Atatürk resmi

Geçtiğimiz günlerde Atatürk çıkartmalı otomobillere yönelik operasyonlara şahit olduk. İşte iki örnek;

Denizli’de bir sürücünün otomobilinin kaportasının üzerine yapıştırdığı Atatürk çıkartması trafik polisi tarafından kaldırılmak istendi. Uygulama yapan trafik polisi tarafından durdurulan otomobilin motor kaputu üzerindeki Atatürk çıkartmasının kurallara aykırı olduğu gerekçesiyle sökülmesi istendi. Çevrede toplana çok sayıda kişi, Atatürk çıkartmasının sökülmesine itiraz etti.

Bursa’nın Osmangazi İlçesi’nde bir durakta çalışan Nusret Bülent Tekcan yönetimindeki taksi, yolcusuyla birlikte giderken, yolda görevli trafik polisi tarafından durduruldu. Görevli polis, kaputta yer alan ve Atatürk’ün Kocatepe’de büyük taarruz öncesi çekilen fotoğrafının bulunduğu çıkartmanın Trafik Kanunu’na göre yasak olduğunu söyleyerek sökmesini istedi.

Yani, kısaca olay şu; TC topraklarında, TC vatandaşı bir sürücünün, TC plakalı aracına, TC’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini yapıştırması yasakmış.

YIKA VE ÇIK

Peki, hangi Trafik Kanunu’na göre Atatürk çıkartması yasakmış? ‘Araçlara ait trafik ayırım işaretleri ve diğer işaretleri’ kapsayan 26. maddenin ikinci bendi; araçların dışında bulundurulması zorunlu işaretlerden başka, araçlara; reklam, yazı, işaret, resim, sembol, ilan, flama, bayrak ve benzerlerinin takılması…

Yani aracınıza mevzuat hükümlerine uygun işaretler bulundurabilirsiniz. Tamam, ‘Oktay Piliççilik’, ‘Söğüt, Yıka ve Çık’ diye reklam, ‘aşk bir mesele, gel sırtımı kesele’ diye yazı, ‘çıplak bir Pamela Anderson resmi’, ya da ‘başparmağın işaret ve yüzük parmakları arasına sokularak elin yumruk yapılmış hali olan ve nah diye bilinen’ sembolü aracıma yapıştırmam için mevzuata uygun mu değimli diye izin almam gerekir. Ama aracıma Atatürk resmi yapıştırmak için ne iznini niçin almam gerekiyor anlamadım?

Bilakis araçlardan Atatürk resmini sökmeğe çalışmak suçtur; ‘Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun.’ Ne diyor kanun; Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bir kimsenin Atatürk’e olan sevgisinin ölçüsüne hiç kimse ayar çekemez. Bu sevgiyi de birilerine zarar vermediği sürece istediği gibi yaşar ve gösterir. İster Atatürk imzası dövme yaptırır, ister Atatürk resmi olan tişört giyer, isterse de aracına Atatürk resmini yapıştırır. Atatürk sevgisi ve hatırasını aracına resmini yapıştırarak yaşatan bir kişinin, kime ne zararı olur ki?

DÜNYA O’YDU

İnsanın zoruna gidiyor. Neymiş efendim Atatürk çıkartması tahrik sayılır mıymış, sayılmaz mıymış? Sanki kamyon arkası yazılardan, düğün-nişan ya da asker uğurlama araçlarına yazılan yazılardan bahsediyoruz. Ki onlar bile bize özgü, hoş şeyler. Araçlara yapıştırılan Atatürk resim ve imzasıyla, bir kamyonun arkasına yazılan ‘neskafe bile üçü bir arada, ben ise hala yalnızım’, bir asker uğurlama aracına yazılmış ‘siz 3G’li telefonlarınızla hayatı yaşarken, ben G3’le hayata tutunacağım’, veya bir düğün arabasına yazılmış ‘dünya o’ydu, o’da benim oldu’ yazısı aynı şeymiş gibi bakmayalım olanlara. Tekrar soruyorum; trafik kurallarını ihlal etmediği sürece, kamyon arkalarına, düğün- asker uğurlama araçlarına yazılanları bile hoş görenler, sıra araçlardaki Atatürk resmine gelince ne oluyor? Kimi rahatsız ediyor da sökülsün diyorlar?

Bu olayların münferit olaylar olduğunu ve yanlıştan en kısa sürede dönüleceğini umuyor, bu vesile ile Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha şükran, minnet ve rahmetle anıyorum.

SENDEN SONRA EKSİĞİM

Atatürk’ü sevmeyenlere kapak olsun, Sunay Akın anlattı; Mustafa Kemal Atatürk'ün naaş’ı İstanbul'dan ayrılıyor, Ankara'ya götürülecek. İnsanlar üzüntülü, hüzün var her yerde... Karaköy'den geçerken birdenbire, 'Çıt' diye bir ses... Çıt! Çıt! Çıt! Aaa! Gökyüzünden düğme yağdı biliyor musunuz? Düğme yağdı gökyüzünden! Atatürk'ün o bayrağa sarılı tabutuna düğme yağdı... Rengârenk düğmeler! Düğme yağıyor! Çıt! Çıt! Düğme yağıyor! Herkes yukarı baktı!
O caddedeki dükkânlarda, bürolarda Türkiye Cumhuriyeti'nin Yahudi vatandaşları var pencerelerde... Ve Yahudi kardeşlerimiz, ülkenin Yahudi vatandaşları, önderlerini, bu güzel insanı kendi (matem) geleneklerine göre ‘gömleklerinin ceketlerinin düğmelerini kopararak’ uğurluyorlar... Nasıl bir görüntü... Atların çektiği top arabasında Mustafa Kemal Atatürk'ün tabutu ve üstüne rengârenk düğmeler yağıyor, pencerede gözü yaşlı insanlar... 
Gömleklerin, ceketlerin düğmeleri kopartılarak uğurlama ne demekmiş biliyor musunuz? ‘BEN SENDEN SONRA EKSİĞİM’

BU ARADA,

Beşirli sahilindeki Şehitler Anıtı’nın, özellikle akşamları görsel bütünlüğünü ve güzelliğini ortaya çıkaran aydınlatması sık sık kararıyor. Anıt karanlıkta kaybolmuş gibi. Aydınlatma olmayınca anıt görülmüyor. Yetkililerin dikkatine…

VERDİKÇE VERİYOR

Uzattık yine. Bir fıkrayla bitirelim. Kalın sağlıcakla.

Adamın biri, milli piyangonun yılbaşı çekilişi için bir bilet alır. Yılbaşı gece çekiliş olur, bilete büyük ikramiye vurmuştur. Sabah kimseye seslenmeden çıkar. Bir süre sonra hanımının içine kurt düşer ‘ikramiye çıktı, bizi bırakıp kaçtı’ diye düşünür. Adamı eve döndürmek için plan yapıp, telefon açarlar –enişte koş yetiş, ablam hastalandı, az bir ömrü kalmış.

Kocadan gelen cevap;

-Hey büyük Allah’ım, verdikçe veriyor, verdikçe veriyor…