Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '15

 
Kategori
Siyaset
 

Asma ağacına asıldılar sanki!

Yaklaşık bir yıl önce 301 madencinin kömür uğruna öldüğü Manisa da bu kez de  15 can asma yaprağı uğruna yok olup gitti

Medyada kaza olarak verilen haber gerçeği yansıtmıyor.

13 ü kadın biri çocuk 15 kişi günlük 30 lira yevmiyeyle asma yaprağı toplayarak yaşam mücadelesine katkıda bulunmak istiyorlardı.

Hiçbir önlem alınmadan, canlı hayvan taşır gibi asma bahçelerine taşınan bu insanların tek beklentileri vardı, ekmeğini kazanmak.

Kısa süreli bu işten kazanacakları paralarla kimi çocuğunun okul masraflarını karşılayacak, kimi kışlık yiyecek ve giyeceklerini alacaktı.

Çoğunluğu genç yaşta yaşamlarını yitiren Çökelek köylülerinin ölümüyle 25 çocuk öksüz kaldı.

Traktör romörkünde ya da kamyonet kasalarında yok olup giden yüzlerce tarım işçisinin ardından üç-beş gün basında yazılıp çizilir, kimileri günah çıkarır, iyi niyet mesajları verilir ama onlar da diğerleri gibi unutulur gider.

Üç aylık hamile, yeni gelin Nesrin Aydın’dan, Ummuhan Uysal’ dan geriye yalnızca banka kredi borçları kaldı.

15 yaşındaki Burak Kaya dan geriye de yalnızca bayramlık yeni giysi hayalleri….

Aynı kazada annesiyle birlikte yaşamını yitiren Burak’ın gençlik hayalleri de asma ağacına asılı kaldı.

Son dönemlerde sıkça yaşanan bu iş kazalarından anlıyoruz ki, bu ülkede insanların yaşamı birkaç kilo kömürden ve hatta asma yaprağından daha ucuz.

Hele de tüm dikkatlerin koalisyon pazarlıklarına çevrildiği, meclis başkanının seçilmesinde hangi partinin sorumluluğunun daha çok olduğu tartışmalarının öne çıktığı şu günlerde, 15 gariban asma yaprağı toplamaya giderken korkunç bir ihmal ve denetimsizlik sonucu yaşamlarını yitirmiş kimin umurunda.

İki gün birinci sayfadan haber olur, ardından” son yıllarda ölen tarım işçileri istatistiklerinde” bir kez daha yok olur giderler.

Onların haberlerinin yerini, tatil beldelerinde hangi ünlünün, içinde yaprak sarması da bulunan menüye ne kadar hesap ödediği haberi yer alır.

Bilmezler ki, yedikleri o yaprak sarmaları, kaç zavallı köylünün yaşamları pahasına hazırlanmış, rakı mezesi haline getirilmiştir.

Bir yanda ekmek kavgası uğruna yitirdiğimiz hayatlar, diğer yanda hayatlarını üç kuruş uğruna yitirenlerin emeği üzerinde yükselen lüks yaşamlar.

Geçici işlerde çalışarak yaşam mücadelesi veren bu çaresiz köylülere tarım işçisi demek de pek doğru değil.

Onlar, aile bütçesine katkı sağlamak için fırsat ve zaman buldukça her tür işi yapmaya hazır ve mecbur yurdum insanları.

Onlar, hükümet kurmayı bile beceremeyen siyasetçilerin ilkesiz politikalarına malzeme edilen, “benim zavallı köylüm, benim yoksulum, işsizim, emekçi halkım” güzellemeleriyle seçimden seçime hatırlanan seçmenlerden başkası değildi.

Onlar, zaten ölmeyi hak etmiş, yaşamalarına bile gerek duyulmayan, neredeyse vatandaş bile kabul edilmeyen, yok sayılan bir halkın sıradan neferleriydi.

O yüzdendir ki, iktidara talip siyasi partilerin hiçbirinin ajandasında onların adresi de, adları da yoktur.

O yüzdendir ki, onların varlığıyla yokluğu arasındaki çizgi bir asma yaprağı kadar ince, yaşamları o denli ucuzdur.

Şimdi eğer kırmızı çizgilerinden, vazgeçilmez prensiplerinden, siyasi hırs ve kaprislerinden fırsat bulup, halkı düşünebilir ve de hükümet kurarlarsa, belki asma yaprağı uğruna yitirdiklerimiz akıllarına gelir, onlara yönelik yasal düzenlemeler yaparlar.!

Salt bu olay ve adına kaza denilen bu korkunç insan kıyımı bile bu ülkenin; hiç zaman geçirilmeden, en kısa zamanda bir hükümet kurulmasına ne kadar çok ihtiyacı olduğunu göstermiyor mu?

Güvencesiz çalışan köylüler, taşeron işçiler, çalışacak iş bulamayanlar, atanamayanlar, emekliler, okuyamayan gençler, her geçen gün artan kadınlara yönelik şiddet ve cinayetler, giderek daha büyük sorun olmaya başlayan göçmenlerin dramı ve benzer bir dolu sorunlar orta yerde dururken, ülkeyi hükümetsiz bırakanlardan bu halk hesabını mutlaka soracaktır.

O yüzden, küçük siyasi hesapları bir yana bırakıp, bir an önce asgari müştereklerde anlaşıp, kurun hükümeti.

Aksi halde sizin siyasi kompleksleriniz de, koltuk hırsınız da, gereksiz kavgalarınız ve anlamsız polemiklerinizde o asma yaprağı uğruna canından olan zavallı köylülerinki gibi asma ağacına asılır kalır.

 

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 07.07.2015/BODRUM

 

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..