Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '12

 
Kategori
Uzay
 

Asteroidler nedir, neden önemlidir?

Asteroidler nedir, neden önemlidir?
 

Asteroid ve kuyruklu yıldızlar her birkaç milyon yılda bir Dünyamıza çarpmakta ve canlı türlerinin büyük bir kısmını yok etmektedirler.


Sık sık Dünya ucuz kurtuldu çok yakınından bir asteroid geçti, 65 milyon yıl önce Dünya’ya çarpan  bir Asteroid’un veya kuyruklu yıldızın dinozorların sonunu getirdiğini ve her an yeni bir Asteroid’un gene Dünya’ya çarparak Dünya’daki yaşamı tehdit ettiği söylenir. Peki nedir bu Asteroidler ?  Asteroidler çoğu Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında güneşin yörüngesinde olan binlerce kaya ve buz parçalarıdır. Büyüklükleri bir kum tanesinden dağa kadar değişmektedir. Asteroidların nasıl oluştuğu hakkında yaygın olan bir teori 5 Milyar yıl önce Güneş sistemi oluşurken milyonlarca kaya ve buz parçaları yer çekimi gücü ile bir araya gelip gezegenleri oluşturdukları ancak Jüpiter’e yakın olanların Jüpiter’in çekim gücü yüzünden fazla büyüyemeyip gezegen büyüklüğüne ulaşamadan Asteroid olarak kaldıkları şeklinde. Milyarlarca yıl önce oluşmakta olan gezegenlerin çarpışarak dağılan parçalarınından bazılarının da Mars ve Jüpiter arasında güneşin yörüngesine oturarak bu Asteroidleri oluşturduğu tahmin ediliyor.  Bazıları Güneşin ve gezegenlerin çekim gücü veya diğer Asteroidlarla çarpışma sonucunda yörüngelerinden kaçıp Dünya’nın tehlikeli bir şekilde yakınından geçmişlerdir ve geçmektedirler. 22 Aralık  1891de  Max Wolf  ilk fotoğrafını çekerek ilk Asteroid’u keşfetmiş  323 Bucia adı verilmiştir.

Peki Dünya’ya kuyruklu yıldız ve asteroidların çarpmış olduğunun kanıtları nelerdir ?Bu tür çok kanıt vardır :

