Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '13

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk, hepimizin 'ortak değeri' değil mi?

Atatürk, hepimizin 'ortak değeri' değil mi?
 

Ey Büyük ATATÜRK! "İyi ki; bugünleri görmedin..."


Mustafa Kemal ATATÜRK, ‘Nutuk’ adlı yapıtının altyapı çalışmalarını bitirdiği akşam arkadaşlarına; “Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği Cumhuriyet’e inananlara,  koruyanlara ve yaşatanlara emanet etmek lazımdır” derken 90 yıl sonrasını görüyor muydu?

Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) ile işgal edilmemiş yeri, zapt edilmemiş toprağı kalmayan birmilletin küllerinden doğmasına önderlik etti.

T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den sokaktaki her bir sade vatandaşa kadar bu bağımsız topraklar üzerindeki varlığımızı; Türk Milleti’ni bağımsızlık fikri etrafında birleştirerek zaferler kazanan Mustafa Kemal ATATÜRK’e borçluyuz.

Vatanseverliklerinden hiç şüphe olmayan, asker ve sivil topluma göre iki olasılık vardı,

Birincisi Hürriyet ve İtilaf Partisi ile Saray’a ve Bab-ı Aliye dayanan İngilizler tarafından parçalanmak, bölünmek; ikincisi Amerikan mandası altına girmekti...

Bu halde ‘yurt bütünlüğünü’ korumak, büyük devletlere meydan okumak; bir ‘ bağımsızlık savaşı’ olanaksız bir şeydi…

İşte bu yoksunluklar içinde ‘muzaffer’ bir ordu çıkarmak, Türk halkı ile küllerinden ‘Türk Milleti’ni yeniden yaratmak ATATÜRK’ün ‘askeri dehasıdır.’

Yani bizi ‘biz’ yapan, bizi ‘Millet’ haline getiren değer ATATÜRK olmuştur.

ATATÜRK’ün bu toplumun tüm katmalarından her bir T.C. Vatandaşı tarafından ‘ortak değer’ olarak algılanması ‘siyasal’ ve ‘sosyal’ birliği sağlar.

Ülkelerin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini(savaş) kazanan liderleri, artık halkın beyninde ve kalbinde Milleti’nin ‘kurucusu/kurtarıcısı’ olarak Dünya Siyaset Tarihi’ndeki yerlerini almışlardır.

İşte ‘kurucusu/kurtarıcısı’ olarak adı geçen Milletler’in halklarının tümü(ekseri çoğunluk) tarafından kabul edilmiş değerli devlet adamlarından örnekler şunlardır,

ABD – Abraham Lincoln, Fransa – Charles de Gaullé, Meksika – Costilla, Hindistan – Ghandi ve Nehru, Pakistan – Muhammed Ali Cinnah, Bosna–Hersek – Aliye İzzet Begoviç

Türk İnkılabı ATATÜRK tarafından Türk toplumunda az zamanda ve büyük bir değişimin sonunda gerçekleştirilmiş olup, en büyük eseri “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”dir.

Yirminci yüzyılda bağımsızlık mücadelesi veren ülkelere ‘idol’ ve ’örnek lider’ olan Büyük Devlet Adamı ATATÜRK, 11 yıldır ‘AKP Programı’ ve ‘ülke/dünya konjonktürü’ doğrultusunda sürekli ‘gündem dışına’ itelenmektedir.

‘Cumhuriyet Rejimi,’ ‘laiklik,’ ‘gençlik,’ ’inanç,’ ‘İnsan Hakları’ ve çevre’ konularında Mustafa Kemal ATATÜRK ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘dünya görüşü’ ve ‘yaşam tarzı’ arasında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır.

‘Dindar Gençlik’ yetiştirmeyi hedefleyen Başbakan Erdoğan Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in “Gençliğe Hitabe’sindeki dizelere gönderme yaparken; Büyük Kurtarıcı ATATÜRK’ün “Gençliğe Hitabesi” ‘gündem dışına’ itiliyordu.  

İktidar Partisi AKP’nin kurmayları Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç, ATATÜRK’ü yeni kuşakların ‘algılama,’ ‘özümseme’ ve ‘benimseme’ ortamından alıkoymak ve uzaklaştırmak çabası içindedirler.

27/08/2003 tarihli ve 25212 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 12. maddesi yürürlükten kaldırılarak 26 milyon öğrencinin ‘Andımızı söylemesi engellenmiştir.  

Türkiye nüfusunun 1/3’ünü oluşturan MEB İlköğretim öğrencilerinin her sabah “Ey Büyük ATATÜRK! Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime and içerim” yemini bir daha kulaklarımızda yankılanmayacaktır.

Daha 7-8 yaşlarındaki öğrencilerin ATATÜRK’ü ‘algılaması,’ ‘öğrenmesi,’ ‘yoğunlaşması’ ve ‘yaşamındaki yerini alması’ engellenmiş, önüne set konulmuştur.

AKP İktidarı başta Başbakan Erdoğan ve kurmaylarını Mustafa Kemal ATATÜRK fobisi sarmıştır.  

Diğer yanda Bülent Arınç’ın Manisa’da katıldığı ‘Kültür Turizm ve Sanat Festivali’ Programı’nda yer alan ‘Onuncu Yıl Marşı’nı ilk sırada duymak istemiyorum’ derken ‘Bir daha hiç duymak istemiyorum’ mesajını veriyordu

‘Türk halkının ATATÜRK saygısı ve sevgisi ‘dumura uğratılmak amaçlanıyordu.

Başbakan Erdoğan ‘toplumsal normları’ da hiçe sayarak; “Gazi Mustafa Kemal de faiz lobisinin neferi miydi, eri miydi?” üslubuyla ‘çamur at’ stratejisi uyguluyordu.

Gazi’yi ‘küçümseyen,’ ‘aşağılayan’ tavır içinde ‘sorgulamakla’ kamuoyunun tepkisini ölçerken, %50 seçmen kitlesinin ATATÜRK’e ‘olumsuz’ tepkisini de bekliyor olabilirdi.

T.C. Manifestosu diyebileceğimiz Onuncu Yıl Marşı ve Mustafa Kemal ATATÜRK, İkinci Adam İsmet İnönü’nün ‘yok sayılmak’ ve ‘tarihin derinliklerine gömülmek’ istenmesindeki ‘asal amaç’ ‘Yeni Cumhuriyet Dönemi’ne kapı açabilmektir.’

09.10.2013, İzmir, Türkiye

Not: Fotoğraf Alıntıdır.   

 ify;tab-stops:89.1pt'>  

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..