Atatürk Kimin!

Orhan Şaik Gökyay'ın "Bu Vatan Kimin" adlı şiirini herkes bilir...Ta ilk okuldan başlayarak zaman zaman karşımıza çıkan, çoğumuzun ezbere bildiği, yalın ama çok etkileyici vatan şiirlerindendir:

"Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir"
diye başlayıp gider...

Türkiye'de  bu vatan'ın kimin oluduğuna dair tartışmaların yanısıra, Atatürk'ün kimin olduğuna dair tartışmalar da sürüp gitmektedir.

Bugün TMBB'de yeni bütçe görüşmeleri yapılırken yine Atatürk kimin tartışması yaşanıyor.

Malum olduğu üzere, CHP'nin İş Bankası'na hissedar olması, siyasi bir partinin banka sahibi olması gibi etik dışı bir durum ortaya koyduğundan yüksek sesle tartışılıyor.

CHP, İş Bankasındaki hisselerini savunmak için, yine Atatürk'ü araya koyuyor. Bu hisselerin Atatürk'ün vasiyeti olarak kendilerinin olduğunu ve kimseye vermeyeceklerini söylüyorlar.

Bugün Mecliste yaşanan tartışmada, İktidar Partisi ve CHP sözcüleri arasındaki tartışma İş Bankası'nı da aşıp Atatürk kimin şekline dönüşüyor.

CHP'li vekil, hızını alamayarak tüm milletimizi rencide edecek laflar ediyor: "Sizinkiler işgalcileri kırmızı halılar sererek beklerken, bizim "mavi gözlümüz" onlara karşı çıktı, vatanı kurtardı" mealinde bağırıyor...

İktidar tarafı, bunu haddini bilmezlik olarak niteliyor... Ama aslında iş haddini aşmayı bile aşıyor!

CHP'nin oyuncağı elinden alınmak istenen şımarık çocuk gibi huysuz ve histerik çıkışlarına Atatürk'ü alet etmesi, aslında bizzat Atatürk'e yapılmış bir haksızlık ve hadsizliktir.

CHP'li vekilin sözlerini ciddiye alacak olursanız iki şey ortaya çıkacaktır:

1-Ya Atatürk sadece CHP'lilerin olacak ve CHP'li olmayanlar Atatürk'ten uzak duracak!

2-Ya da Atatürk'ü sayıp seven herkes zorunlu olarak CHP'li olacak!!

Buyrun burdan yakın.. .Dünyanın hiç bir demokratik ülkesinde banka sahibi olan bir siyasi parti yokken Türkiye'de var ve bu siyasi parti bankasını vermemek için devletin kurucu liderini de öne sürmekten çekinmiyor!

Bu acıklı durum bile, sadece İş Bankası'nın değil, Atatürk'ün de artık CHP'nin elinden alınması ve bütün millete mal edilmesinin zamanının gelip geçtiğini göstermeye yetiyor!

Aslında, durum CHP'lilerin iddia ettiği gibi değil elbette... Bu ülke insanı CHP'ye rağmen de Atatürk'ü seveceği kadar seviyor; sayacağı kadar sayıyor.

Eğer böyle olmasaydı, halk nezdinde giderek itibar kaybeden CHP'nin, kendisiyle birlikte Atatürk'e de itibarını kaybettirmesi gerekirdi... Oysa öyle olmuyor!

CHP'li siyasetçiler şu soruyu kendilerine neden sormuyor acaba:

Neden bizim oylarımız yüzde 20'ler civarındayken, "bizim olan Atatürk" ün Türkiye halkı nezdinde itibarı kat kat daha fazla??

Belli ki, bu soru sormak işlerine gelmiyor. Ancak, yine de yukarda söylediğim gibi, Atatürk'ü CHP'nin tasallutundan kurtarmak şarttır.

Bu durum, Türkiye'nin birliğinin ve dirliğinin siyaset üstü tesisi açısından da çok önemli ve gereklidir.

CHP hangi zeminde olursa olsun: "Sizinkiler işgalcilere kırmızı halı döşerken, bizim mavi gözlümüz onlara karşı durdu" gibi hem tarihi, hem ahlaki, hem siyası hezayana kapılmaktan uzak durmalıdır.

Kurtuluş Savaşımızın hangi şartlarda, nasıl büyük fedakarlıklarıyla tüm Anadolu insanının ayağındaki yarım çarığını bile ordusuna vererek kazanıldığını hepimiz biliyoruz.

Çünkü, o yarım çarığını bile ordusuna veren, açlık ve sefillik içinde cephelere koşup canı pahasına düşmanı yurdundan atan, bizim ecdadımızdı.

Biz onlardan seferberlik hikayeleri dinleyerek büyüdük...

Son olarak şunu söylemek isterim: Eskiler, İslamın şartı beştir, altıncısı haddini bilmetir, derlerdi...

Galiba, artık sadece İslamın değil, insanlığın ilk şartı haddini bilmektir, gerisi kişinin kendine kalmıştır, demek lazım!

Bu Vatan Kimin, şiirimizin son dörtlüğünü de vermeden geçmeyelim:

"Gökyay'ım ne desem ziyade değil
Bu sevgi bir kuru ifade değil
Sencileyin hasmı rüyada değil
Topun namlusundan görenlerindir"