Atatürk, 'Gençliğe Hitabe'yi neden yazmıştı?..

Atatürk,Türk Gençliğine 85 yıl öncesinden niye seslenmiştir ?..

Bu devletin kurucusu olarak, Atatürk'ün gelecekte bazı kuşkuları var mıydı ?..

Atatürk ve silah arkadaşlarının, istikbale ilişkin haklılıkları, bugünkü durum itibariyle gerçek midir ?..

Önce hitâbeyi, bir kez daha  hatırlayalım!.. Balık hafızalıları da yoklayalım bakalım...

**********

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi(20 Ekim 1927 )

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

***************

Şimdi biraz kendimize soralım..

1-Türk Gençliğinin, ' istiklalini ve cumhuriyetini koruma hazinesi ' ile ilgili düşüncesi  bugün ne durumdadır ?..

2-Bu hazineden mahrum etmek isteyen iç ve dış düşmanlara karşı gençlik, bilinçlenmiş midir ?..

3-Bağımsızlık ve cumhuriyet tehlikede midir ?..

4- Tehlike anında vazifeye atılmak için içinde bulunduğu şartları düşünmeyecek kadar cesur ve bilinçli  bir gençlik yetiştirildi mi ?..

5-Memleketin bir köşesi, düşmanlarca  işgal edilmiş midir ?..Yoksa bu yol kesmeler, rüya mıdır ?..

6-Meclisi temsil edenlerden bazıları, gaflet -dalâlet ve hıyanet içinde düşmanla işbirliği yapmakta mıdır ?..Yoksa, bu konuda  hüsn-ü kuruntulu olanlar var mıdır ?..

7-Hatta daha ileri gidip milleti temsil edenlerden bazıları, düşmanla kucaklaşmakta mıdır ?..Bu cesareti onlara verenler kimlerdir ?..

8-Bazı sorumlular(?) siyasi emellerini, şahsi çıkarlarını düşmanla paylaşmakta mıdır ?..

9-Halk, 'kendine dokunmayan yılanların bin yıl yaşamasını isteyenlerce' kuşatılmış mıdır ?..

10- Meclis, halâ, '' 3-5 Memet öldü''  diye açılmamakta mıdır ?..

11-Gittikçe sayıları artan, ' Koyunun kaval dinlediği gibi dinleyenler modunda olanlar ' ( Atatürk'ün hiç de tasvip etmediği uysal gürûh ) yeni seçimlerde gücünü gösterecek midir ?..

12-Ülkemizden ırak olsun,  Atatürk'ün faraziye olarak gençliği uyardığı:

'' Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.' tümcesiyle vurgulamak istediği mesaj hakikat olabilir mi ?..

13-Türk İstikbalinin evladında muhtaç olduğu kudret, damarlarındaki asil kanda halen mevcut mudur ?..Yoksa, Davos Ruhu gibi o da maazallah uçup gitmiş midir ?..

...

.

..

Soruları arttırabilirsiniz...

* * * *

Düşündüm de...

Yoksa ben mi ' der hayali âlem içindeyim...'

Karamsarlıklarımla, olayları fazla mı abartmış oluyorum acep ?..

Bu tür yazıları yazmak yerine yine o güzel şiirlerime, optimum mizahıma mı dönmeliyim?