Atatürk'e Dilekçe

Sevgili
Atama
Açık dillekçedir
Yüksek makama
Başkent Ankara
Önümü ilikleyerek
Ve de ellerinden öperek
Saygıyla arz olunur
Sana söz verdik Atam
Her alanda geri kaldık

“Yurtta sulh cihanda sulh “ dediniz
Buna layık olamadık, sana layık olamadık
Kardeşi kardeşe düşman eğledik
Memleketi çeşitli kamplara ayırdık, böldük
Hoş görüden uzak kaldık, toplayamadık
Oysa dedelerimiz aynı saflarda düşmana karşı
Aynı inançla savaşmışlardı bir bayrak uğruna
Çanakkale Savaşları’ndan, Büyük Taarruz’dan
Hiç bir İbret alamadık, ders alamadık

“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” dediniz
Öğrenemedik, öğretemedik, okuyamadık, anlatamadık
Okul yollarına bomba, mayın döşedik, yobazca
Küçük çocukları kaçırıp iğfal ettik, caniler gibi
Canlı canlı toprağa gömdük, hunharca, töre diye direndik

“Türk Milletinin efendisi köylüdür” dediniz
Onları da hor gördük, cahil saydık, seçimden anlamaz dedik
İnancından dolayı dışladık, selam dahi vermedik, küçümsedik
Seçimden seçime ancak yüzlerini gördük, sandık gününde
Ancak yanlarına gidebildik, arlanmadan, utanmadan oylarını istedik

“En büyük ihtiyacımız çalışkan olmaktır” dediniz
Onu da boş verdik, kahve köşelerinde sabahlandık
Fayans döşedik, totoya, lotoya sayısala, at yarışlarına
Piyangoya umut bağladık, boşa zaman harcadık
Sapla samanı birbirinden ayıramadık, uyanamadık
Günümüzü gün eğledik, fırtınada harman savurduk
Bölücülere, yıkıcılara alkış tuttuk, acımadan ormanları yaktık

Doğayı, ağacı, ormanı, en acısı birbirimizi sevemedik

“ Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir “dediniz
Onu da hiçe saydık, bir türlü alışamadık, yaşatamadık,
Menfaatimize göre uzatıverdik, yalan-yanlış yorumladık

İşimize geldiği gibi yazıverdik, çiziverdik, bir türlü

Uygar olamadık, demokrasiden uzak kaldık

“Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” dediniz
Seçime katılanları hor gördük, cahil saydık
Onlara da “Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan cahil, anlamaz “ dedik
Hatta onları saymadık, saygı gösteremedik, hor gördük
Nahak yere şikâyet eğledik, karşı geldik

“Muasır medeniyete ulaşalım” dediniz
Onu da bir kenara atıverdik.
Hâsılı sevgili Atatürk’üm:
Söylemeye dilim, yazmaya elim varmıyor

Bir vatandaş olarak senden utanıyorum
Türkiye’m böylesi günlere
Gelmemeliydi, hukuk askıda kaldı
Adalet gereği gibi işlemiyor, herkes istediği gibi yontuyor

Demokrasi sözde kaldı
Söylemek zorundayım
Yalanım yok, dolanım yok
Sevgili Atatürk’üm
Adam olamadık, istediğin vatandaş olamadık
Daha Türkçesi sana layık olamadık
Dahası laik olamadık
Utanıyorum senden
Bir yurttaş olarak
Özür diliyorum senden
Büyük Atatürk’üm
İzinde yürümek
Biricik ereğim ülküm
Al bayrağımı
Şanlı vatanımı