Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '10

 
Kategori
Şarap
 

Asma Bağ Şarapları'nın Sahibi Sayın Güler'in Mektubu

Asma Bağ Şarapları'nın Sahibi Sayın Güler'in Mektubu
 

Dün yayınlamış olduğum ve aşağıdaki linkten okuyabileceğiniz yazımda; Türkiye piyasasına henüz girmekte ama pek çok dünya ülkesinde farklı isimler altında bir süredir tüketicilere ulaşmakta olan Asma Bağ Alkolsüz şarap serisinin dömisek kırmızısı olan “Hamra” ile ilgili yapmış olduğum degüstasyon-tadım faaliyetimin sonuçlarını paylaşmış idim.

Yazımı aynı gün bu sayfalardan okumuş olan Asma Bağ şaraplarının sahibi Sayın Özhan Güler’den bir elektronik mektup aldım. Ve kendilerinin de izniyle, özellikle konuyla ilgilenenler tarafından bilinmesi gerektiğini düşündüğüm bazı teknik ayrıntıların olduğu bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Şimdi söz Sayın Güler’de… Ben aktarıyorum efendim, elçiye zeval olmaz:

Değerli Üstad Merhaba,

İsmim Özhan Güler. Asma Bağ firmasının sahibiyim. Çok değerli ve bizler için son derece önemli olan değerlendirmelerinizi az önce okuma fırsatı buldum. Kaleminize, yüreğinize ve damağınıza sağlık… Yüksek hoşgörünüze sığınarak, sizinle birkaç konuda fikir paylaşımında bulunmak istiyorum.

Doğada ki her nesnenin ve her canlının bir yaradılış amacı olduğu gibi, insanoğlunun bedeninde bulunan her organın, sinirin, kasın, tüm elementlerin hatta plazmaların bile bir amacı ve görevi vardır. Eğer bunlardan bir tanesi olmazsa, ya da görevini yerine getiremezse veyahut güçlü değilse, mutlak surette bazı kabiliyetlerimizde eksiklikler meydana gelecektir. Noksanlığın olduğu bir bünyeyi, hiç noksan olmayan bir bünye ile karşılaştırdığımız da şüphesiz ki beklentilere cevap vermeyecektir. İşte Asmabağ Hamra da bence böyle. Cevap verdiği ya da vermediği beklentiler nereden baktığımızla ilgili aslında.

Ancak şu anda üretilen yaklaşık 15 e yakın düşük alkollü (<3) veya="" alkolsüz=""><0,5) şarapla="" karşılaştırıldığında,="" tacını="" alabilecek="" kadar="" özgüveni="" vardır.="" yazınız="" da="" belirttiğiniz="" gibi="" ayrıştırma="" reverse="" osmoz="" yöntemi="" ile="" yapılıyor.="" ancak="" asma="" bağ="" ı="" diğer="" alkolsüz="" şaraplardan="" belirgin="" şekilde="" ayıran="" özelliği="" bundan="" sonra="" başlıyor.="" filtre="" kanallarından="" geçen="" alkol="" ayrı="" bir="" yerde="" toplandıktan="" sonra="" özel="" bir="" yöntemle="" içerisinde="" bulunan="" şeker,="" koku="" ve="" aroma="" damıtılarak="" tekrar="" ayrı="" bir="" kanaldan="" şaraba="" ilave="" ediliyor.="" bu="" son="" derece="" yüksek="" bir="" teknolojidir.="" ve="" patentli="" olarak="" dünya="" da="" bir="" tek="" deli-kat="" wine="" tarafından="" üretilmektedir.="" yazınızda="" da="" belirttiğiniz="" ve="" hoşunuza="" giden="" kokunun="" sebebi="" işte="" bu="" teknoloji.="" bu="" kokuyu="" diğer="" alkolsüz="" şaraplarda="" bulmanız,="" bu="" teknoloji="" olmadan="" mümkün="" değil="" sevgili="">

Her şarabı alkolsüz hale getirebilirsiniz. Ancak her şaraplık üzümden elde edilen şarabı bu teknoloji ile alkolsüz hale getiremiyorsunuz. Bu güne kadar yaklaşık 300 e yakın üzüm çeşidinden elde edilen şaraplardan alkol ayrıştırma denendi. Ancak bunlardan sadece 8 tanesi kimyasal tepkime vermedi.

Alkollü içeceklerden alkolü ayrıştırma işlemi aslında uzun bir süredir yapılmakta. Bu işlem 2 farklı metotla uygulanıyor. Ürün ısıtma yöntemi ile ya da filtreleme yöntemi ile alkolden ayrıştırılıyor. Ancak bu iki sistemde çok başarılı sonuçlar doğurmuyor. Alkol ayrıştırılırken, ürüne ait koku ve tat bakımından yüksek oranda kayba uğramakta. Ayrıca bu yöntemde ürünün içerisinde ki alkol miktarını %0,4 ün altına düşüremiyorsunuz. Bunu ancak daha çok ısıtarak başarabilirsiniz ki, o zaman da ürünün içerisinde alkol hariç diğer maddelerde bundan olumsuz etkileniyor.

