Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Atatürk'ü anlamak için, İslam toplumlarına bakmak yeterlidir. Dr. Ali Topçubaşı

Cumhuriyetin kuruluşunu kutladığımız 90. yıl, bize ulu önderin ve yakın çalışma arkadaşlarının ne büyük bir eser bıraktığını daha iyi anlamamız için, diğer islam ülkeleri ile karşılaştırmamızın yeterli olacağı açıktır. Kurduğu ve en önemli vazgeçilmez olması gereken laiklik vasıtası ile, din ve devlet işlerinin ayrılması, her olguyu bilim süzgecinden geçiren sorgulamanın kısmen bile yapılabilmesi ve her dine eşit mesafede olunması sayesinden diğer islam ülkeleri ile her yönden mukayese edilmez duruma yükselmemiz, laikliğin ne kadar hayati derecede olduğunu açıklar. Yanıbaşımızdaki Irak'da, Suriye'de ve diğer müslüman ülkelerde her gün kutsal kabul edilen din adına camilerin ve ibadethanelerin bombalanması, laikliğin cumhuriyetin temeli ve en anlamlısı ve yıpratılmaması olduğunu kanıtlar. Dünyanın en büyük dahisi kabul edilen  Albert Einstein'ın görecelik kuramından yola çıkalım. Bu bilim dünyasının dahisine göre, hareket görelidir. Kişiye ve zamana göre değişir. Bizde ülkemizin 1923 lerdeki  durumunu, karşılaştırarak analiz edelimki, gelişmemizin boyutu daha iyi anlaşılsın.

Osmanlı 6 yüzyıl bilim ve sanattan uzak kaldığı için 20.ci yüzyılın başında topraklarının yüzde 90 ını kaybettiği gibi, elinde kalan anadolu da emperyalist güçlerinin işgaline uğramıştı. Hatta, 500 yıla yakın kendi egemenliğinde olan Bulgarlar bile, ufacık bir kuvvet ile bir mermi dahi atılmadan 1915 yılında İstanbul Çatalca ya kadar gelmişlerdi. Ancak, Bulgar kuvvetlerini, İngilizler Batı bölgelerinin kendilerinin sahası olduğunu belirterek geri çekilmek zorunda bırakmışlardı. Mustafa Kemal in başlatıp başarıya ulaştığı kurtuluş savaşı ile, Türkler özgür vatan elde etmişlerdir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında okuma yazma bilenlerin oranının bile yüzde 3 lerde olduğu, yetişmiş genç nufusun savaşta telef olduğu,115 milyon osmanlı borcunun genç cumhuriyet in 1929 yılına kadar ödemek zorunda olduğu, yalnızca 4 mevsim açık olan 6 karayolunun mevcut olduğu, üniverstesinin ve merkez bankasının olmadığı bir ülkeyi idare etmek zorunda kaldığını hatırlatalım. Bu ülkenin temelleri atılırken sosyal ve ekonomik yapının Afganistan'a yakın olduğunu, ayrıca bizdeki genç nüfusun kurtuluş savaşında kırıldığını da unutmayalım.

2013 yılına gelindiğinde Türkiye de fert başına gelirin, tüm kavga ve olumsuzluklara karşın 10 bin doları aştığını, buna mukabil Afganistan'da fert başına gelirin 410 dolar ile, yani  bizim 25 de birinde kaldığını unutmamız gerekmektedir. Yine etrafımızdaki ülkelerin petrol geliri olduğu halde, bizim yanımızda esamesi okunmadığını gururla haykırabiliriz.

Kurtuluş savaşını kaybedenler, bugün farklı yüzler ile ve farklı yollar ile ülkenin bölünmez bütünlüğüne ya mikro milliyetçilik bazda, ya da din kisvesi ile saldırmaktadır. Eğer ülkenin  Atatürk'ün kurduğu laik demokratik sistemin aydınlığına inananlar ve aydınlıktan sapmak istemeyenler oyuna gelmezse, ülkemizin geleceğinin kararamayacağı aşikardır.

 
Toplam blog
: 76
: 635
Kayıt tarihi
: 07.06.11
 
 

Ekonomi doktorası yaptım. İyi derecede İngilizce, orta derecede Almanca biliyorum. Ülkemizde kdv ..