At sineği sendromu!

İnsanları türlü çeşit objektif / subjektif özelliklere göre kategorize etmek mümkün. zenginler yoksullar, batılılar doğulular, şişmanlar zayıflar, şu parti yandaşları bu parti yandaşları, şu meslekten bu meslekten, vesaire vesaire . Bir de At Sineği Sendromlular  kategorisi var bence ! 

Sanırım herkes bilir at sineğini. Kara sinekten farklıdır ama ilk bakışta pek anlaşılmaz farkı. Konduğu yerden kovalarsınız gitmez kolay kolay. ayaklarındaki vantuzlarla tutunur da tutunur. Özellikle büyükbaş hayvanların, atların üstüne yapışıp kanını emer.

Aslında bu kategoriye her çevrede bolca rastlanır. Nasıl mı tanımlanır? Kısacası şöyle: Bir makama, bir göreve, az ya da çok bir erki temsilen masa ve sandalyeye getirilince bir türlü ayrılmak bilmezler. İster siyasi parti olsun, isterse sendika, meslek odası, mahalle güzelleştirme derneği  hiç fark etmez. O masa ve koltuk artık At Sineği Sendromlunun özel mülkü haline gelir, yıllarca sahiplenir.  “Yahu kardeş, eline koluna sağlık, ama hani biraz da yeniler gelsin ! deseniz de fark etmez. Eğer böyle bir laf ederseniz sizi düşman beller, kin bile güder.

At sineği sendromlular  sadece somut maddi menfaat için de yapmaz bunu. Maddi menfaat söz konusu olmayan yerlerde sırf mevki, makam, isim, etiket, nam, şan, şöhret için de yaparlar.. Ya da kendileri giderse dünyanın sonunun geleceğini düşünürler. Kendilerinden başka kimseye değer vermezler . Sonuç olarak da bulundukları yerde çok seslilik, farklı görüş belirtme imkanı , demokrasi falan kalmaz. Demokrasi adına konuşsalar da yönettikleri yerdeki işleyiş kesinlikle anti demokratiktir. Demokratik işleyiş  olmayınca, tabanın sesi engellenince  doğal olarak katılım da düşer, ilgisizlik alır başını gider.  Artık her yerde her daim her konuda konuşan tek lider tek önder tek temsilci kalır ortada .

At sineği sendromlunun çevresini doğal olarak “ odun kesenin hınk deyicisi “ yalakalar sarar.

Bunları dinlerken de objektif bilgilere bulgulara kulak tıkar .  

Dediğim gibi örnekleri bol. Eğer dikkat edilirse hemen ayırt edilir  at sineği sendromlular.

Futbol takımı başkanı, sendika başkanı, konfederasyon başkanı, meslek odası başkanı, siyasi parti başkanı, ve saire ve saire .

At sineği sendromunun kesin ilacı henüz bulunamamış maalesef. Uzmanlar çocukluktan başlayan bir eğitim ve öğretim sürecinden söz ediyor çare olarak.  Komplekslerinden arınmış, kendi kendisine tapmayan, kendisini tanrılaştırmayan, hatalarını samimiyetle kabul edip özeleştiri verebilen insanlar yetiştirilmeli diyor..

Bu elbette kolay bir süreç değil..

Yine uzmanların demesine göre; her bireyin içinde yer aldığı ya da yandaş olduğu , parti, dernek, meslek odası,  sendika, vb sözde gönüllülük esasına göre çalışan yerlerde ne kadar harika niş yaparlarsa yapsınlar aynı yöneticilerin 2 dönemden fazla yönetimde  kalmasına karşı çıkması At Sineği Sendromuna karşı objektif olarak alınabilecek en kolay önlemmiş!

Tanrı her birimizi At Sineği Sendromundan ve bu sendromdan muzdarip her alandaki yöneticilerden korusun, kurtarsın  !