Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

Atatürk hangi takımı tutuyordu? (3)

Atatürk hangi takımı tutuyordu? (3)
 

Mustafa Kemal Atatürk ve spor.


Atatürk'ün hangi takımı tuttuğu konusundaki kaynaklara dayanarak yaptığımız incelemeye geçen hafta devam etmiştik. Bu hafta da üçüncü bölümü yazarak, yeni kaynaklara ulaştığımızda tekrar devam etmek üzere bitiriyoruz.

Atatürk'ün on iki yıl boyunca bilfiil yanı başında en sevdiği yardımcılarından biri olmuş, dil ve tarih çalışmalarında aktif görevlerde bulunmuş, tüm yurt gezilerinde, tatbikatlarda, manevralarda ona eşlik etmiş, Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu'nun hatıralarını aktarmaya devam edelim:

Fenerbahçe kulübünü ziyaretimizde de, Fenerbahçe’nin futbol takımından ziyade diğer branşlarıyla çok ilgilenmiştir.

İstanbul’a Atatürk’le ilk geliş tarihimiz olan 1927 senesinin tahminen Ağustos ayı sonlarıydı. Belvü gazinosunda Fenerbahçe’nin o yılki yaz balosu yapılacaktı. Birkaç gün evvelinden Atatürk’ü bu baloya davet etmişlerdi. Önce gitmeyi pek düşünmemesine rağmen o günün akşamüstü yaverini çağırarak baloya katılacağının bildirilmesini istedi. Akşam yanına pek fazla kişi almadan, ben de dâhil olmak üzere emrinde olan birkaç kişiyle gidildi. Gazinodaki kalabalık Atatürk’ü çok büyük bir tezahüratla ve alkışlarla karşıladı. Yemekte sadece bir kadeh içkisini içtikten ve bir saat kadar kaldıktan sonra müsaade isteyerek ayrılmıştık.

1933 yılında da Atatürk Yalova’da iken Fenerbahçe’nin şimdi adını hatırlayamayacağım bir takımla sutopu maçı vardı. Fenerbahçe Kulübü yetkilileri çiftliğe gelerek Atatürk’ü bu maçı izlemek için davet ettiler. Atatürk onları kırmayarak peki dedi ve hep beraber biz de yanında olmak üzere Yalova’ya inerek Fenerbahçe ile rakip takımın sutopu maçını bir müddet izledik. Sonuna kadar kalmadı ve yöneticilere tebrik ve teşekkür ederek ayrılmıştık.

Yine yanlış hatırlamıyorsam 1934 yılı yaz aylarıydı. Fenerbahçe kulübü başkan ve yöneticileri Dolmabahçe sarayı’na gelerek Atatürk’ü ziyaret ettiler. Bir müddet sohbet ettikten sonra Atatürk’e bir maruzatlarının olduğunu söylemek istediler. <ı>“Buyurun söyleyin” deyince, Atatürk’ün bir büstünün Fenerbahçe stadına konmak üzere müsaadesini istediler. Atatürk yöneticilere hitaben, <ı>“Şimdi büstü buraya koyarsak Atatürk Fenerbahçeli derler ancak hepiniz biliyorsunuz ki ben hiçbir takımı tutmam ama hepinizi çok severim. Bunun için bu izin meselesi beni biraz düşündürüyor” deyince yöneticiler <ı>“Paşam bunu her kulüp sizden talep edebilir, sizin büstünüz resmi veya özel her yere konabilir. Bu bakımdan müsaade edin de bir büstünüzü stadımıza koyalım” sözleri üzerine Atatürk şöyle bir düşündü, sonra gülerek <ı>”Peki peki koyun ama iyi bir yer olsun ha” şakayla tembihini de yaptı. Bir müddet sonra bu büstün koyulduğunu öğrendik ama Atatürk gidip hiç bu büstü görmemişti.

Tahminen 1937 yılıydı; Fenerbahçe’nin su sporlarıyla ilgilendiğini ve başarılı sporcularının olduğunu öğrenince ne istediklerini sormuştu. Yetkililer de <ı>“Bir mendirek var ama iş görmüyor, tadilat yapılırsa bize çok faydası olur” deyince hemen yanımızda bulunan yetkililere <ı>“Derhal bu mendireğin onarılması için acilen bir ödenek çıkartın ve de yapılsın” diye talimat vermişti.

Özetle Atatürk için sadece gençlik ve spor çok önemliydi, futbol asla değil. 23 Nisan ve 19 Mayıs bayramları da bu sebeple onun için çok ayrı bir özellik taşırdı.”

.......................

Böylece üçlü bölümlü yazı dizimizin sonuna geldik. Umarım Nuri Ulusu'nun hatıraları bizlere ışık tutmuştur. Birinci yazıdan itibaren söylediğimiz şeyi yine söyleyelim:

Atatürk'ü bir kulübün taraftarı yapmaktansa, O'nu "sporun taraftarı" olarak anlamanın çok daha isabetli olduğu düşüncesindeyim.

Ancak.. Yine de tüm takımların Atatürk’ü kendi taraftarları olarak görmeye çalışmasından büyük bir mutluluk duyuyorum.

Saygılarımla..

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..