Atatürk' ü anlamak

Günümüzde, Atatürk’ e karşı olmak, karşı durmak, hatta küçümsemek moda oldu.

Rahmetli Uğur Mumcu’ nun dediği gibi: Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalışanlar bunu yapıyor.

1920’ nin şartları sanki günümüzde varmış gibi düşünüyorlar

Birinci Dünya Savaşı, arkasından bitmiş , tükenmiş bir Osmanlı Devleti.

Yurdumuz her taraftan işgal edilmiş. Asker yok , silah yok. Herkes bezgin teslim olmaya hazır.

O günün bazı sözde aydınları bile mandacılığı istemeye, savunmaya başlıyorlar.

İşgal güçlerinin yanında, içimizde de bir çok bozguncu, çapulcu, asker kaçakları, eşkiyalar, bölücüler var.

Okuma yazma oranı erkeklerde yüzde on bile değil. Kadınlarımızda ancak binde üç.

Bizim en büyük mucizemiz “Kurtuluş Savaşımızdır”. Bu mucizenin kahramanı da, Mustafa Kemaldir.

Cumhuriyet kurulduğunda, bakanlıklara, meclise okur yazar memur bulunamıyordu. Ankara garında İstanbul’dan gelecek tren bekleniyordu. Okur yazar birini bulur da memur yapar mıyız diye. .

Atatürk döneminde yapılan devrimlerle çağ yakalanmış, hata ileri bir duruma gelinmişti. Bazı yasalarımızla, kadın haklarımızla öne bile geçmiştik.

Çağdaş bir Türkiye, Osmanlının külleri üzerine kurulmuştu.

Osmanlının bıraktığı ne bir sanayi kuruluşu, ne de doğru dürüst işleyen sağlık, eğitim . tarım kuruluşları vardı.

Osmanlı batarken borç batağıyla batmıştı. Genç Cumhuriyet daha sonra tüm bu borçları ödemiştir.

Dilimizi, yabancı dillerin boyunduruğundan kurtararak ulusal bir dil yaratmıştır. Osmanlı döneminde kullandığımız dilin yüzde yirmisi ancak Türkçe idi. Şimdi bu oran yüzde seksenlerde.

Dönemin çok zor şartlarına rağmen çok partili siyasi yaşamı bizzat Atatürk kendisi istemiştir.

O günlerde düşünülmeyen, düşünülmesi bile çok zor olan çağdaş yasalarla, çağdaşlığa ilk adımı attırmıştır Atatürk.

Atatürkçülük bir tabu değildir. Yerinde duran bir olguda değildir. Bir durakta değildir.

Yönü hep ileriye medeniyete, çağdaşlığa, akılcılığa açıktır.

Atatürk’e saldırmak insafsızlıktır. Nankörlüktür. Bugün camilerimizde insanlarımız gönül rahatlığıyla ibadetlerini yapıyorlarsa bunu Atatürk’e borçludurlar.

Ben bugün bu yazılarla, güzel Türkçe’ mizle bu yazıyı yazıyorsam, Atatürk sayesindedir.

Cumhuriyetimizin temeli harcı laikliktir. Laiklik bu ülkenin sigortasıdır.

Atatürk laiklik ilkesini benimserken, bu ilkenin; ülkemizin birliği, çimentosu, barışı olacağını biliyordu.

Her şeyini bu ulusa adayan, Atamızı bir kez daha saygıyla anıyorum.

Atatürk karşıtlarına da biraz bilgi sahibi olun, ondan sonra fikir sahibi olursunuz diyorum.