başkanımızın harekat planı bu öğeler üzerinde yükseliyordu. Yakın ve uzak tarihte askeri başarısızlıkların temelinde kurmay biriminin yetersizliği yatar.  Enver Paşa komutasındaki kuzey sınırında binlerce askerin o ıssız dağ başlarında can verme nedeni de budur.  Enver Paşa’da kazanma isteği yok muydu?  Niyet, bilgi ve sabır, hepsi vardı.  Ama olmayan bir şey vardı: Kurmaylık!  Strateji, plan, taktik, zamanlama, öngörü yoktu ve nesnel koşullar doğru okunamadı.

Emperyalizm, ordusu ile, tüm araç ve gereçleri ile, medyası ile, içerideki ve dışarıdaki tayfasıyla gelip, ülkemizin üzerine bağdaş kurup oturmak istemektedir.  Yaşamın her alanında, yine, yeniden strateji, plan, taktik, zamanlama, öngörü ve nesnel koşulları doğru okuma zamanıdır! Şimdi kurmaylık zamanıdır!

Gelin biz sizinle son olayları anlamaya çalışalım, aynanın ön yüzü yerine sırlı yüzüne bakarak, gerçekleri orada arayalım. Genel Kurmay Başkanlığı, Başbakanlığa bağlı bir kurum. Genel Kurmay Başkanı,  3’lü kararname ile o makama atanır. 3’lü Kararname: Cumhurbaşkanı, Başbakan Ve Milli Savunma Bakanının ıslak imzasını taşır.

Kuzey Irak sınırında,  kandil ve  o bölgede birçok yerde konuşlanan Terör örgütü mensupları, meclisteki uzantıları, yerel yöneticileri ile ülkemizin çeşitli bölgelerindeki militanları “Terör Örgütü Kurma” suçu ile ilgili yargılanıp tutuklanamazken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 26. Genel Kurmay Başkanı örgüt kurma suçu ile tutuklanmıştır.  

İnsan Hatasız olmaz tabii ki. Devlet yönetenler de hata yapabilir. Hatta suç işleyebilir. Elbette her kademede görev alan sorumlu, bürokrat, çağdaş ve demokratik bir ülkede,  hukuk önünde eşit olmalı, hesap vermelidir. Ancak suçun adı, içeriği, Devlete Millete zarar verecek etiketten uzak tutulmalı, suç isnadı işlenen suça uygun bir isim olmalıdır.  Önüne Gelene Terör örgütü Kurma sıfatı eklenerek isimlendirme ve suçlama T.C. devlet adamı kariyeri ile hiç örtüşmemektedir.

Yazımı, Azeri Şair Bahtiyar Vahapzade’nin Şiiri ile bitirmek istiyorum.

İki yolun ayrımında ben durup
Gâh o yandan, gâh bu yandan korkarım
Devden değil, sinek kadar gücüyle
Ben kendini dev sanandan korkarım.

Uyarsak biz nefs adlanan elçiye
Tükürürüz vicdan kesen ölçüye
Odur veren düz kıymeti her şeye
Vicdanından korkmayandan korkarım.

Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi  

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..