Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Doçent Doktor Eren Erdem

http://blog.milliyet.com.tr/erenerdem

12 Kasım '18

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Asrın Hastalığı: Bel Fıtığı

Asrın Hastalığı: Bel Fıtığı
 

Merhabalar Sevgili Okuyucularım,
 
Bel ve bacak ağrısı yaşayan milyonlarca insana çekilen MR’lar ile fıtık teşhisi konulmakta ve bu durum kişileri bir hayli endişelendirmektedir.
 
Nedir Bu Bel Fıtığı? Her Fıtık Aynı mıdır? Tedavisi Mutlaka Ameliyat Gerektirir mi? 
 
Omurgamız Hakkında Bilmemiz Gerekenler
Omurga 24 tane (kuyruk sokumunu da sayarsak 28) omurdan oluşmaktadır ve birbirine bağlı hareketli bir yapıdır. Omurlarımızın bir gökdelen gibi dik durmasını sağlayan üç tane yapı vardır. Bunların en önemli ve en naziği her iki omurun arasında bulununan diskler, faset eklemleri ve ön, orta ve arkada bulunan toplam üç taneden oluşan özel bir ince kas dokusu olan uzun ligamanlardır. 
 
Diskler diğer büyük eklemlerde olduğu gibi omurların arasında bir yastık görevi görmekte, hem hareketi sağlamakta hem de aşınmayı önlemektedir. İnsan ömrünün uzaması ve aktif hayat koşulları disklerin daha çabuk ve sıklıkla yıpranmasına neden olmaktadır. 
 
Bel Fıtığı Nasıl Oluşur?
Disklerimiz bir yastıkcık görevi gören kollajen yapılardır. Omurların arasında bulunur, ağırlığı ve her türlü stresi absorbe eder. Zamanla yıpranma ve içindeki sıvının azalması ile sertleşir ve görevini yapmakta zorlanır. Üzerindeki yükü taşıyamaz hale gelir ve bu yükün altında ezilir. Bu yükten bir şekilde kurtulmaya çalışır ve bunu da herhangi bir yöne genişleyerek yapar. En zayıf ve en yük binen arka tarafı olduğu için arkaya omurga kanalına doğru taşar. Bazen bu uzun zaman içinde olur, bazen ise ani bir yük artışı (ağır kaldırma, ters bir hareket) ile bir anda oluşur.
 
Bel Fıtığı Dereceleri
1. Hafif bir şişlik (bulge)
2. Yeni olusan sivilce gibi (protruzyon)
3. Iyice büyümüş olgun sivilce başı gibi (ekstruzyon)
4. Patlamış sivilce gibi parçası omurga kanalı içinde (sekuestre) olarak sınıflandırılabilir.
 
Kolayca anlaşılacağı gibi 1 ve 2. evre fıtıklar ufak olduklarından çoğunlukla sinirlere baskı yapmaz ve hastanın hiçbir şikayeti olmayabilir. Buna sessiz fıtık denir. Genelde 3. ve 4. evrede sorun yaratabilir. Ancak bunların bile bir çoğu ameliyatsız tedavi edilebilir.
 
Lokasyonuna Göre Bel Fıtığı
Diğer önemli nokta bel fıtığının ne yönde geliştiğidir. 
 
1. Eğer orta hatta ise (santral) bir kaç sinire birden baskı yapabilir. Ancak omurga kanalı ortada geniş olduğundan daha büyük fıtıklar ancak sorun yaratır.
2. Orta hattın yanında ve daha köşeye yakınsa daha ufak fıtıklarda ağrı yapabilir. Ancak daha az sayıda sinir etkilenir
3. Eğer iyice köşe tarafta ise (foraminal) çok ufak fıtık bile sorun yaratabilir, ancak tek bir sinir etkilenir
4. Tamamen yan tarafta (ekstraforaminal) tek sinir etkilenir fakat daha büyük fıtıklar ancak sorun yaratır
 
Sonuç olarak değişik tip ve lokasyonları kafamızı karıştırabilecek nitelikte olsa da, burada vermek istediğimiz esas mesaj fıtık dediğimizde bunun birçok çeşidinin ameliyata ihtiyaç göstermemesi, hatta hastalarda ağrıya bile neden olmadan sessiz kalmasıdır.
 
Tedavi Yöntemleri
Bel fıtığı tedavisinde birkaç değişik  yöntem kullanılabilir. En önemli konu hastanın şikayetleridir. Eğer sorun sadece ağrı ise, istirahat ve ağrı kesiciler bile yeterli olabilir. Ağrısı kısıtlı olan kişilerde, akupunktur, proloterapi, traksiyon denenebilir. Ancak çoğu zaman, hem hızlı ve uzun süreli ağrı kontrolü hem de inflamosyonu yok etmek için omurga içine yapılan steroid ya da ozon enjeksiyonları gerekir. Bu şekilde hastalar hızlıca normal hayatlarına dönebilirler. Epidural ya da selektif sinir bloğu denilen bu yöntemlerde, görüntüleme (skopi) altında hedef fıtığın baskı yaptığı sinirlere çok ince iğnelerle ulaşılıp ilaç enjekte edilir. Ayrıca gerekirse fıtığı küçültmek için lazer ya da koblasyon gibi disk hacmini azaltan yöntemler de beraberinde yapılabilir. Başarı şansı yüksektir, ancak tecrübeli hekimler tarafında doğru hedefe yapıldığında sonuç elde edilebilir.
 
Açık ameliyat, sadece ciddi kuvvet kaybı ve idrar/dışkılama sorunu olan hastalarda önerilir. Bunun nedeni ise bel fıtığının, %70’e kadar varan olguda kendi kendine gerilemesidir. Vücudumuzun savunma sistemi, fıtığı 3 ila 6 ay içinde öğütebilmektedir. Açık cerrahide de son yıllarda gelişme kaydedilmiştir, mikrocerrahi denilen yöntemle çok ufak kesilerden fıtığın cıkartılması mümkündür.
 
Sağlıklı Günler Dilerim...
 
Sorularınız İçin : info@drerenerdem.com
 
Telefon : 0507-608-44-77
 
 
 
 
Toplam blog
: 13
: 74
Kayıt tarihi
: 09.04.18
 
 

Doç. Dr. Erdem, Girişimsel Nöroradyolog olarak beyin, baş-boyun ve omurgadaki vasküler problemler..