  1. 1978 yılıydı. Petrol mühendisleri Orta Amerika’da petrol kuyusu kazmak için en iyi yeri arıyorlardı. 70 kilometre çapında bir kısmı deniz altında kalan garip bir krater keşfettiler. Anlam verememişlerdi,bu onların uzmanlık konusu değildi, onlar petrol mühendisleriydi. Bu haberi alan jeologlar, jeofizikçiler, oaraya akın ettiler. İlk araştırmalardan sonra konu kozmologların öteden beri ortaya attığı teorinin kanıtı olabilir diye kozmologları da çağırdılar. Evet, bu önemli bir kanıttı, artık teori çok kuvvetlenmişti. Teori şuydu : 65 milyon yıl önce dinozorların ansızın yok olmalarına Dünya’ya çarpan bir kuyruklu yıldızın veya Asteroid’un  sebep olduğu düşünülüyordu. Bu çarpmanın muhtemelen Orta Amerika’ya olduğu tahmin ediliyordu ancak o güne kadar bir çarpma izine rastlanmamıştı. Artık elde çok kuvvetli kanıt vardı. Çarpan kuyruklu yıldız veya Asteroid’un  gücü Dünya’daki tüm nükleer silahların toplam gücünden kat kat daha büyüktü. Çok fazla toprak kütlesini yükseğe kaldırdı. Bu toprak kütlesi Dünyanın yörüngesine girerek güneş ışığını yıllarca bloke edip bir buzul çağı başlattı. Bu da dinozorların sonunu getirdi.
  2. 30 Haziran 1908’de Sibirya’nın Tunguska nehir bölgesinde  ormanlarda görgü tanıkları gökte çok büyük bir patlama ve ışık gördüklerini iddia ettiler. Bölgeye bir keşif gezisi ancak 1921 yılında Rus Minerolog Leonid Kulik tarafından düzenledi. Gördükleri inanılmazdı. 2,150 metrekarelik bir alanda 80 milyon ağaç yere serilmişti ve yanmışlardı. Bilim insanları  30 Haziran 1908’de Dünya’nın atmosferine giren  100 metre çapında bir asteroid’un 5 – 10 kilometre yükseklikte havada patladığını, patlamanın gücünün 30 megaton olup Hiroshima’ya atılan atom bombasından bin kat daha güçlü ve 5 şiddetinde bir deprem yaratmış olduğunu tahmin ediyorlar.
  3. 19üncü yüzyılda Amerika’da Doğu’dan Batı’ya ilereleyen Amerikalı yerleşimciler sonradan Arizona eyaleti olacak olan bir bölgede  1,200 metre çapında ve 170 metre derinlikte bir krater keşfettiler. O günden beri bilim insanlarının yaptığı incelemeler sonucunda bu kraterin volkanik olmadığı 50 bin yıl önce Dünyaya çarpan 50 metre çapında ve saniyede 20 kilometrelik bir hızla çarptığında 10 megaton gücünde patlama yaratan bir asteroid olduğunu düşünüyorlar.
  4. Atmosferi olmayan Ay, Merkür gezegeni ve bazı gezegenlerin yörüngesindeki birçok uyduların yüzeyinde görülen binlerce krater Güneş Sisteminde özellikle milyarlarca yıl önce bu tür asteroid ve kuyruklu yıldız çarpmalarının çok sık olduğunun kanıtıdır.
  5. 16 – 22 Temmuz 1994 arasında bilim insanları ilk defa bir kuyruklu yıldızın bir gezegene çarpışını teleskoplarıyla  canlı olarak gördüler. Shoemaker / Levy adlı kuyruklu yıldız Jüpiter gezegenine yaklaşınca Jüpiter’in çekim gücü kuyruklu yıldızı her biri 2 kilometre çapına kadar en az 21 parçaya böldü. Bu parçalar ayrı ayrı olarak 16 – 22 Temmuz 1994 arasında Jüpiter’e çarptlar ve bu olaylar Dünyadan gözlemlenerek filme çekildi. Tarihte insan ilk defa bir gezegene kuyruklu yıldız çarpışını gözlemlemişti. Jüpiter’e çarptıysa Dünya’ya da geçmişte çarpmış ve ilerde tekrar çarpabilirdi. Çarpmaların toplam gücü 6 milyon megaton yani Dünyadaki tüm nükleer bombaların gücünün 600 katı gücündeydi. Yani Dünya’ya çarpmış olsaydı Dünya’yı yok edebilirdi.

Dünya’ya Asteroid ve kuyruklu yıldız çarptığına ve tekrar çarpabileceğine dair yukardaki kanıtlar sadece birkaç örnektir. Daha saymadığım çok kanıt vardır. 

Felaket kehaneti yapmak istemiyorum ama Dünya’ya her birkaç milyon yılda bir böyle büyük bir çarpma ihtimali hiç te düşük değil. Her an olabilir. Bilim insanları yoğun bir şekilde bu çarpmaları önceden haber alma ve çarpmayı engelleme projeleri üzerinde çalışıyorlar. Yoksa 65 milyon yılönce dinozorların başına gelen insan türünün de akıbeti olablir.Konu son derece ciddi, bilim kurgu değil ve 21 Aralık 2012 Maya takvimine göre kıyamet gibi saçma bir şey hiç değil. Para kazanmak için uydurulmuş belgeseller de değil. konuda ekteki National Geographic DVD’sini tavsiye ederim. Kitapçılarda bulabilirsiniz. Ya da orijinalini internetten Amazon’dan sipariş verebilirsiniz. 

 “Dünya’da bir sürü güncel sorun varken Asteroid çarpmasından dolayı insanlığın yok olmasını düşünecek halimiz yok. Kaderimizde varsa birşey yapamayız, kafa yormaya değmez” zihniyetini çok yadırgıyorum. İnsanlık “ kaderimizde varsa vardır” demeyen aklını çalıştırarak birçok soruna çözüm üreten insanlar sayesinde türünü devam ettirebilmekte ve ilerleyebilmektedir. Nostradamus kehanetlerinde gördüğü tüm felaketlere rağmen : “ cenneti gördüm, insan türü devam edecektir” demiştir.

 

Rasih Bensan 22 Aralık 2012

 

 

 
Toplam blog
: 368
: 2280
Kayıt tarihi
: 05.05.12
 
 

BİLİM özellikle astronomi ve çeşitli konularda araştırmacı ve yazar Amatör fotoğrafçı, Ka..