Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '14

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk Orman Çiftliğine dikilen ağaçlar tutmamış!

Atatürk Orman Çiftliğine dikilen ağaçlar tutmamış!
 

Beştepe'ye dikilen, tanesi 2-3 bin Euro olan ithal ağaçlar tutmamış. Birkaç kez daha dikmişler, yine tutmamış.

Tutmaz!

Ağacın tutması için önce mayanın tutması gerekir, yoksa tutmaz.

Tahsin Coşkan¹ o zamanın genç bir ziraat mühendisi. Atatürk; “Gel Tahsin seni bir yere götüreceğim, fikrini almak istiyorum” der. Bugün çiftliğin artık yerinde olmadığı araziye giderler. Gittikleri yer; bataklık, sivrisineklerden geçilmeyen, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazidir.

“Paşam hayrola?” der, Tahsin Bey.

Atatürk; “Buraya bütün masrafı cebimden olmak üzere bir orman çiftliği yapmak istiyorum” der.

Coşkan ise; “Paşam buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir, ya da zamanınızı. Neden bu kadar mümbit topraklar varken gelip de burayı tercih ettiniz?” der.

Atatürk’ün cevabı Atatürk’çedir. Der ki; “Ben en zor olanı yapayım da, siz arkamdan kolayları nasıl olsa yaparsınız.”

“Tahsin buraya ziraatçıları getir, incelet ve bana burasıyla ilgili resmi bir yazı getir” diyerek ekler.

Birkaç gün sonra Tahsin Coşkan, üzerinde “Burada hiçbir şey yetişmez...” yazılı, altında da Türk ve yabancı ziraatçıların imzasının olduğu bir belgeyi Mustafa Kemal’in önüne koyar. Kendi dediği çıktı diye de çok mutludur.

Önündeki belgeyi okur ve olumsuz raporun üzerine el yazısıyla şunu yazar:

“BURASI VATAN TOPRAĞIDIR, KADERİNE TERK EDİLEMEZ”

Daha sonra, "Dikin!" buyurur Gazi.

Önce Akasyalar, Söğütler daha sonra da Çamlar, Köknarlar dikilir.

Tutarlar.

Tutan ağaç gibi görünse de, asıl tutan, uyuşan mayadır.

Sorarlar bir gün büyük Önder'e:

"Paşam senden başka bir tek kişi bile, burada ağaç yetişeceğine inanmadı. Peki, sen nasıl anladın burada orman olacağını?"

"Tahsin Coşkan'ın burada bir şey yetişmez dediği günün akşamı tebdili kıyafetle Çankaya'dan çıktım ve buradaki köylere geldim. Köylüler beni tanımadılar. Ağalar dedim burada ağaç yetişmeyeceğini en kolay yoldan nasıl ispat edersiniz dedim. "Al dediler" bana bir testi su verdiler, bir de kazma kürek. "Kaz orayı ve bu testiyi göm, iki gün sonra testiyi çıkar ve gel. Biz sana ne olacağını söyleriz" dediler. Ah... o iki gün Çankaya'da nasıl geçti, bir Allah bilir bir de ben. İki gün sonra gittim testiyi çıkarttım. Testinin içindeki su bitmişti. Köylülere götürdüm. Dediler ki bana; "Ağa testide su kalmamış, toprak su emiyor, bakma bunun üstünün kuru olduğuna, biraz uğraş burada ne ekersen onu biçersin" ve hani Tahsin Coşkan'ın o raporu bana getirdiği gün var ya, ben çoktan çiftlik projesine başlamış ve epeyce de ilerlemiştim" der.

Gördüğünüz gibi, asıl tutması gereken mayadır.

Yüzlerce korumayla gezip, 900 hektar yeşili yok edersen, Beyazsaray'dan, Kremlin'den, Buckingham'dan, Elyse'den, Dolmabahçe'den daha büyük fakat yasal olmayan kaçak saray yaptırırsan, Atatürk'ün adını unutturmaya çalışıp, mahkemenin yıkım kararı karşısında 'sıkıysa gelin yıkın!' dersen;

Maya da tutmaz, ağaç da

"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,

Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini? "  

(Namık KEMAL)

"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!"

(Mustafa KEMAL)

İZMİR, 19 Ekim 2014.

¹ Tahsin Coşkan (1890-1952); İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu mezunu. Bursa Ziraat Okulu Öğretmenliği, Kastamonu Ziraat Müdürlüğü, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü, Ziraat Umum Müfettişliği, III. Dönem Yozgat, IV., V., VI., VII., VIII. ve IX. Dönem Kastamonu Milletvekilliği ve Gümrük, Tekel ve Tarım Bakanlıkları yaptı. 

 
Toplam blog
: 159
: 1303
Kayıt tarihi
: 19.06.12
 
 

1963 yılında Balıkesir'in şirin ilçesi Erdek'te doğdum. Yüksek lisans eğitimimi Dokuz Eylül Ünive..