Aslında suçsuzlar ama en suçlu onlar!

Evet bu arkadaşlarım için geçerli...

Dün başka bir site ile maç yaptık. Maç derken adamları yokmuş üç kişilermiş. Biz yedi kişiydik. Sırayla girdik maça. 2.yarı başlarken kaleyi ben devraldım. Eyvah dedim. Çünkü biz üç kız olarak çıktık sahaya. Ama onlar üç erkekti. Acayip sert şut vuruyorlardı.

Ben 2. yarının ortasına kadar oyunda kaldım. Üç gol yedim. 1. gol zaten tutamayacağım gibiydi. Çok sert vurdu, top elime çarptı ve gol oldu. Eldivenlerle bile acımıştı elim. Ama yine tepkiler hemen banaydı. Ya napıyosun gibilerinden.

2. gol çok basitti. Top dışarı gidecek diye bıraktım. Ama gol girdi. Yine en büyük tepkiler banaydı.

3. gol önümde adam olduğu ve topu görmemi engellediği için girdi.

Maçımız 10'da bitecekti. Yani hangi takım on gol atarsa kazanacaktı. Bu golü yememle maç 9-7 olmuştu. Onlar öndeydi. Ama o son golde bana çok bağırdılar. Bende takımın as kalecisine devrettim. Çıkardım eldivenleri, oynadığımız yeri terkettim.

Herkes bana bağırıyordu. Defans hiç suçlu değildi. Ama zaten üçe üç maçtan ne hayır gelecek. Bi dahaki maça tam kadro gelin dedik. Tamam toplayacağız adamları dediler.

1 numaralı kaleci benim kadar tepki görmedi. Ne de olsa o takımın 1 numarası. Ben 12 numara, yedek kaleciydim. O yüzden tepkiler hep banaydı.

Ama o kalecinin de son yediği gol benim yediğim 2.gol gibiydi. Boşu boşuna yenildik...

Ben kaleyi altı gol yedikten sonra devraldım. E o saatten sonra maçın kaderini ben nasıl değiştireyim? Ama diğer oyuncular bunu görmüyorlar. Sürekli yediği gollerden dolayı onları suçlu görüyorlar. Aslında forvet de kaç tane 100'de 100'lük gol kaçırdı. Ama onlara bağırmadılar. Sadece alkışladılar.

İşte taraftarların ve oyuncuların hatası bu. Onlar hiç suçsuz değiller demiyorum. Ama onların diğer gol atamayan ve topun hep kaleye gelmesini sağlayan oyunculardan daha suçsuz oldukları kesin.

Siz siz olun sakın kaleciye bağırmayın. Ne kadar aptalca gol yese bile. Onun yaptığı kritik kurtarışları düşünün...