Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '18

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Vazgeçilmezliği

Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Vazgeçilmezliği
 

İki haber.
İkisi de aynı gün, geçen Perşembe yansıdı basına.

İlki;
İzmir’de Atatürk’e ve demokrasiye hakaret içerikli dağıtılan kitaplar.
Evlerin kapılarına bırakılan şeriat yanlısı “Eldeki kor muhafazası zor” isimli kitaplarda ne ararsan var.
Ama tabii, her zaman olduğu gibi, Atatürk’e, Cumhuriyet’e, demokrasiye bol bol hakaret var.
Kitapta “şirk” başlığı altında Atatürk’e hakaretler varmış ki buna şaşırdık desek yalan olur.

Osmanlı ve Türkiye tarihinin 1875 ila 1940 arası ortalama 65 yıllık dönemini, bu zaman diliminde olup bitenleri, tüm yalınlık ve gerçekliği ile görmek istemeyenlerden Atatürk’e saygı ve şükran duymalarını beklemek zaten hayalperestlik olur.

Ve Atatürk’e saldırmak; bazen bu tip şeriatçılar, bazen bir kısım liboşlar ve bazen de bir kısım öğretim üyesi/tarihçi(!) gibi geçinen aklıevvel zevat için vazgeçilmezdir.
Atatürk’e saldırmaktan haz alırlar, böylelikle Atatürk’e ve Cumhuriyet’e zarar verebileceklerine inanırlar.

Ancak kitap dağıtıcıları mekan açısından yanlış yer seçmişler.
İzmir’den onlara prim çıkmaz.

Kitapta insan aklıyla alay eden bölümler varmış, birazını aktaralım:
“……Siyasi partilerden birine oy vererek destekleyen kimseler de küfre rıza gösterdiğinden ve hatta küfrü desteklemiş olduğundan küfre girerler, imandan çıkarlar, nikahları düşer, kurban kesse eti yenmez, yaptığı ibadetleri kabul edilmez, ebediyen cehennemde kalır”

Breh breh breh…
Hadi bakalım kitabı yazanlar böyle demiş, n’apacağız şimdi?..

Ayrıca kitapta internete girmek, facebook, twitter gibi sosyal medya sitelerine kayıt olurken yapılacaklar da anlatılarak bu sitelerin sözleşmelerinin kafir ülkelerin yasalarına göre hazırlandığı belirtilmiş ve bu sözleşmeleri onaylarken küfre girmemek için teknik detaylara dikkat çekilmiş.

E “kullanmayın” desenize, daha basit seçenek değil mi?..
Madem küfür, sözleşmenin kullanım koşullarına dikkat edince küfürden mi kurtulacaksın?…


Bugünün olanak ve koşulları içinde gerçekten akıl ötesi durumlar bunlar…

O yüzden diyoruz ya hep, her şeyin başı eğitim, eğitim, eğitim diye…
Ve aklın da, bilimin de, çağın da, modernliğin de düşmanı ve afyonu hep cahillik.

Cahillikten besleniyorlar.
Ondan medet umuyorlar.
O yüzden bu saldırılar bitmiyor.
Cehalet bitmedikçe de devam edecek.


Geçelim ikinci habere….
“Keşke olmasaydı. Türk değil, orijinal Yunan” diye Atatürk’e hakaret eden partili hakkında mahkeme Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıf yaparak “düşünce özgürlüğü” gerekçesiyle beraat kararı vermiş…

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları’nı önce bir iyi okumak gerek.
Ve de okutmak gerek ki, kararlarının tümüne, emsal aldıkları olaylara iyi bir baksınlar… Çünkü mahkemenin atıf yaptığı olayın içeri tümüyle farklı!

Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını bazen görmek, bazen yok saymak, konjonktüre göre hareket etmek, mağdura göre karar vermek de eh ancak bizim bağımsız ve tarafsız yargıda görülebilecek haller!…

Şaşırdık mı?..
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları bir tam okunsa, bir her olayda hatırlansa şaşıracağız da…
Şaşır/a/madık!


Atatürk’e saldırmanın dayanılmaz vazgeçilmezliğidir bu.

Saldırdıkça düşüyorlar.
Farkında değiller.

 

 
Toplam blog
: 130
: 93
Kayıt tarihi
: 07.02.18
 
 

1971 Balıkesir doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Balıkesir'de tamamladıktan sonra Ankara Ü..