Atam bir rüyadayız

Ve hala senin bize giydirmeye çalıştığın ama bizim bir türlü üstümüze uygun bulamadığımız elbiseyi giyiyoruz.

 

Arada sırada elbiseye aksesuar eklemeye çalışıyoruz anında düşüyor, onu bile yerden toplayamıyoruz.

 

Bir beceriksiziz ki anlatmak mümkün değil.

 

Korku dağları sarmış her yanımızı zaten önümüzü göremiyorduk şimdi gökyüzünü de göremiyoruz.

 

Ufkumuz yok, geleceğimiz yok sallanıp duruyoruz.

 

Sen bize “Ne mutlu türküm diyene” diye öğretmiştin. Biz artık Türk olmaktan korkuyoruz, utanıyoruz.

 

Sen bizi çağdaş bir dünyaya taşımak istemiştin birçok devrimler yapmıştın biz onların hepsini geri çevirdik.

 

Eğitimi medreseleştirdik, kadınlara özgürlük adı altında türban diye bir şey çıkardık, üç çocuk yetmez dedik kürtajı yasakladık, insanca hakça düzen istedik nankörlükle suçlandık.

 

Anlayacağın Atam sen ne yaptıysan büyük bir ustalıkla hepsini geri çevirdik hatta susarak yardımcı bile olduk.

 

Atam bakma bize öyle sen “Bu millet her şeye layıktır, yedi düvele meydan okudu” dedin. Meğer meydan okuduklarımız ellerini birbirine sürtüp köşede bekliyorlarmış biz nereden bilebilirdik yedi düvel yıllar sonra üstümüze gelecekler. Biz daha emekleyen çocuklardık henüz ayağa kalkmamıştık şimdi ise yerlerde sürünüyoruz.

Demokrasi dediler, halkın kendini yönetmesi dediler biz bizi yönetenleri bile seçmesini bilemedik yüzümüze gözümüze bulaştırdık.

 

Senin güvendiğin gençliğin eğitimini 4+4+4 diye paramparça yaptılar, hayrola siz ne yapıyorsunuz diyemedik. Senin kurduğun partinin ileri gelenleri ise önüne gelene bol keseden krediler vermekle meşgul. Biz hala uyanamadık ki sen ne yapıyorsun diye soramıyoruz.

 

Rüyamızda ne gördüğümüzü sorarsan Atam “hiçbir şey” işte sadece rüya.

En iyi yaptığımız şey futbol seyredip statlarda bol bol küfür etmek. Futboldaki bütün teknikleri iyi biliyoruz ve hatta futbol yorumcusu bir milletvekilimiz bile var. Ve hatta bu milletvekili iki yılda 1 dakika konuşmuş mecliste o da yerindenmiş, görevli olduğu komisyonlara, meclisteki oylamalara falan hiç katılmadığı gibi futbolla bile olsa kanun teklifi filan da vermemiş.

 

Ama her gece ailecek televizyon dedikleri bir kutunun karşısına geçiyoruz diziler seyrediyoruz. Oradaki yaşamlar ise bizi hayal âlemine götürse bile bol bol şiddete uğrayan itilen kakılan öldürülen kadınları izleyip %70 millet mutluluğumuzu kutluyoruz. Aslında kutlayamıyoruz da “hani ne olacak bu memleketin halleri” diye içtiğimiz senin de pek sevdiğin beyaz bir su var ya onu da yasaklıyorlar. Ne zararı varsa… Herhalde nara atacağımızdan korkuyorlar bilmiyorlar ki biz hala senin bize verdiğin rüyayı görüyoruz. Afrikalılar gibi bir gün bir uyanacağız onların elinde İncil vardı bizim elimizde ne olacak uykuda olduğum için bilemiyorum

 

Ha bir de evlendirme programları var televizyonlarda onları da öğleden sonraları izliyoruz. Gencecik kızlar, erkekler olduğu gibi yaşını başını almış kadınlar erkekler birbirinden elektrik alabileceği eşler arıyorlarmış. Sunucu bile bir keresinde dayanamadı “teyzem senin elektrik alacak bir şeyin kalmamış” deyiverdi.

Bizim buralarda haller bir garip. Bir kadın çıkıyor televizyonlarda sigara zararlıdır diyor da senin kadınlara verdiğin hakların elimizden bir bir gitmesine ses çıkartmıyor. Reklammış… Hele bazı reklamlar var ki insana “ben salak mıyım?” dedirtiyor.

 

İşte Atam böylece yuvarlanıp gidiyoruz eh bir yere toslayacağız ama ne zaman olur bilmem…

 

Hala rüya görmeye devam ediyoruz… “İyi uykular Türkiye” diyerekten…