Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Atalım mı tutalım mı vayyy!..

Bütün acımasız söz düellolarına rağmen demokrasinin meşru zemininde başarılı bir seçim geride kaldı. 

Seyrettim kelime demedim. 

Ama şimdi olanlara sessiz kalamazdım. 

Yemin etmeme kararlarlarının ülkemizi bir maceraya sürükleme olasılığın birkaç kelime etme gereğini dayatıyor bana. 

O nedenle şu “yemin etmeme” kararlarına değişik açılardan bakmak istiyorum. 

BDP, CHP 

MHP zaman zaman milletin yüreğine su serpiyor ama o da bu zıg zaglara iteleniyor görünmez bir el tarafından. 

Önce BDP ve CHP 

Tecelli eden millet iradesine boykot edip meclise, halkın kürsüsüne çıkmama neyin neyi. 

Nerden çıktı bu vahim hata, bilen var mı? 

Hangi gerekçe kaosla eş değer tutabilir? 

Nasıl olur? Bir büyük parti CHP kanunlara dayatma yapmaya kalkar. Bunu milletimiz kabul etmez. 

BDP tamam, anlarım, anlarım da, o da bir yerlerin çok derin izlerinin üstünde dans ediyor. 

Aynı mantık sanki. 

CHP “benim konumum farklı” diyor ama şablon aynı bana göre. 

İçerdeki sıkıntıyı bir başka olaya taşıyıp soğutma değil bu. 

Yani parti içinde toplanan imzalara bir set çekme yaşanacakları başka olaylara yönlendirme faaliyetinin ötesinde düğme ile hareket eden bir mantık izleri taşıyor bu boykot. 

Yemin etmeye yeminli görünen CHP aniden çark ediyor ve bu acımasız belirsizlik ortamı piyasaya sürülüyor. 

Bu CHP nin çıkarlarına, CHP seçmenin oyunun hakkına saldırıdır. 

“Bu şekilde de devam ederiz yolumuza” diyorlar bütün imkansızlıklara rağmen. 

Ne partiler kanununa, ne meclis iç tüzüğüne, ne de demokrasisinin kurallarına uyuyor bu hareket. 

Çok ağır bir suç isnat edilerek devam eden bir yargı sürecine muhatap kişileri meclise taşıma acelesi nasıl izahtan yoksunsa bu boykotu da anlamak da mümkün değildir. Millet nezdinde kara bir lekeye el sürmek anlaşılabilir mi? 

Ama birlerinin, çok uzakta birilerinin sihirli elini görüyorum sanki. 

Kavrulan dünya ekonomik düzeni içinde bir istikrar adası gibi duran ülkemiz acaba çok büyük güçlerin çekim merkezine mi girdi. 

Büyüyoruz ilginç bir şekilde. 

Her yanda güller açmış gibi. 

Milletimiz bazı olumsuzluklara rağmen istikrar dedi. Güçlü İkidar güçlü muhalefet. 

Herkes işini yapsın dedi. 

Ama bu mesajı doğru okuma becerisini körleten dayatmaları kim yapıyor. CHP ve MHP bu mesajı okuyacak kapasitede insanlarla doludur ama olmuyor. 

MHP bütün yaptığı ve alkışlanması gereken doğruların üzerine acele ile bir eğri oturtuyor ve Cumhurbaşkanının davetini reddediyor. Olacak şey mi? 

Yaşadığımız bu mizansenin büyük resmine kısa yoldan bakacağım ve görüşlerimi sıralayacağım. 

CHP, anlamsız bir yola girmekle ülke istikrarını başkaları adına tehlikeye düşürdüğü görüşündeyim. 

MHP, AB nin küçülme taktiğine boyun eğmiş siyaset sahnesine güçlü olarak var olmaması gerektiğine inanmış, inandırılmış ve yönlendirilmiş gibi!.. 

Çünkü yasaklı milletvekiline rağmen meclise geliyor, yemini ediyorlar ama kaostan çıkmak için Devletin başını boykot ediyor Devlet. 

Başka ne görebiliriz, söyler misiniz? 

CHP yaklaşan yerel seçimlerde başarısızlığa odaklanmadıktan sonra bu şekilde davranması imkansızdır. 

Yeni anayasa ile güçlenecek belediyelere sahip olmak istemiyor. Geri dur diyenlere şapka çıkartıyor adeta… 

BDP den tek kelime etmeyeceğim. Diyarbakır’ı mesken tutan, maşalara uzanan eli görmeye çalışmayacağım. Ezberledik artık. 

Tümden birkaç sahnelik bir oyun diyemiyorum. Yüreğim etmiyor ama bir şeylere alıştırılıyoruz. 

Kanıksadık katillere sayın demeyi. 

Kanıksadık demokrasi bayrağı altında, özgürlük teraneleri arasında Türkün sessizliğini. 

Vatanına, insanına, kardeşine el kaldıramayan bu asil millet yeter ki vatan bir yıldız gibi parlasın diyor ve yetki veriyor ama anlayan yok gibi. 

Ak Parti üçüncü döneminde milletten aldığı yetkiyi umuyorum ki doğru kullanır. 

Bu oyun büyüktür. Milletimiz farkındadır.O nedenle de milletin iradesi bütün oyunlardan büyüktür diyorum son söz olarak.. 

Tarihi yürüyüşümüz, insanlığa katkımız daha muhteşem bir şekilde devam edecektir. 

Gerisi teferruattır. 

Sevgi ve saygılarımla… 

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..