Diğer sistemde ise ısıtma yöntemi kullanılmadan ters osmoz sistem ile alkol tamamen ayrıştırılıyor ve ardından ayrıştırılan alkol ikinci bir işlemden geçerek içerisinde ki tat ve koku damıtılarak tekrar ürünün içerisine ilave ediliyor.

Ürün ilk önce fıçılarda 6-8 ay arasında bekletilerek Şato Tarzı üretimle Şarap olmakta. Ardından bahsetmiş olduğum teknoloji ile içerisindeki alkol alınmakta. Ürünün içerisinde ki alkol miktarı %0,02 . Bu arada şunu hemen belirtmeliyim ki Türkiye de ilgili mevzuat ta %0,5 altında alkol bulunan içecekler alkolsüz sınıfına girmekte. Helal sertifikası veren World Halal Foot Consul ise ürünün helal olabilmesi için içerisinde ki alkol miktarının %0,2’nin altında olması gerektiğini belirtiyor. Bu ürünün içerisinde ki oran ise %0,02. Yani maya kullanılmış bir ekmeğin, portakalın, elmanın ve hatta yoğurdun içerisinde bulunandan daha az bir oranda alkole sahip.

Ürünü ithal etmek istememde ki birinci sebep kesinlikle sadece “ Sağlık” tı. Dr. Gaynor, “Kanseri Önleme Programı” adlı kitabında, Resveratrol den ve tıp literatürüne adıyla geçmiş Fransız paradox undan etkileyici bir şekilde bahsediyordu. Yapılan araştırmalarda Resveratrol ün yoğun şekilde kırmızı üzümde, böğürtlende ve fındıkta olduğu anlaşılmış.Ama en yoğun kırmızı üzüm ve fındık.Ancak doktorlar yağlı olduğundan dolayı avuç avuç fındık yemektense , kırmızı şarabı daha çok öneriyorlar.Çünkü üzüm suyunun fermantasyonu sırasında içerisinde ki resveratrol de artıyor. Bir kadeh şarapta ki bu antioksidantı alabilmek için 30 kadeh üzüm suyu içmeniz gerekiyor. Dr.Gaynor, yapmış olduğu araştırmalar sonucunda bu antioksidantın tüm kırmızı üzümlerde olduğunu söylüyor. Ancak en yoğun Resveratrol içeren kırmızı üzüm yetişen bölgelere de özellikle dikkat çekiyor. Fransa ve Kanada. Bizim ürünümüzde Fransa’nın Bourgogne bölgesinde yetişen Merlot üzümlerinden elde edilmekte.

Resveratrol ün o kadar mucizevi bir etkisi var ki anlatmakla bitmiyor. Mesela deri kanseri olan farelere uygulandığında %98 inde iyileşme görülüyor. Prof.Dr.Halim Hattat da bu konuyu destekliyor ve şöyle belirtiyor “-Alkolsüz olan bu kırmızı şarap doğal olarak yoğun Resveratrol içermektedir.Bu nedenle hastalar hiçbir yan etkisi olmaksızın bol miktarda tüketebilirler.” Sayın Nedim Sarsmaz ürünümüz için mucizevî yorumunu yaptı. Hatta alkolsüz olduğu için küçük yaşlardan itibaren belirli ölçeklerde tüketildiği takdirde, kişinin kansere yakalanma riskinin çok zayıf olacağını özellikle vurguladı. Bu ürünü tüketen bir bayanın meme kanserine yakalanma riskinin düşük olduğunu, ürünün damar sertliğini önleyici etkisinin olduğunu, iltihabı önleyici ve mantarı önleyici etkisinin olduğunu belirtti…

Sevgiler,

L.Özhan GÜLER

Asma Bağ İçecek"

İşte böyle Sevgili Dostlar. Bakalım Türk tüketicisi ne kadar ilgi gösterecek bu ürüne? Yorum ve değerlendirmeler tabi ki sizlerin. Ben de merak ve ilgiyle takip edeceğim.

Bu arada Asma Bağ Beyaz Şarabı "Bade"nin tadımını da birkaç gün içinde yapıp, değerlendirmelerimi buradan paylaşacağım. Rose ve köpüklü şarapları da elime ulaştığında onlarla ilgili de naçizane değerlendirmelerimi bu sayfalarda bulabileceksiniz.

Asma Bağ'ın Alkolsüz Kırmızı Şarabı: Hamra

Alkolsüz Şarap Tadımı Notlarım

Alkolsüz Şarap mı?

tüm ŞARAP yazılarım için tıklayınız

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..